11 EYLÜL SALDIRILARINA DAİR 11 KOMPLO TEORİSİ

AMERİKA

11 Eylül Saldırısı

11 Eylül dünyanın toplumsal hafızasında derin izler bırakan bir olay olarak her zaman gündemdeki yerini koruyor. Üstünden 15 yıl geçmesine rağmen her hatırlandığında kafalarda soru işaretleri bırakan 11 Eylül saldırıları hakkında hazırladığımız bu yazımızda, 11 Eylül saldırıları hakkında yazılıp çizilen komplo teorilerini bir araya getirdik.

Kimi iddialara göre 11 Eylül saldırıları ABD gizli servisleri tarafından Orta Doğu'ya yönelik işgal ve harekat faaliyetlerini meşrulaştırmak, ülke ve dünya kamuoyunun desteğini almak amacıyla düzenlenmiştir. Bazı anketlere göre her 4 Amerikalıdan 3'ü hükümetin 11 Eylül olayları ile ilgili doğruları söylemediğinden şüphelendiğini belirtiyor. Peki nasıl teoriler var ortaya atılan?

İşte 11 Eylül'ün 11 komplo teorisi...

 

1. Wingdings şifresi

Wingdings şifresi

11 Eylül saldırılarında kullanılan uçaklardan birinin sefer kodu. Bu yazıyı bilgisayar ortamında Wingdings yazı karakteriyle yazdığımızda ortaya çıkan şekil, bir çok kesim tarafından ilgi çekici bulunmuştur. Ama aslında tamamen bir rastlantıdan ibarettir.

 

2. Ölülerin saldırısı 

Ölülerin saldırısı

Saldırılarda kurbanlarla birlikte ölen teröristlerin aslında yıllar önce ölmüş militanlar olduğu da sıklıkla dile getirilen komplo teorilerinin arsında yer almıştır. Ancak bu iddiaların da doğru olduğuna dair bir kanıt bulunmamakta.

 

3. Bir Amerikan ajanı olarak Ladin

Lordlar kamarası

Saldırılardan hemen sonra bir anda dünya gündemine giren Ladin ve El Kaide örgütü, uzun süre konuşulmuş ve üzerlerine bir çok şey yazılıp çizilmişti. Konuşulanlar arasında en dikkat çekici olanı Bin Ladin'in aslında bir Amerikan ajanı olduğuydu. Özellikle Küba devlet başkanı Fidel Castro'nun Ladin hakkında söylediği; "Ladin, ABD eski Başkanı George W. Bush dünyayı korkutmak istediği zaman ortaya çıkan bir CIA ajanıdır" şeklindeki sözleri, soru işaretlerini çoğaltmıştı. Hatta Wikileaks belgelerinde, Ladin-Amerikan ilişkileri üzerine çok gizli bilgiler de olduğu zaman zaman dile getirilen bir durumdu. Peki bu iddianın aslı astarı var mıydı? Bilindiği kadarıyla Bin Ladin ve Amerika ilk defa, SSCB'nin Afganistan'da yürüttüğü operasyonlara karşı birlikte hareket ettiklerinde temas etmişlerdir. Bu temasın sonrasında neler yaşandığının kesin bir kanıtı yoktur. Ancak geçmişe dayanan bir Amerika-Ladin ilişkisi olduğu inkar edilemez. Ladin bir CIA ajanı mıydı? Kim bilir?

 

4. Pentagon'a ne çarptı?

3. Dünya Savaşı

Bilinen bir gerçek var ki dünya üzerinde saldırı düzenlemenin en zor olduğu noktalardan birisi de Pentagon binasıdır. İnanılmaz yoğun bir güvenlikle korunan bu binaya bir uçağı düşürerek saldırı düzenlemek "ha" deyince olacak bir şey değildir. Komplo teorisyenlerine göre Pentagon'a uçak falan düşmemişti. Ortalıkta bulunan uçak enkazı olarak gösterilen parçalar da düzmeceydi. Açıkçası Pentagon'un saldırıdan hemen sonraki görüntülerine bakıldığında da net bir şekilde uçak kazası olduğunu söyleyebilmek güç. Ancak ortada uçak enkazından parçalar yok mu? Var. Peki uçağın büyük bir bölümü nerede? Yok. Yani komplo teorisyenlerinin bir noktada dayanaklarını görmezden gelemiyoruz. Ancak peki o zaman Pentagon binasındaki yangın ve patlamanın sebebi neydi?

 

5. Uçakları durdurulmadı mı? 

Uçakları durdurulmadı mı

Önemli iddialardan biri de uçakların bilerek engellenmediği ve amaçlarına ulaşmalarının sağlandığıydı. Bu noktada dönemin ABD başkan yardımcısı Dick Cheney'i suçlayıcı iddialar da ortaya atılmıştı. Evet garip bir şekilde uçakların engellenmesi mümkün olamamıştı. Ancak bu kasıtlı bir eylem miydi yoksa ABD savunmasının zaafı mı ortaya çıkmıştı bilinmiyor.

 

6. Kulelerde patlayıcı var mıydı? 

Pentagon'a ne çarptı

İddialardan biri de ikiz kulelerin çok hızlı çökmesine yönelikti ki, burada komplo teorisyenlerinin dile getirdiği şey; binaların içinde patlayıcı olduğuydu. Bu iddia doğruysa binalara kolay yıkılmaları için birileri patlayıcı mı koymuştu? Bilinmiyor ancak raporlara göre, 1000 dereceye ulaşan bir sıcaklık uçakların hemen çarpmasının ardından ikiz kuleleri sarmıştı. Bu sıcaklıklarda yaşanan hızlı çöküş normal görülüyordu.

 

7. 7 nolu bina efsanesi 

7 nolu bina efsanesi

Dünya ticaret merkezi kompleksine bağlı olan 7 nolu binaya herhangi bir uçak çarpmamış ve patlama yaşanmamıştı. Buna rağmen ikiz kulelerle birlikte çöken bu bina kafalarda soru işaretleri bırakmıştı. Binanın kasıtlı olarak patlatılarak çökertildiği dile getirilse de kesin kanıtlar ortaya konulamadı.

 

8. Bush'un yolu

Kulelerde patlayıcı var mıydı

Komplo teorisyenlerine göre El Kaide de, Afganistan da sadece bir hedef şaşırtmacasıydı. Dönemin Amerika başkanı Bush'un asıl planı Irak'ı işgal etmekti. Bush üzerindeki bu şüpheler bugün bile tazeliğini korurken, böyle bir işgal planının resmi belgelerde izi yoktur. İzi olsa da bulunamayacağı tartışılmaz...

 

9. İsrail planı 

İsrail planı

Saldırıların bir İsrail ve Amerika'daki Yahudi zümresinin bir oyunu olduğu da bir çok kez dillendirildi. Ancak bu iddiaların dayandırıldığı "Saldırılarda hiç Yahudi ölmedi" söylemi, kısa sürede ortaya koyulan rakamlarla çürütüldü. 11 Eylül saldırılarında 400 civarında Yahudi hayatını kaybetmişti.

 

10. Lordlar kamarası

Bush'un yolu

11 Eylül olaylarının ardındaki gerçeklerin İngiltere Lordlar Kamarası'nda değerlendirildiği biliniyor. Bu olayı ayrıntılı şekilde değerlendiren Lordlar Kamarası'na rapor ver Michael Meacher şöyle demiştir:

"Böylesine devasa öneme haiz bir olayın bu şekilde gizeme gömülmesine modern tarihte daha önce hiç rastlanmamıştır. Anahtar konumundaki bazı gerçekler mümkün ve anlaşılabilir bir temele dayandırılarak açıklanamamış durumdadır."

Bu açıklama Lordlar Kamarası'nın , saldırıların ardındaki gizli gerçeği bildiğine yönelik şüpheler uyandırmıştır.

 

11. 3. Dünya Savaşı

Bir Amerikan ajanı olarak Ladin

Bir çok teorisyenin görüşüne göre, eğer gelecekte bir 3. Dünya Savaşı yaşanacaksa, tarih kitaplarında 11 Eylül saldırıları başlangıç olarak tanımlanacaktır. Bugün yaşanan olaylara baktığımızda da bu iddiaya katılmamak elde değil. 11 Eylül sonrası Irak'ın hali ve yükselen İŞİD tehdidi, Ortadoğu merkezli bir dünya hesaplaşmasının yaklaştığını hissettiriyor. Komplo teorisyenlerine göre, dünyadaki barış iklimi gelirlerinin çoğunu silah satışından sağlayan ABD'nin işine gelmemiş ve 3. Dünya Savaşı'nın fitilini ateşleyerek yeni savaşların yolunu açmak tek çare olarak görülmüştür. ABD gibi dünyada lider pozisyonunda görülen bir ülkenin böyle bir hamle içerisinde olduğuna elbette kimse inanmak istemez. Ancak bilinen şu ki 11 Eylül'den beri Afganistan ve Irak'la başlayan süreçte Ortadoğu'da kaos bir yaşam biçimi haline geldi.

Kaynak: Oktay Volkan Alkaya - Radikal

Yorum Yaz