15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam 1 ay geçti. Hatırlayacak olursak, darbe gecesi PDY/FETÖ’nün beyinleri yıkanmış üyeleri halkın karşısına silahlar, tanklar hatta jetlerle çıkmış ve gözlerini kırpmadan kendi halkına katliam girişiminde bulunmuştu. Derler ki eğer bir büyükbaş hayvanı kesiyorsanız onun en sert tekmesi can çekişirken attığı tekme olur. Bu gözü dönmüş terör örgütünün de bu derece büyük bir harekete girmesinin sebebini belki de can çekişmesiydi diye açıklayabiliriz.

Bu gözü dönmüş terör örgütü darbe girişiminin başarısız olacağını anlayınca halka ateş açmaktan geri durmamış ve kendi halkının üzerine onlarca şarjör mermi boşaltmıştı. O gece ülke bir çok kahramana sahip oldu. Art arda iki tankın altına yatan bir yiğit, askerlerin namlularının karşısına korkusuzca geçerek tevhidi haykıran bir genç, darbe kelimesini duyunca ilk bulduğu sopayla sokağa çıkan yaşlı teyzem ve daha niceleri o gece bu vatanın şanlı tarihine altın harflerle yazıldı. Canlarını hiç tereddütsüz vatana ve İslama kurban eden şanlı İSLAM ŞEHİTLERİMİZ ise inşallah şuan cennette bu şanlı milletin destansı direnişini anlatıyordur. O gece halk vatanını ve İslam’ı korumak için, bu gözü dönmüş terör örgütünün yüzüne 'Osmanlı tokatı'nı indirmişti. Onların planına karşı Rabbimizin de bir planı vardı ve Allah’ın yardımı, halkın eliyle darbeciler zelil oldu.

Bu olanların ardından darbeci vatan haini örgütün elebaşı Gülen, açık bir şekilde örgüt mensuplarına 'sabredin' talimatı verdi. Gülenin açıklamalarında şu ifadeler yer aldı, "Ne kadar ağır gelirse gelsin dişini sık ve sabret. Beklentilerin karşısında kuluçkada yumurtaların 20 gün çevrildiği gibi sabret.”

Bu mesaja benzer ifadeler terör örgütünün bir çok sosyal medya hesabından paylaşıldı. Bir çok hesap 14 Ağustos’un beklenmesi belirterek halk üzerinde bir algı oluşturmaya çalıştı.

Gülenin ve adamlarının işaret ettiği tarihteki detay ise 14 Ağustos Ak Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü olmasıydı. Bu tarihte Ak Parti'yi tamamen ortadan kaldıracağı algısını oluşturulmaya ve halkın gözü korkutulmaya çalışıldı.

Halk ise büyük bir cesaretle bugüne hazırlık yapıyor ve dillerde “Yine olsa yine yaparız. Vatana ve İslama canlar feda” sözleri dolaşıyordu. Erdoğan'la bir araya gelen bir şehit babasının “Benim çocuğum bu ülkeye ve İslama feda olsun” sözleri halkın bu darbeciler karşısında duruşunu ortaya koyuyordu. Bütün halk adeta etten bir vücut ile vatana, İslam'a koruyucu olmuştu.

Bugün meydanlarda ve tüm ülkede eksik olan bir şeyin olduğu fark ediliyor. Darbeden sonra kuluçka örnekleriyle, sabır telkinleriyle kendi kitlesine cesaret, bizim halkımıza ise korku vermek isteyen PDY/FETÖ’nün olmadığını görüyoruz. Nerede bu ikinci dalganın tarihini tüm yayın organlarıyla bugünü işaret eden örgüt? Darbe yanlılarının merakla beklediği gün geldi ve geçti. Hala başta Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi var. Hiç bir kalkışma yaşanmadı ve milletçe beklediğimiz gün tamamen bir algı operasyonu çıktı. Peki bu darbesavar halk “Madem bir şey yapmayacaktınız niye bu kadar heyecanlandırdınız?” diye sormaz mı?