İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Dile kolay..
Yüzyılı aşan parlamenter sistemi terk etmiş olmanın verdiği inanılmaz artı muazzam ötesi değişimin tam içindeyiz. Bazı uluslararası yayınlarda R.I.P Turkey filan yazıldığını gördüm. Evet gerçekten eski Türkiye’ye Allah rahmet etsin. Günahıyla sevabıyla artık mazide kaldı.
Türkiye bu önemli kararı keskin virajdayken kaygan zeminde kendisine her türlü güçlüğü ve zorluğu yaşatmak isteyenlere rağmen verdi.
Dile kolay..
Bir ülkenin yönetim sistemi halk iradesiyle değiştiriliyor. Bakın, bu nokta gerçekten değerlidir. Sandıktan çıkan oranı bir kenara atın ve böylesi bir değişimin halka sunularak gerçekleştirilmiş olmasının ne kadar kıymeti olduğunu düşünün. Bu ülkenin geçmişinde darbeler dışında sistem ve anayasanın değişmediğini/değiştirilemediğini unutmayın.
Dile kolay..
Bazı hayırcı tayfası seçimlerin eşit bir ortamda gerçekleştirilmediğini ileri süredursun. Türkiye’deki seçimlerin seyrine doğrudan müdahale etmeye çalışan Avrupalı zevatların küstahlıklarını hep birlikte izledik ve şahit olduk. Şurası açık, Türkiye sinirsel olarak Avrupa’nın damarına basıyor. Kronikleşen bir hummaya tutulan Avrupa’nın Türkiye’deki bu referanduma belki de milletimizden daha çok sarılarak kritikleştirmesinin sebebi budur. Bu bağlamda biz’i bizden olmayanlar ile bölmeye çalışanların kutuplaşmadan dem vurmalarının ahlaki olarak hiçbir açıklaması yapılamaz.
Dile kolay..
Dünyada en zor şey değişimi savunmaktır. Değişimin sürükleyicisi olan parti ve liderin muhafazakar tandanslı olduğunu değişime karşı duran parti ve liderin ise kendisini sol tandanslı olarak lansa ettiğini akılda tutalım. Bu ülkede en büyük değişimi muhafazakarlar yapıyor. Ve bu tam manasıyla açıklanamayacak derecede ilginç. Yani Türk solunun klasik romantizmden öteye geçemediği bir Türkiye sosyolojisinde anahtar rol hep muhafazakar sağın elinde bulunuyor. Belki de Türk solu daha radikal bir sağı temsil ediyor. Türkiye’de her değişim ve dönüşümü mufazakarlar yapıyorsa sol’un varoluş ilkelerini temelden gözden geçirmesi şart gözüküyor diyebiliriz.
Türkiye demokrasisi eşsizdir. Benzeri yoktur. Hakeza sisteminin de eşsiz olacağı kesindir. Peki, şu tablodan ne okumak doğrudur? Çarklar ve dişliler arasındaki uyumsuzluk ortadan kalkıyor. Uyumsuzluk ortadan kalkarsa makara aksamadan dönmeye başlar, hız artar. Dolayısıyla sistem aksamaz.
Yeni sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Başkanlık değil.
Yeniliğin temel aparatı hız olacak. Hız ve etkin karar mekanizması. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu referandumu da tek başına göğüslediğini söylemek yanlış olmaz. Aslında 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde %51 olan oyunu aldı yine. MHP’nin nispeten katkısının olduğunu söyleyebilmek aşağı yukarı mümkün.
Referandumlar keskin bıçak gibidirler. Yani bir nevi rus ruleti. Evet veya Hayır. İki seçenekten biri kazanmak zorundadır. Türkiye ‘Evet’ diyerek tüm kötü hatıraları geride bırakırken uzun ince bir yolda gayet temkinli ve gözü açık bir şekilde ilerlemeye mahkum olduğunu unutmamalıdır.
Muhakkak ki her işte bir hayr vardır. Hayırlısı diyelim.
Bu mesele üzerinden devam edeceğiz…
Yorum Yaz