İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
2 Aralık köleliğin yasaklanması günü, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ve bu günü içine alan İnsan Hakları Haftası'dır.
İnsanlık tarihinin en büyük utançlarından biri olan kölelik, eski çağlardan başlayarak 19. yüzyıla kadar çeşitli biçimlerde varlığını sürdürdü. Dünyanın birçok yerinde görülen kölelik, Avrupalıların Yeni Dünya'yı keşfi ile farklı bir boyut kazandı. Afrika kıtasından milyonlarca yerli, insanlık dışı yöntemlerle köle olarak Amerika'ya götürüldü.
Kölelik, insanlık tarihinde bir kara sayfadır ve insanlık için bir yüz karasıdır. Mal veya para vererek bir insanı satın almak, hiçbir hak sahibi olmadan onu kullanmak, gerektiğinde başkasına satmak gibi insanlığın onurunu ayaklar altına alan bir uygulamaya karşı mücadele vermek Kuran'da bir ibadet olarak öne sürülmektedir.
http://www.ilimvemedeniyet.com/modern-kolelik.html
Dünya Köle Ticareti ve Ortadan Kaldırılmasını Anma Günü
1791 yılında, 22 Ağustos’u 23 Ağustos’a bağlayan gece bugünkü adı Haiti olan Saint Domingo’da başlayan ve Atlantik ötesi köle ticaretinin ortadan kaldırılmasına vesile olan isyanın yıldönümü, 29 Temmuz 1988 tarihinde UNESCO tarafından daha iyi bir dünyanın inşası ve insanlar arasında hoşgörü ile bir arada barışçıl yaşama kültürünün geliştirilmesi için Dünya Köle Ticareti ve Ortadan Kaldırılmasını Anma Günü ilan edildi.
O dönem Fransız sömürgesi olan Saint Domingo’da 22 Ağustos gecesi köleler tarafından başlatılan ayaklanma, daha sonra herkes için özgürlük talebine dönüşmüş ve 13 yıllık mücadelenin ardından 1804 yılında Haiti'nin bağımsızlığını kazanması ile sonuçlanmıştı. 23 Ağustos 1791, dünyada köle ticaretinin ve sömürgeciliğin ortadan kaldırılmasının başlangıcını oluşturan gün olarak tarihteki yerini aldı.
- Kölelik nasıl başladı? -
İnsanoğlunun ancak kendi yaşamlarını sürdürebilecek kadar üretim yaptıkları eski çağlarda kölelik yoktu. Zamanla insanlar, üretimde kullanılan araçların gelişmesiyle tüketebileceklerinden daha fazla üretmeye başladı. Kölelik, savaş tutsaklarının üretimde kullanılmak üzere çalıştırılmaya başlanması ile ortaya çıktı.
Kölelik tanımlamasını yapan en önemli düşünürlerden biri de Saint-Pierre’li Bernardin idi. Bernardin, "Voyagea L’lle-de-France" adlı eserinde köleliği şöyle tanımladı:
"Avrupalıların mutluluğu için şekerin ve kahvenin gerekli olup olmadığını bilmiyorum. Ancak bu iki ürünün, dünyanın iki kıtasında mutsuzluğa yol açtığını biliyorum. Önce tarım yapılacak topraklar elde etmek için Amerika boşaltıldı, şimdi de bu topraklarda çalışacak insanları bulmak için Afrika boşaltılıyor.”
- Tarihteki en büyük zoraki göç -
İngiliz Parlamentosu raporlarına göre sadece 1768’de İngiltere, Fransa, Hollanda ve Portekiz tarafından Afrika'dan Amerika'ya 95 binden fazla köle gönderdi.
Bazı çağdaş tarihçiler, bu dönemde yaklaşık 12 milyon Afrikalının köle olarak Yeni Dünya’ya götürüldüğünü tahmin ederken bazılarına göre de bu sayı 25, hatta 40 milyona kadar çıkmaktadır. Afrika'dan Amerika'ya köle ticareti, insanlık tarihinin en büyük zoraki göçü olarak kabul ediliyor.
Eski Senegal Devlet Başkanı Leopold Sedar Senghor’un 1962'de "Afrika Sosyalizmi" konusunda düzenlenen Dakar Kollokyumu’nda verdiği rakama göre ise 20 milyon Afrikalı köle olarak Amerika'ya götürüldü. Uzun yolculuk sırasında gemi ambarlarında ölenlerin sayısı da eklendiğinde köle ticaretinin korkunç yüzü ortaya çıktı.
- Köleliğin yasaklanması -
Dünya'da köle ticaretinin kaldırılmasına yönelik ilk kanunlar, 1807'de İngiltere’de ve ABD’de kabul edilmiş, bu iki devleti daha sonra diğer Avrupa ülkeleri izlemişti. Avrupa'da İngiltere'den sonra köleliği ilk kaldıran, Osmanlı İmparatorluğu olmuştu. Sultan Abdülmecid, 1847’de çıkardığı fermanla Osmanlı'da köleliği yasaklamıştı.
Milletler Cemiyeti'nin 1929'da bütün dünyada köleliği yasaklamasının ardından Birleşmiş Milletler de bu hükmü teyit etmişti.
- İslam öncesi ve sonrası kölelik -
Kölelik, İslamiyet'ten önce dünyada ve Arabistan'da çok yaygındı. Hür bir insanın malı olarak kabul edilen ve kendilerine ait hakları yok denecek kadar kısıtlı bulunan kadınlara "cariye", erkeklere de "köle" deniyordu. İnsanların köle ve cariyelere bakışı, onlara tanıdıkları haklar ve davranış biçimleri bölgelere göre değişiklik gösteriyordu.
İslamiyet, köleliğin birden kaldırılması sosyal ve ekonomik birçok soruna yol açabileceğinden önce kölelerin yaşam standartlarını düzeltmeyi, ardından da onlara kendi iradeleriyle çalışıp bedellerini ödeyerek özgür olabilmeyi sağlayan bazı haklar tanımayı tercih etmişti. Zaman içinde köleliğin tamamen ortadan kalkması için de önlemler alınmış ve kurallar belirlenmişti.
KAYNAK
Yorum Yaz