Devlet idaresine II. Mahmud dönemi itibariyle katılan, Abdülmecid’in tahta geçmesiyle altı kez sadrazamlık görevine getirilen Mustafa Reşit Paşa, ömrünü bilfiil Osmanlı Devleti’ne adayarak geçirmiş bir Osmanlı aydınıdır.
13 Mart 1800 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş, babasının bürokrasiden geliyor olmasıyla gelecekteki mesleği henüz çocukken şekillenmiştir. Mahalle mektebine devam ederken bir yandan da babası tarafından eğitim gören Mustafa Reşit, babasını kaybedince okul hayatına devam edemeyip kendi kendini yetiştirmiştir. Aile eşrafının iyi makamlarda bulunması, kendisine birçok iş imkanı sunmuştur. Güçlü kalemi, II. Mahmud tarafından fark edilmesine ve başkatip olarak atanmasını sağlamıştır. 1834 yılında Paris, 1836’da ise Londra elçiliği görevine getirilmiştir (Cevdet Paşa, 1967). Mısır’a katiplik görevi ile giderek Kavalalı Mustafa Paşa’nın yeniliklerini görmesi ve Avrupa’da geçirdiği yaklaşık üç yıl, Mustafa Reşit Paşa’nın yenilikçi kanatı oluşturmasına vesile olmuştur (Ali Rıza ve Mehmed Galib, 1977: 15). Avrupa’da bulunduğu sırada Pozitivizm’in kurucusu olan Auguste Comte ile tanışmış, kendisiyle mektuplaşmaları Mustafa Reşit Paşa’nın modernleşme ile ilgili düşüncelerini etkilemiştir.
“… Doğulu hükümdarlar, her hükümetin çifte işlevi olan iyiye teşvik etmeyi ve kötüye karşı koymayı layıkıyla yerine getirmeye gayret ediyorlar. (…) Yenilikçi bir sultanın gayretli girişimini sağduyu ile beslemek suretiyle yönetiminizin bunda önemli bir katkısı oldu. (…) Batı’da olduğu kadar Doğu’da da beklenen düşünsel ve toplumsal bir yenilenmenin sistematik olarak şahsınıza sergilenmesi için gerçek bir filozofu ikna eden özel nedenler işte bunlardır.” (Comte, 1853/2004)
Elçilikten sonra Hariciye Nazırlığı göreviyle İstanbul’a dönmesi, Osmanlı dış politikasında birden fazla diplomatik başarıya imza atmasına olanak sağlamıştır. 3 Kasım 1839 yılında Tanzimat Fermanı’nı ilan edecek ve yenilik adına ciddi adımlara devam edecektir: İşkencenin kaldırılması, karma ticaret mahkemelerinin kurulması, Encümen-i Daniş ve Mekatib-i Umumiye Nezareti’nin kurulması, Hazine-i Evkaf binasının inşası (Beydilli, 2006: 349) gibi bir dizi yeniliğin mimarıdır. Osmanlı devlet yapısının ıslahat hareketlerine duyduğu ihtiyacı dile getirmesi, kendisine karşı oluşacak gelenekçi bir cepheyi zuhur etmiştir. Geleneksel kanattaki sadrazam ve paşalarla anlaşmazlıkları, dış ülkeler nezdinde almış olduğu kararların istenilen başarıya ulaşamaması sebepleriyle yedi yıllık sadrazamlık görevinden beş kez azledilmiştir.
7 Ocak 1858 yılında geçirdiği bir kalp krizi nedeniyle vefat eden Mustafa Reşit Paşa’nın kabri, İstanbul Beyazıt Camii Külliyesi yanındadır.
Tanzimat Fermanı
Sadrazamlığa getirilmesinin akabinde yapmış olduğu en büyük icraat Tanzimat Fermanı’nı kaleme almak oldu. Ferman, toplanan genel bir mecliste otuz sekiz devlet ricalin imzasıyla padişahın ve meclis üyelerinin yeminli onaylarının akabinde yayınlanmıştır (Abadan, 2015: 78). Tanzimat Fermanı’nı son derece sade bir Türkçeyle kaleme alan Reşit Paşa aydınlara, kalem vasıtasıyla topluma yeni bir yön verilebileceği (Kaplan, 1987: 71) mesajını vermektedir. Hamiliğini yaptığı Ali, Fuad, Ahmet Vefik ve Ahmet Cevdet Paşalar da Türkçenin herkesin anlayacağı şekle bürünmesi adına Mustafa Reşit Paşa’nın çizdiği yolda ilerlemiştir. Tanzimat yıllarında, devletin yeni müesseselere ve unsurlara; açık fikirli ve liyakat sahibi siyaset ve idare adamlarına duyulan ihtiyacı gidermek ve en önemlisi “yeni aydın tipi” (Kaplan, 2015: 466) oluşturabilmek için bulunduğu makamları en iyi şekilde kullanmıştır. Devlet otoritesini, ıslahat uygulayacak bir bürokrasinin elinde toplayarak devleti modernleştireceğine inanmaktaydı (İnalcık, 2018: 140). Kendisinin yetiştirmiş olduğu yukarıda zikredilen aydınlar başta olmak üzere, zamanın ötesinde ön safta görülecek şahsiyetler yetiştirmiştir (Tanpınar, 2010: 136). Dönemi içinde şahsına kasideler yazılmış, imzasını attığı yenilikler ile “medeniyet peygamberi” sıfatına mazhar olmuştur.
“Sensin ol fahr-ı cihân-i medeniyyet ki hemân, ahdini Vakt-i Saâdet bilir ebnâ-yı zemân” (Şinasi, 1857/Çalışkan, 2011: 38)
Mustafa Reşit Paşa’nın hayatı hakkındaki bilgileri ve fikirleri, kendisiyle çokça vakit geçiren Ahmet Cevdet Paşa’nın neşrettiği kitaplardan öğreniyoruz. Paşa’nın siyasi eserleri ve mektupları dışında hayatını ve deneyimlerini anlattığı bir eser mevcut değildir. Londra’da kaldığı süre boyunca oluşturduğu kütüphanesi ve el yazısı nüshaları bugün Londra Kütüphanesi’nde araştırmacıları beklemektedir.
Elif Merve KOÇ
Kaynakça
Abadan, Yavuz. (2015). Tanzimat Fermanı’nın Tahlili. İnalcık, H. ve Seyitdanlıoğlu, M. (Ed.) Tanzimat Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu içinde (s. 57-88). İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Ali Rıza ve Mehmed Galib. (1977). Geçen Asırda Devlet Adamlarımız I. (Haz.) Fahri Çetin Derin. İstanbul: Tercüman 1001 Temel Eser.
Beydilli, Kemal. (2006). Mustafa Reşid Paşa. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (Cilt. 31, s. 348-350). Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
Cevdet Paşa. (1967). Tezakir. (Haz.) Cavid Baysun. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
Comte, Auguste. (1853). Auguste Comte’un Mustafa Reşit Paşa’ya Mektubu (4 Şubat 1853). Düşünen Siyaset Dergisi -İslam ve İlerleme (2004) S. 19, Ankara: Lotus Yayınları.
Çalışkan, Adem. (2011). İbrahim Şinasi Efendi’nin Mustafa Reşid Paşa Üzerine Bir ‘Kaside’si ve Tahlili. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi 4(19). (s. 32-59).
İnalcık, Halil. (2018). Devlet’i ‘Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-IV. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Kaplan, Mehmet. (1987). Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar 2. İstanbul: Dergah Yayınları.
Kaplan, Mehmet. (2015). Mustafa Reşit Paşa ve Yeni Aydın Tipi. İnalcık, H. ve Seyitdanlıoğlu, M. (Ed.) Tanzimat Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu içinde (s. 463-475). İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Tanpınar, Ahmet Hamdi. (2010). XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.