Korona hepimizi olumsuz etkiledi diyebiliriz elbette. Ama yoksul ülkeleri ve insanları daha çok etkiledi. Filistinliler gibi ikinci sınıf vatandaş olan bir halk da daha çok etkileniyor. Filistinli işçiler Filistin ekonomilerine katkıları olsun diye ve kendi yaşadıkları bölgede iş imkanlarının kısıtlı olması hasebiyle İsrail’e işçi olarak giriyorlar. Özellikle inşaat sektörü gibi ağır işlerde çalıştıklarını biliyorum. Biz İsrail’deyken Filistinlileri harıl harıl İbranice öğrenirken görüyorduk. Üniversitelerin yazın düzenlemiş oldukları Ulpanlara katılıyorlardı. Bu durum çok dikkatimi çekmişti. İsrail’de yani işgal edilmiş topraklarda yaşayanların durumlarıyla, Filistin yönetimindeki bölgedeki yaşayanlar arasında fark vardır. Bir de Gazze’de yaşayanların durumları çok farklıdır. Gazze’dekilerin durumları daha kötü ve insani yardıma muhtaçtırlar.
Ama şunu da belirtmek lazımdır. Krizler fırsat doğururlar. Online dersler elbette yüz yüze olanlarla aynı değil ama online derslerin yaygınlaşması bizim için bir fırsat ve bulunmaz bir nimettir. Memleketimden Türkiye’nin herhangi bir yerindeki seminere katılabiliyorum ve izleyebiliyorum. Elbette internet ve cihaz sıkıntısı olanları da unutmamak lazım. Ama dediğim gibi evlerimize hapsedildiğimiz günlerde kendimizi daha iyi yetiştirmeye adayabiliriz. Bildiğimiz dilleri geliştirebilir, alanımızla ilgili okuma yapabilir, seminerlere katılabilir ve geleceğe kendimizi daha iyi hazırlayabiliriz. Pandemi dolayısıyla bizim de iş yerimiz kapatıldı. Alternatif işlere yöneldik. Pandeminin bir an önce bitmesi ve eski normal hayatımıza dönebilmek temennisiyle…
Filistinlilerin durumunu anlatan bu videoyu dilimize aktardım. Keyifli izlemeler.