Yeni dünya düzeni, Fransız İhtilali ile gerçekleşen milliyetçilik akımları Osmanlı’nın eski gücünü yitirmesi, batıya gidip dönen öğrencilerin ülkede gerçekleştirmek istedikleri reform hareketleri Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesinde başlıca unsurlar idi.
Tanzimat Fermanı 3 Kasım 1839 yılında Mustafa Reşit Paşa’nın önderliğinde ilan edilse de bu bayrağı ondan devralanlarla birlikte günümüzde bile halen etkilerinin görüldüğü bir ilan metnidir. 1839-1876 yıllarını kapsayan Tanzimat’ı kavram olarak incelediğimizde Osmanlı toplumunda siyasi, sosyal, idari ve iktisadi alanlarda topyekün bir değişimi ifade ettiğimi göreceğiz. Ferman, bozulan kamu düzenini yeniden inşa edilmesi için kimi maddeler içermektedir. Kanunî ıstılahlar, güven ortamı ve yasal güvence fermanın amaçladığı hedefler arasındaydı. I.Abdülmecid imzasını taşıyan Tanzimat Fermanı diğer ismiyle Gülhane-i Hattı Hümayun bundan sonra gerçekleştirilecek ıslahat hareketlerinin temelini oluşturmaktaydı. Tanzimat Fermanı ilk kez Müslümanla gayrimüslimi anayasal düzlemde eşit tutuyordu.
Tanzimat, artık teokrasiyle bütünleşmiş mutlak monarşinin yasal düzenlemelerle sınırlandığı ve azınlıkların haklarını tanıyan; bununla beraber de verdiği vatandaşlık imtiyazları ve sosyal yapıda sebep olduğu değişiklikler neticesinde Müslüman tebaayı rahatsız eden bir ferman olarak da anılabilir. Tanzimat Fermanı, gerileyen Osmanlı için yeni bir soluk, taze bir kandı. Fermanı incelediğimizde azınlıklara mal, can ve namus güvenliği, vergilendirme, askerlik ve kamusal hizmet gibi esaslardan oluştuğunu görmekteyiz.
- Olumlu ve Olumsuz Yönleriyle Tanzimat Fermanı
Osmanlı, Tanzimat ile birlikte merkezi yönetimine güç katmak istedi ancak bu, tam aksine merkez ve taşrada kaosa neden oldu ve halk arasında sonu ölümle biten neticeler doğurdu.Kayda değer iyileştirmeler ne yazık ki halk arasında sağlanamadı.
Osmanlı, siyasi ve idari alanda iyi olacağım derken ne yazık ki mali anlamda harcamalar ekonomiye zarar verdi. Tanzimat’ın olumlu sonuçlanması adına yapılan harcamalar,devletin her şeyi gevşetmesi kamu kuruluşlarının ekonomik olarak krize girmesine neden olmuştur. Bu durumla beraber toplum yapısında çözülmeler ahlaki sorunlara neden olmuş, Müslüman ve gayrimüslimler arasındaki farkların belirginleşmesine neden olmuştur.
Osmanlı azınlıklarla beraber refah içerisinde yaşamayı amaçladı ama yine ne yazık ki bu verilen sınırsız imtiyazlar azınlıkların hemen isyan ve bağımsızlık mücadelesine girmesine sebep oldu. Azınlıklarla ilgili sorunların etkisini şuan yaşadığımız toplumda bile izlerine rastlamak mümkündür.
Amaçlanan hedeflerin gerçekleşmemesi, batı mucizesi, alafranga hastalığı Osmanlı toplumunu ikiye böldü. Azınlıkların faaliyetleri ve Müslüman halkı zor durumda bırakan davranışları Müslümanlara oldukça zarar vermiştir. Bu fermandan önce toplumsal anlamda daha dostane olan ilişkiler sekteye uğramıştı. Avrupa’da etkisini gösteren milliyetçilik akımlarının ülke içerisinde sorun oluşturmasnı istemeyen Osmanlı aydın kesimi din, dil ve ırk ayrımının olmadığı bir ülke hedefiyle ilan ettikleri fermanın tersi etkileriyle azınlıkların ayaklanmasına ve bağımsızlık mücadelesine girmesine neden olmuştur.
Ülkelerde elbette refahın sağlanması halkların birbirleriyle uyumlu geçinmeleri için bir takım düzenlemelerin olması gerekiyor ama altyapısı uygun olmayan ya da üzerinde yeterince çalışılmadan, istişareler edilmeden yapılan reformlar halkların bunu sindirememesine neden olur ve ülke bir buhrana sürüklenir. Belki iyi niyetlerle çıkılan bu yolda bazı politikaları Osmanlı idaresini daha da zor durumda bırakmış bu da yeni düzenlemelerin gelmesine neden olmuştur. Yeni düzenlemelerin de etkisini göremeyen Osmanlı, en sonunda yıkılıp tarih sahnesinden çekilmiştir.
FERAH LEYLA ÖZ
KAYNAKÇA
AKTEL,Ahmet;”Tanzimat Fermanı’nın Toplumsal Yansıması”,Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,Sayı :3,1998
Mardin,Şerif;”Türkiye’de Toplum ve Siyaset,İletişim Yayınları,İstanbul,1990
Sırma,Süreyya Sırma;”Tanzimat’ın Götürdükleri”Beyan Yayınları,Mayıs,2018