Cemil Meriç Aralık 1916 yılında Hatay Reyhanlı’da doğdu. Ailesi buraya Balkan savaşları esnasında Dimetoka’dan göçmüştü. Babası, zamanında Dimetoka’da hakim olan ve sonrasında ise Antakya Ziraat Bankası müdürü Mahmut Niyazi Bey’di. Annesi ise Zeynep Ziynet hanımdı.
İlk ve orta öğrenimini burada tamamlayan Cemil Meriç İstanbul Pertevniyal Okuluna lise öğrenimi için geldi. Üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesinde Felsefe eğitimi alarak geçirdi. Sonrasında 1937 yılında maddi sıkıntılar dolayısıyla İskenderun’a döndü. Tercüme reisliği görevinde bulundu ve bir süre için öğretmenlik yaptı. Ayrıca Türk hava kurumu ve belediyede de kalıcı olmayan işlerde çalışan Meriç 1939 yılında Hatay hükumetini devirmek iddiasıyla tevkif edilip Antakya’ya götürüldü. Bu süreçte hakkında idam talebinde bulunulan Cemil Meriç kısa bir süre sonra beraat etti.
Tarihler 1940’ı gösterdiğinde ise eğitimine devam etmek için İstanbul’a döndü. Burada İstanbul Üniversitesinde Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü tamamladıktan sonra Elazığ ve İstanbul’da Fransızca öğretmenliği görevini yerine getirdi. 1941 yılından itibaren çeşitli dergilerde yazıları yayımlanmaya başlayan Meriç’in 1946 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki Fransızca okutmanlık görevi başladı.
1950’lere gelindiğinde küçük yaşlarından beri göz problemi yaşayan Cemil Meriç başarısız göz ameliyatlarından sonra kalan ömrünü görme yetisinin yokluğunda geçirdi. 1984 yılında beyin kanaması geçiren Cemil Meriç sonrasında da felç oldu. Tüm bu hastalık süreçleri sonrasında 13 Haziran 1987 gününde İstanbul’da vefat etti ve Karacaahmet mezarlığına defnolundu. Cemil Meriç, fikir hayatımıza katkılarıyla her daim Fatihalarla anılacaktır.
Başlıca eserleri ise şu şekildedir: Kültürden İrfana, Bu Ülke, Mağaradakiler, Umrandan Uygarlığa, Işık Doğudan Gelir, Bir Dünyanın Eşiğinde, Saint Simon İlk Sosyolog, Hint Edebiyatı, Jurnal 1 / 2, Kırk Ambar.