Yakın zamanlarda sıklıkla dile getirilen ve üzerinde düşünülen konulardan birisi Arapçanın Grameri konusudur. Arapça öğrenirken gramere çok yoğun olarak maruz kalanlar, malesef Arapçanın öğrenilemez olduğunu düşünüp, öğrenmekten vazgeçebiliyor. Ama eğer klasik metinler veya İslami İlimlerin zor konuları meslek olarak seçilmeyecekse, gramer ile çok da işimiz olduğunu düşünmüyorum. Mesela herkesin Emsile, Bina, Evamil gibi kitapları okuması ve ezberlemesi tabii ki gerekmiyor. Son zamanlarda artan meslek dalları ve Arapçanın iletişim dili olarak da kullanılması, öğrencilerin kendilerine farklı bir yol çizmelerini gerekli kılıyor. Mesela birçok iş dalında lehçe bilmenin önemi arttı. Bu da lehçe konuşurken gramerin çokta önemli olmadığının bilinmesini gerektiriyor.
Eğer bir öğrenci Arapça Uzmanı olmayacaksa, Arapça gramerine yoğun bir şekilde maruz kalması zararlıdır. Çünkü vakit kaybı ve bilgi israfı olacaktır. Öğrendiklerini uygulayacak bir alan bulamayacağından, unutacak ve öğrendikleri boşa gidecektir. Dolayısıyla eğer klasik eserler ile iştigal etmeyi bir öğrenci istemiyorsa, çok rahat bir şekilde temel zamanları bildikten sonra konuşmaya başlayabilir. Ben sadece 3 ay Arapça eğitimi aldım bir kursta ve sonrasında okumalar ve dinlemeler yaparak geliştirmeye çalıştım. Fark ettim ki Modern metinleri, Basın Arapçasını vesayre okurken grameri çok iyi bilmeye gerek yok. Konuşmaya çalışırken ve dinlerken de grameri aynı şekilde çok iyi bilmeye gerek olmadığını fark ettim. O yüzden gençlere çok okumalarını ve çok dinlemelerini tavsiye ediyorum. Zamanla dile vukufiyetleri artacaktır.
Tabi grameri çok iyi bilmenin gerekli olduğu durumlar da vardır. Ama genel itibariyle günümüzde bir öğrenci çok rahat gramerde boğulmadan ve yoğun bir şekilde kullanmayacağı gramer kurallarını ezberlemeden kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Bununla ilgili iki tane görüşümü destekleyen video paylaşmak istiyorum. İkisini de baştan sona dinledim ve Arapça alanında öne çıkmış Hocalarımızdan birisi olan Abdüssamet Hocamız, Arapça öğreniminde gramerin yerinin yemekteki tuz kadar olmalı dediğini duydum. Mutlaka siz de dinleyin ve Arapçayı o şekilde öğrenmeye inşaAllah çalışın derim.
Paylaşmak istediğim iki konuşma
Abdüssamet Bakkaloğlu ve Enes Balı Hocalarımızın konuşması
Bir diğeri Ahmet Fakhouri Hocanın konuşması
Ozan Dur
Faydalı olması temennisiyle