İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Afganistan Herhālde İngiltere ʿAleyhine Kıyām Edecekdir
Hak ve ʿadāleti bī-pervā çiğneyerek, müttefikleriyle birlikde; insāniyete karşı iʿlān-ı harb ėden İngiltere islāmlarla en ziyāde temāsda bulunmuş; islāmlara en ziyāde zararı dokunmuş bir garb hükūmetidir. Bā-husūs Hindistanın zabtından sonra Afganistanla hem hudūd oluduğundan Afganistanın bu devletden gördüğü zararlar az değildir. Evvelce İngiltere Afganistanı rakīb-i müdhişi Rusyaya karşı bir kalʿa gibi kullanmak istemiş ve bunun için Afganistana baʿzı muʿāvenetlerde de bulunmuşdu.
Böylelikle Rusyaya karşı Hindistandan emīn olacak; tek bir İngiliz neferi telef olmadan o koca memleketi Afganlılar vasıtasıyla muhāfaza eyleyecekdi.
Sāniyen: Bu muʿāveneti sāyesinde ne İngiltere Afganistana tedrīci bir sūretde hükm ėtmek istiyor; kendisine onlara dost ve hāmī gösterip günün birinde Afganistanı zīr-i himāyesine alabileceğini ümīd ėdiyordu. Eğer Afganlılar buna kanacak, aldanacak olurlarsa İngilizler Afganistanı pek kolay zabt ėdecekdi.
İşte bu mülāhaza sāʾikasıyla idi ki: 94 seferinden sonra İngiltere Afganistanı istīlā ėtmek – mukaddemā bahs olunduğu üzere – teşebbüsde bulundu, Kabil ve Kandaharı zabt etdi. Lākin o zamān Afganlıların hüsn-i hamiyyeti galyāna geldi: Ancak kendilerine mahsūs bir besāletle, ellerinde eski sistem tüfenkler bulunduğu hālde, İngilizlerin muʿallem dehşetli top tüfenklerle mücehhiz-i ʿaskerīne hücūm ėtdiler ve onları hudūd hāricine kadar püskürtdüler.
Bundan sonra İngiltere, karşısında bir Afganistan görmüşdü. Īmān kuvviyyesi salābet-i dīniyyesi, cesāret-i ʿazīmesiyle Afganistan, İngiltere karşısında artık bir şasiyet-i mutallakaya memālikdi? İngiltere, Afganistana ehemiyyet vermeğe başladı. O sıralarda Afganistan emīri ʿAbdurrahman Han hazretleri Hindistana geldikleri vakit hint visrabı emīr hazretlerine: ‘’Zāt-ı ʿāliniz gibi büyük emīrin İngiltereye dost olması lāzımdır.’’ Demişdi.
Afganistan hīçbir zamān İngiltereye dost olamaz. Fakat o vakit siyāset muktezāsı İngiltere ile zāhiri bir dostluk rābıtası ʿakd ėtmişdi. Bu hālin devāmını İngilizler dāʾimā arzū ėdiyorlardı. Zīrā biliyorlardı ki: ʿAks-i hāl iyi bir şey değildir. Bundan dolayı İngiltere Afganistanın her sözüne iʿtirāz ėtmiyor veyā ėdemiyordu meselā: Buhara ve Hindistan şömendöferinin ilsākı mesʾelesini İngiltere ve Rusya hükūmetleri Afganistana teklīf ėtdikleri vakit emīr ʿAbdurrahman Han ‘’Katʿiyen buna rızā dāde olamam. . Eğer tehdīde cürʾet ėderseniz hudūdlarınıza beşyüzbin ʿasker sevkiyle son damla kanıma kadar uğraşırım.’’ Dėye cevāb vėrmiş ve bunu her iki devlet de bilā itirāz kabūl ėtmişlerdi.
Halbūki bugünkü Afganistan ile eski Afganistan arasında gāyet büyük fark var. . Afganistan fevka’l-ʿāde bir gayret, büyük bir saʿī netīcesi olarak pek çok terakkī ėtdi.daha o zamān İngiltere karşısında ehemmiyet-i ʿazīmeye mālik olan Afganistanın bugün kuvveti tezāʿuf ėtmişdir. ʿAynı zamānda jön – velev zāhiren – İngilizle dost olanAfganistan. Bugün ona adv-i ekber-i düşman-ı cāndır. Bütün ʿālem-i islāmın istinād-gāh yegānesi olan ʿOsmānlı devletinin dāʾimā zararına çalışmakla iktifā ėdemeyerek üstünde iki hāʾincesine gasb ėden o hükūmete karşı Afganlılar büyük bir hiss-i gayz ve intikām duyuyorlar. İngiltere Afganistan için büyük bir düşmandır. İngiltere kahr ėdilmesi lāzımgelen bir milletdir. Bunu Afgan milleti Afgan hükūmdārı takdīr ėtdiğine emīn olmalıdır.
Husūsā şimdi (cihād-ı ekber) dahı iʿlān ėdilmişdir: telgraf havādisi olarak işāʿa olunan tesvīzāt vesāʾire gibi birtakım mevāʿid Afganlıları ve Afgan ordusunu cenāb-ı hakdan (cāhid ve fī-sebīlu’llāh) emr-i celīl-i hamdānyesini, halīfesinin irādesini icrādan menʿ ėdemeyeceğini hīç şübhe ėtmemelidir.
Afganizāde
PDF'si:
Afganistan Herhālde İngiltere ʿAleyhine Kıyām Edecekdir
LATİN HARFLERİNE AKTARAN:
MUSTAFA ÇAĞLAR & EROL TURUNÇ
KAYNAKÇA
(İSAM tarafından halka açılan “Osmanlıca Makaleler VT” den metnin PDF’si temin edilmiştir.)
Afganistan Herhalde İngiltere Aleyhine Kıyam Edecektir / Afganizade.-- İstanbul: Eşref Edib, 20 Teşrin-i Sani 1330.
Sebilü'r-Reşad [Sırat-ı Müstakim]
cilt: XIII, sayı: 316, sayfa: 28-29
Yorum Yaz