İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dobra bir siyasetçi. Lafını eğip bükmeden muhatabına aktarıyor. Kasımpaşalılık diye lanse edilen karakteristik özelliği bu. Milleti arkasına almanın verdiği güvenle konuşuyor.
Geçen Cuma günü Konya’daydı Cumhurbaşkanı Erdoğan. Verdiği mesajlar konuşmasının satır aralarında gizli filan değildi. Her zamanki gibi açık, net ve doğrudandı.
Ben konuşmasında okyanus ötesindeki çok kıymetperver müttefiğimiz ABD’ye karşı sarf ettiği cümlelere takıldım.
Buyurun birlikte check edelim:
‘’Bakınız ne diyorlar, biz PYD ve YPG'ye silah desteğini vermeye devam edeceğiz diyorlar. Nerede diyorlar bunu Amerika'daki seçim kampanyasında diyorlar. Yazıklar olsun!’’
Öncelikle Erdoğan bu ağırlıkta sözleri sadece G(K)onya’da söylemiyor. ABD’de düzenlenen Türk STK’ları ile olan buluşmada da ayan beyan konuşmuştu her şeyi. Merak edenler açıp izleyebilir veya okuyabilir. Yani bildiğiniz, açıkça yüzüne tükürüyor Amerikalıların! Mekân ve zaman fark etmiyor. Onlarda Yarabbi şükür diyor!
Bu Amerikalılarla olan dostane ilişkiler efendim stratejik ortaklık yok işte ne bileyim kadim müttefiklik…
‘’Geçin hepsi hikaye bunların.’’ der çoğu İslamcı kardeşimiz. Sadece onlar da değil ulusalcılardan ülkücülere hatta goministlere kadar. El hak doğrudur bir bakıma. Ama fazla idealist olmamak gerek.
Davutoğlu Hoca’yı hatırlayın..
Realizm bu yüzden kilittir. Her neyse. Ne diyorduk.? Şu bizim ABD-Türkiye ilişkileri..
Malumunuz son birkaç yıl içinde iyiden iyiye düşüşe geçti. Lakin Amerikalılar pek çaktırmamaya çalışıyorlar.
PYD-YPG’ye verilen destek şahdamarımızı attırıyor her haliyle. Şimdi Musul Operasyonu da başladı. Türkiye bu konuda çok hassas… Amerikalılara özellikle Irak çerçevesinde kesinlikle güven duyulamayacağını biliyoruz.
Irak denkleminde Türkiye-ABD ilişkilerinin seyri deyince benim aklıma 2003 geliyor. Süleymaniye'deki Türk Özel Harekât Timi bürosuna 100 kadar silahlı Amerikan askerinin baskın düzenleyerek 11 askerimizi kafalarına çuval geçirmek suretiyle gözaltına aldığını unutanınız var mı?
Yoktur herhalde!
[caption id="attachment_3856" align="aligncenter" width="407"] Merkez medya Çuval Olayı'nı böyle duyurmuştu..[/caption]
Şimdi Başika’da bir kampımız var. Askerlerimiz Irak’ta. Haliyle yine rahatsızlar.
Bilmem ne Abadi, meçhul bir ülkede Amerikan baş yamağı olarak Türk askerinin ülkesini terk etmesini istiyor.
Musul Harekâtı başladı ya! Şu Musul ne zaman gündeme gelse bir rahatsızlık bir irkilme oluyor. Kolay değil tam bir psikolojik harp.
Lozan’ı Musul Harekatı’na günler kala yeniden sorgulayan Türkiye Cumhurbaşkanı’nın demeçleri acaba dedittiriyor müttefiklerimize. ABD’nin PYD desteği her geçen gün Türkiye’yi yeni alternatif dış politika arayışlarına sürüklüyor. Rusya’yla olan yakınlaşmaya bu açıdan da bakmak yararlıdır.
Bu Amerikalılar kazdıkları kuyuya ne zaman düşerler diye beklemek yerine her hamlelerine karşıt pozisyonlar belirlemek şart.
Dünyanın gözü kulağı Musul’da..
Türkiye bölgesini kuşatan bunalım hattını yarmanın uğraşında..
ABD’yi satılığa çıkarmak iyi fikir olabilir. Müttefik olarak bir halta yaradıkları yok. Zaten yarayacaklarını biz hiç ummuyoruz da. İşte ne yaparsın devlet menfaatleri..
Belki daha sonra geri iade alırız..
Musul önemli!
‘’Usul usul’’ girelim bu konuya..
Yarına…
Yorum Yaz