5 Haziran 1967 yılında İsrail Hava Kuvvetleri, Mısır havaalanlarına ani bir saldırı başlatmış ve Mısır’ın beklediğinin aksine saldırı İsrail tarafından ya da Akdeniz yönünden değil, beklenilenin aksine çöl yönünden gelmiştir. Kısa sürede Mısır’ı müteakiben Suriye ve Ürdün’e sürpriz saldırılar gerçekleştirilmiş ve 350’den fazla uçak tahrip edilerek Arap ülkelerinin hava gücü yok edilmiş ve İsrail havada büyük üstünlük kazanmıştır. Böylece 6 gün sürecek olan Arap-İsrail savaşı başlamış oldu. Havada kazanılan üstünlük İsrail’e deniz ve karada da üstünlük kazanılmasına yardımcı olmuş ve 6 gün gibi kısa bir sürede İsrail’in mutlak üstünlüğü ile bitmiş ve İsrail, Arap komşuları karşısında kesin bir zafer kazanmıştır.
Bu savaştaki önemli olaylardan biri de savaşı gözlemlemek üzere gönderilen USS Liberty adlı Amerikan gemisinin İsrail tarafından saldırıya uğramasıdır.
Arap-İsrail Savaşın bitimine iki gün kala, ABD donanmasına ait USS Liberty adlı istihbarat gemisi Mısır açıklarında seyretmekteydi. USS Liberty, zamanın en gelişmiş istihbarat toplama gemilerindendi. 8 Haziran 1967’de bu gemi ani ve şiddetli bir saldırıya uluslararası sularda maruz kalmıştır. İsrail Hava Kuvvetlerinin yoğun ateşine ve bombardımana maruz kalmış daha güvertesine napalm bombası atılmıştır. Bundan birkaç saat sonra ise İsrail Deniz Kuvvetlerine ait hücum botları gemiyi taradıktan sonra gemiyi torpido füzesiyle vurmuştur. Gemi atılan torpido bombasının oluşturduğu büyük oluğa rağmen uzun bir süre su yüzeyinde kalmayı başarmıştır. Tüm bu olanların neticesinde mürettebattan 34’ü ölmüş , 171’i yaralanmıştır.
Bu olay Washington’da büyük ses getirmiştir Amerika’nın politika adımları, uygulanacak tutum belirlenmiştir. İsrail’in bu olayın büyük bir hata olduğuna dair iddiası ABD tarafından kabul görmüştür. ABD ise olayın örtbas edilmesi ve gizli tutulması için istihbarat bilgileri gizlenmiş hatta olayın İsrail tarafından değil Mısır’dan gelen bir saldırıdan kaynaklandığı gibi asılsız haberler Amerikan medyası tarafından yapılmıştır. ABD’nin bu olaydan sonraki tutumu İsrail’e karşı oluşan tepkileri ve kamuoyu oluşumunu önlemeye yönelik olmuştur. Saldırının Liberty’de oluşturmuş olduğu hasar olayın vahametini gözler önüne sürüyordu. Liberty gemisi Malta adasına götürülmüş ve tadilat görmüş, gemide oluşan hasarlar onarılmıştır. Gemi ABD’ye döndüğünde ise hiçbir şey olmamış görüntüsüyle Başkan Johnson’ında katılımıyla törenlerle karşılanmıştır.
Bu olay gerçekten bir kaza mıydı?
İsrail’in bu saldırının büyük bir hata olmasını iddia etmesi ve ABD’nin de bunu kabul etmesine rağmen olayın hata olmadığına dair önemli bulgular mevcuttur.
Saldırıdan sağ kalan mürettebata göre sancakta Amerikan bayrağı vardı. Gemi Mısır açıklarına vardığında İsrail gözlem uçaklarıyla karşılaştı. Gemi mürettebatı gemideki mevcut bayrağın yerine daha büyük bir bayrağı göndere çektiler. İsrail’in gemide Amerikan bayrağının bulunmadığı iddiasının aksine mürettebat gemide bayrağın bulunduğunu söyleyerek İsrail’in bu iddiasını asılsız çıkarmışlardır. Amerikan mürettebatın müttefiki İsrail karşısında kendilerine güven veren ABD bayrağı Liberty’yi saldırıdan koruyamamıştır.
Diğer bir bulgu ise geminin uluslararası imdat frekanslarının bozulmasıydı. İsrail saldırıya geçmeden önce USS Liberty gemisinin taktik ve uluslararası imdat frekanslarını bozdu. Liberty mürettebatına göre frekansları İsrail’den başkası bilemezdi. Gemi frekanslarını müttefikten başkası bilemezdi ve müttefikleri İsrail’den başkası değildi. Frekansları bozulan Liberty saatlerce herhangi bir imdat çağrısında bulunamadı.
Diğer bir bulgu ise El Cezire’nin ele geçirdiğini iddia ettiği İsrail tarafından eş zamanlı kaydedilen ses bandında mevcuttu. Bu ses kaydına göre İsrail Kuvvetleri saldırının başından beri bir Amerikan gemisine saldırdıklarını bildiklerine işaret ediyor. Kontrol kulesiyle geçen diyalogda açıkça geminin bir Amerikan gemisi olduğu teyit edilmektedir. Teyit edilmesine rağmen İsrail Kuvvetleri gemiye torpidolarla saldırmaktan geri durmamışlardır.
İsrail Kuvvetleri bu saldırı sırasında napalm bombası atarak, Liberty’nin uluslararası imdat frekansını bozarak ve gemiye uluslararası sularda saldırarak aynı zamanda birçok kere uluslararası hukuku ihlal etmiştir. Napalm bombası atıldığına dair delillerin üstü örtülmüştür.
Peki İsrail ABD’yi neden vurdu?
Bu sorunun cevabı hususunda tahminlerde bulunmak mümkündür ancak kesin cevabın bulunması bu durumda pek kolay değildir. Bu durumda istihbarat hususu üzerine durulmaktadır. İsrail bazı konularda ABD’den istihbarat sakladığı görülmektedir. ABD İsrail’in en büyük müttefiki olmasına ve her yıl düzenli olarak maddi desteklerde bulunması, istihbari ve askeri alanlar gibi bir çok konuda yardım yapılmasına rağmen İsrail’in ABD’den bağımsız ve ABD’nin isteğinin aksine gelişen hareketleri bulunmaktadır. İsrail, Beyaz Saray’a Arap komşularına saldırmama sözünü vermesine rağmen saldırması bir örnek teşkil etmektedir. Ve gönderilen istihbarat gemisinin vurulması İsrail’in ABD’den istihbarat sakladığı ihtimalini akla getirmektedir.
Kaynakça
- Türel YILMAZ ŞAHİN, Uluslararası Politikada Ortadoğu,Barış Kitap, Ankara,2016
- www.gtr5.com USS Liberty Memorial
- www.aljazeera.com
- Israel Defence Forces History Department Research and Instruction Branch-June 1982, The Atack on the “Liberty” Incident-8 June 1967 – www.thelibertyincident.com