İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Anayasa, devletin oluşum şeklini, niteliğini, yapısını, hükümet şeklini, organlarını, bunlar arasındaki ilişkileri ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerini yani devletin faaliyetlerini düzenleyen hem devleti hem bireyi kapsayan ve bağlayan kurallar bütününü içeren yasa metnidir. Kısacası, devletle birey ilişkilerini hukuk kurallarına bağlı olarak düzenler.
Yazılı-Geleneksel Anayasa
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkede anayasa, yazılı ve bütünsel bir belgedir. Bu tip ülkeler "şekli" anlamda anayasaya sahiplerdir.
Yazılı anayasa, yetkili organlarca yapılmış ve bir anayasada bulunması gereken kuralları kodifiye edilmiş sistematik maddeler halinde düzenlenen belgedir. Oysa İngiltere'de yazılı bir anayasa yoktur. Buna ise "teamüli (geleneksel) anayasa" denmektedir. Ülkede temel kurumların işleyişi yüzlerce yıllık geleneklere, yasalara ve belgelere göre düzenlenir. Ayrıca, anayasa hukukunu ilgilendiren parlamento tarafından yapılmış bazı temel kanunlar da bulunmaktadır. Dünyadaki ilk yazılı anayasa, 1789'da ABD’de hazırlanmıştır. Bu anayasanın temel ilkeleri bugün de geçerlidir. ABD Anayasasını 1789 Fransız Devrimi'nin ürünü olan 1791 Fransız Anayasası izlemiştir. Daha sonra öteki Avrupa ülkeleri de anayasalı bir düzeni benimsemiştir.
Fransız Anayasası gibi bazı anayasalar o ülkenin tarihinin koşulları sonucunda ortaya çıkmıştır. Japon Anayasası (1947) gibi başka ülkelerin baskısıyla kabul ettirilen anayasalar da vardır.
Günümüzdeki anayasaların çoğu yazılı ve bütünsel belgelerdir. Ancak, bir anayasanın yazılı olması, uygulamada başarılı olabilmesi için yeterli değildir. Çünkü bir anayasanın işlerliği çeşitli etkenlere bağlıdır. Sözgelimi Latin Amerika ülkeleri ABD Anayasası'nı örnek alarak kendi anayasalarını hazırlamışlardır. Ama bu ülkelerde anayasal düzen, askeri darbelerle sık sık askıya alınmıştır.
Yorum Yaz