İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Buradan da ulaşabileceğiniz Anayasa Tarihi Serisinin bir önceki yazısında 1960 Askeri Müdahalesi, 1961 Anayasası ve 1971 Muhtırası ve yapılan değişiklikliklerden bahsetmiştik. Bu yazıda 1980 Askeri Müdahalesi ve 1982 Anayasası hakkında bilgiler vereceğiz.
1980 Askeri Müdahalesi
12 Eylül 1980 tarihinde ,cumhurbaşkanı seçimlerinin 114 turda tamamlanamaması, siyasi cinayetler gibi siyasi; ülkenin döviz borçları, işsizlik, kıtlık gibi ekonomik sebepler ve güvenlik sorunları gerekçe gösterilerek, Türk Silahlı Kuvvetleri, emir komuta zinciri içerisinde, ülke yönetimine el koymuş ve dönemin siyasi iktidarı Süleyman Demirel hükümetine darbe yapmıştır. 1980 Müdahalesi Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren öncülüğünde, kuvvet komutanlıkları desteğinde yapılmış idi. Yapılan bu müdahale ile TBMM feshedilmiş ve sıkıyönetim ilan edilmiştir.
Kendisine Milli Güvenlik Konseyi ismini veren bu grup, 21 Eylül’de Bülent Ulusu’nun başbakan olduğu bir Bakanlar Kurulu oluşturmuş ve yürütme görevini vermiştir. 27 Ekim günü yayınlanan “Anayasal Düzen Hakkında Kanun” ile yasama yetkisi, yasama organı olan TBMM yerine Milli Güvenlik Konseyi tarafından kullanılması belirtilmiştir. Ayrıca bu kanun ile Cumhurbaşkanlığı, MGK’nın başkanı olan Kenan Evren tarafından yürütülmesini belirtmiştir.
Milli Güvenlik Konseyi’nin oluşturduğu bu düzen devam ederken 29 Haziran 1981 günü yayınlanan kanun ile yeni Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu oluşturulması için bir kurucu meclis oluşturulması kararı verilmiştir. Bu kurucu meclis, 5 kişiden oluşan Milli Güvenlik Konseyi’ni ve Konsey tarafından seçilen 160 üyeden oluşan Danışma Meclisi’nden meydana gelmektedir.
Danışma Meclisi üyelerinin arasından oluşturulan Anayasa Komisyonu çalışmalarına başlamış ve bir taslak metin oluşturulmuştur. Bu taslak metin önce Danışma Meclisi’nde ardından da Konsey’de görüşülerek kabul edilmiştir. 7 Kasım 1982 tarihinde hazırlanan bu anayasa için bir referandum yapılmıştır ve yapılan referandumda %91 oy oranı ile halk tarafından kabul edilmiştir. Ardından TBMM için genel seçimler yapılmış ve 6 Aralık 1983 tarihinde TBMM Başkanlık Divanı toplanmış ve Meclis çalışmalarına 3 yıl gibi bir süre verdiği aradan sonra tekrar devam etmiştir.
1982 Anayasası ve Temel Özellikleri
7 Kasım referandumu sonrasında hayatımıza giren ve günümüzde, muhtelif değişikliklere maruz kalıp, hala geçerliliğini koruyan 1982 Anayasa’sının özelliklerini anlatmak için 1961 Anayasası’nı ve diğer anayasaları hatırlamak doğru olacaktır. Zira birçok noktada 1961 Anayasasına kadar oluşmuş anayasal deneyim 1982 Anayasasında da kendini göstermiştir.
1982 Anayasası başlangıç ve kenarlıkları olan, 177 maddeden ve 16 geçici maddeden oluşan kazuistik bir anayasadır. Bu detaylı yapısının yanında aynı zamanda sert bir anayasadır. Değiştirilmesi zorlaştırılmış, özel biçimlere bağlanmış bu anayasa yıllar içerisinde birçok değişiklik ihtiyacı duymuştur lakin söylediğim gibi değiştirilmesi oldukça zordur.
1982 Anayasası 1961 Anayasasından farklı olarak bir geçiş süreci öngörmüştür. Bu geçiş sürecinde askeri yönetim yerini sivil yönetime devretmiş lakin yürütmenin bir ayağı olan cumhurbaşkanlığı makamını geçici bir süre ile Konsey elinde tutmuştur. Geçiş süreci olan bu dönem için Kenan Evren 7 yıllık bir süre için cumhurbaşkanı olmuştur ve Mili Güvenlik Konseyi, Cumhurbaşkanlığı Konseyi’ne çevrilmiştir. Ayrıca bu geçiş döneminde siyasal hayatın değişmesi için eski siyasi parti liderlerine 5-10 yıl arasında siyasi faaliyet yasağı getirilmiştir.
1982 Anayasası siyasi sorunları ve tıkanmaları önlemek adına bazı önlemler almıştır. Başta da söylediğim cumhurbaşkanlığı seçiminin 6 ayda 114 turda gerçekleştirilememesi gibi tıkanıklıkları çözmek adına önlemler alınmıştır. Bu kapsamda cumhurbaşkanlığı seçimi için 4 tur sınırı getirilmiş eğer cumhurbaşkanı 4 tur içerisinde seçilemezse meclis seçimlerinin yenilenmesi noktasında bir tedbir alınmıştır. Ayrıca cumhurbaşkanının meclis seçimlerini yenileme yetkisi genişletilmiştir.
1982 Anayasası yürütmeyi güçlendirecek olan önlemler almıştır. Ayrıca devlet otoritesi de güçlendirilmiştir. Bu bakıma 1982 anayasası rasyonelleştirilmiş parlamentarizm örneği oluşturmuştur. Rasyonelleştirilmiş parlamentarizm temelde siyasi istikrarın düşük olduğu sistemlerde yürütmenin ve devlet otoritesinin güçlendirilmesini, yasama organını çalışmaz hale getiren siyasi tıkanıklıkların çözülmesini ve hükumetin düşürülmesinin zorlaştırılmasını sağlayan önlemleri ile ön plana çıkmıştır.
1982 Anayasası’na demokratik açıdan baktığımızda ise az katılımcı bir demokrasi öngörmüştür. Özellikle siyasi partilerin yurt dışında teşkilatlanması, kadın kolları, gençlik kolları gibi yan teşkilatlanmalar oluşturması yasaklanmıştır. Yine siyasi partilerin, dernek, sendika, vakıf gibi sivil toplum kuruluşlarından maddi yardım alması yasaklanmıştır. Dernekler, sendika ve meslek kuruluşlarının siyasi içerikte faaliyetlerde bulunması yasaklanmıştır.
Kabul edildiği ilk halde bu özelliklere sahip olan 1982 Anayasası ilerleyen süreç içerisinde pek çok değişikliğe maruz kalmış ve bu niteliklerinden bir kısmı günümüzde geçersiz hale gelmiştir. Bir sonraki yazımızda 1982 Anayasasına göre anayasa değiştirme usulüne değinerek bu güne kadar yapılmış anayasa değişiklikleri ve içerikleri hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Ertuğrul YEŞİLKAYA
1980 Darbe Bildirgesi'ni dinleyebilirsiniz:
[embed]https://www.youtube.com/watch?v=X6nK0b-UQ0s[/embed]
ANAYASA TARİHİMİZ 1: SENED-İ İTTİFAK, TANZİMAT FERMANI, ISLAHAT FERMANI | İlim ve Medeniyet
08.03.2019 / 22:21[…] ANAYASA TARİHİMİZ 6: 1980 DARBESİ VE 1982 ANAYASASI […]