İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Karar alma süreci başından sonuna kadar özellikle "yönetim" ve "idare" kavramlarının olmazsa olmazıdır. Bu kapsamda farklı kuramcılar bu konuyu değerlendirmiş ve çeşitli sonuçlar ortaya koyulmuştur. Bu yazıda Anderson'un Kamu politikaları konusundaki görüşleri değerlendirilip bu kapsamda karar alma sürecinin işleyişini gösterebilmek amaçlanmaktadır.
Kamu Politikaları doğrudan veya dolaylı olarak insan hayatının her alanını etkilemektedir. Buna örnek olarak bir araba satın alma işlemi sonucunda verilen vergilerden, o arabayı kullanırken yolda uyulan trafik kurallarına kadar tüm süreçlerde kamu politikalarının etkisinde kalınması verilebilir.
Anderson'a göre kamu politikası bir takım aktörler veya aktörün sorunlara çözüm bulma amacı doğrultusunda gerçekleştirmiş olduğu hareketler bütünüdür.
Bu hareketler bütünü sistematik olarak 5 başlık altında değerlendirmiştir.[1]
Bu aşamada kamu politikalarının hedefi haline gelecek olan sorunlar çözüm bulmak amacıyla sınıflandırılır ve tanımlanır. Tanımlanan bu problemler tartışma sonucu önem sırasına göre ön plana gündem belirlemek amacıyla sıralanır. Örneğin Türkiye için politika yapma sürecinde her zaman ilk sıralarda yer alan "terör" yıllar geçtikçe yerini daha önemli bir gündem maddesi olan ekonomiye devretmeye başlamıştır.
Sorun tanımlanıp gündeme taşındıktan sonra karar alıcı aktörler sorun hakkında harekete geçilmesi için önerilerde bulunurlar. Bu aşamada birden çok alternatif bulunabilir. Önerilerin, öneriyi yapan aktörlerin veya aktörün yaklaşımına göre değişmesi de gayet beklenen bir sonuçtur.
Birçok öneri arasından sorunun çözümü için en uygun olduğu düşünülen eylem planı uygulanmak amacıyla kabul edilir. Bu kabul etme süreci yönetim biçimlerine göre değişmekle beraber anayasal sınırların dışına çıkılamaz. Tabii ki kabul edilen görüş genellikle iktidarda olan grubun kendi yaklaşımı veya kabulleri doğrultusunda olan olacaktır.
Bu süreçte kabul edilen görüş Sabatier ve Mazmanian[2] tarafından sınıflandırılmış olan bir takım parametrelere uygun olmalıdır. Uygulanan politikanın hedeflediği grup ve beklenen değişimin büyüklüğü, bu uygulama çerçevesinde aktarılacak mali kaynaklar ve görevlendirilecek personel ve bu yapıyı desteklemek amacıyla oluşturulacak veya yönlendirilecek kurumlar, politikaların uygulama süreçlerinde göz önünde bulundurulan hususlardır. Uygulayıcılar kurumlar veya kişilerdir. Yasal düzenleme yapılır fakat bu çok geniş bir kapsam çizmektedir. İnsan yaşamının karmaşık yapısını göz önünde bulundurarak hareket etmek ve karar vermek kurumların ve kişilerin görevidir.
Tüm aşamaları geçirdikten sonra uygulamaya konulan politikaların başarısının ölçülmesi süreci bu şekilde adlandırılır. Bu süreç zorlu olması yanında hayati bir önem taşımaktadır. Politikanın uygulanması sürecinde dikkate alınan parametrelerin uygulama esnasındaki başarıları veya başarısızlıkları sorunun çözümü ile ilgili atılacak adımların tekrar düşünülmesine veya aynı şekilde devam etmesine sebep olacaktır. Amaçlananın dışında gerçekleşen sonuçlar dikkate alınmalıdır. En küçük bir beklenmedik sonuç doğrudan insan yaşamını tümünden etkileyebilecek yansımalara sahip olabilir. Genel olarak bu değerlendirme süreci devletin aygıtları, danışmanlar ve sivil toplum aracılığı ile yapılır.
Anderson’un bu tanımlamasını küçük ve basit bir örnekle tamamlamak bütün süreci daha iyi kavramayı sağlayacaktır. Video linki alt kısımda paylaşılacaktır.
Evimizin yanında bir kavşak olduğunu varsayalım. Yol üzerinde sadece karşılıklı gidiş ve gelişte iki adet “Dur” levhası bulunuyor. Bu durumda sorunumuz da bu kavşağın tan tarafında içinde okul da olan bir park var ve burada onlarca ebeveyn ve çocuk vakit geçiriyor. Özellikle işe yetişme, okula geç kalma durumlarında buradan arabalar çok hızlı geçebiliyor ve bu durum karşıdan karşıya geçen aileler ve öğrenciler için büyük bir problem oluşturuyor.
Bu örnek üzerinden ilk olarak atılması gereken adım “Problemin Tanımlanması ve Gündeme Gelişi” olacaktır. Sorulması gereken soru “Bu kavşakta çocukların ve ailelerin karşıdan karşıya geçişleri nasıl kolaylaştırılabilir?” olmalıdır. Bu şekilde problemimiz tanımlanmıştır.
Daha sonrasında “Politikanın Formülasyonu” yapılmalıdır. Bu durumda her karşılıklı gidiş-geliş yoluna “Dur” levhası konulabilir. Diyelim ki bu bizim doğru planımız olsun ve bundan başka çözüm yolumuz da olmasın. Bu formülasyon sürecinde öne sürdüğümüz öneridir ve bu önerinin “Politikanın Kanunlaştırılarak Kabul Edilmesi” sürecine girilmiştir. Bu kapsamda öne sürdüğümüz politikanın kabul edilebilmesi için onu destekleyen adımlar atılmalıdır. Trafik ve güvenlik uzmanlarından onay alınması ya da oradaki aileleri toplayıp bu konuyla alakalı dilekçe toplanması çözüm önerimizi destekler. İkna edilen kanun uygulayıcılar da bunu sıradaki aşama olan “Politikanın Kanunlaştırılarak Kabul Edilmesi” kapsamında çözümün uygulanmasının önünü açar.
Sıradaki ise “Politikanın Uygulanması” sürecidir. Bu kapsamda kanunlaştırılmayla genel çerçeve çizilmiştir. Uygulayıcılar ise bu çerçevenin sınırları içerisinde politikayı daha etkili hale getirmek için daha kompleks çalışırlar. “Dur” levhalarının yanında her yola kavis konulması, karşıdan karşıya geçiş noktalarının daha belirgin farklı bir renkte boyanması veya buraya yaklaşırken ışıklandırma yapılarak geçiş noktasının daha belirginleştirilmesi bunlardan birkaçı olarak örnek verilebilir.
Son adımımız da “Uygulanan Politikanın Değerlendirilmesi” olacaktır. Bu süreçte problemin çözülüp çözülmediği, yeni problem veya problemlerin çıkıp çıkmadığı, trafik sorununun olup olmadığı konusunda bölgede anket çalışması yapılabilir. Sonuç olarak belki karşıdan karşıya geçerken güvenlik sağlanmış olabilir ve sorunu çözmüş olabilirsiniz fakat trafik yoğunluğu gibi yeni bir sorun olarak karşınıza çıkabilir. Bu durumda tüm süreç yeni baştan işleyecektir. Belki de hız limitleriyle ilgili bir çalışma yapılmalıdır. Verilen örnek çok basit olmakla beraber daha da derinleştirilebilir.
Bu konu üzerine literatürde birçok çalışma vardır. Bu, kamu politikalarının şahsına münhasır özelliği olan karmaşıklığından kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda sabit bir süreç yoktur hep değişken olan bir kamu politikası süreci bulunmaktadır. Bunun sebebi her ülkede hatta bazen bölgede veya kurumda bile siyasal, kültürel, sosyo-ekonomik, çevresel vs. faktörlerden dolayı oluşan bakış açısı farklılıklarıdır.[3]
Kaynaklar:
[1] Anderson , J. C. (2011). Public Policymaking, Stamford,CT: Cengage Learning.
[2] Sabatier P. A. & Mazmanian D. (1995). A conceptual framework of the implementation process. In Theodolou, S. Z. & Cahn, M. A. (Eds.), Public policy: The essential readings, (pp. 153-173). Upper Saddle River, NJ: Prentice Hall.
[3] AKBAŞ AKDOĞAN, D. “Yenilenebilir Enerjide Kamu Politikaları Ve Türkiye” 2018: ss.71-55. http://katalog.marmara.edu.tr/veriler/yordambt/cokluortam/ADFBD90D-52C8-7446-9528-BFD194A75E72/54A4CA91-FBD4-DE4E-B73A-CA6CBE14A792.pdf (24.09.2019)
VİDEO LİNKİ:
https://www.youtube.com/watch?v=ipm5Bk10Fio
Yorum Yaz