Arapça ve Türkçe arasında çok fazla ortak kelime vardır. Kelimelerin önemli kısmında anlamlar birbiriyle aynı veya yakınken, önemli sayıda kelime de Arapçadan Türkçeye geçerken değişime uğramıştır. Arapçadaki bir kelimeyi her zaman Türkçede olduğu gibi anlayamayız. Müsaade kelimesi Türkçede izin anlamına gelirken Arapçada yardım anlamına gelmektedir. Eğer bunun gibi anlam değişmeleri olmasaydı Arapça öğrenmek daha da kolaylaşacaktı. Ama ortada böyle bir gerçeklik bulunmaktadır. Kelimeleri öğrenirken onun Arapçada hangi manada kullanıldığını da öğrenmek gerekir.
Arapça ile Türkçe arasında 6 binden fazla ortak kelimenin olduğundan bahsedilir. Bu yazımda Arapçadeposu’nun hazırlamış olduğu kelimeleri sizlerle paylaşacağım. Biraz üzerlerinde düzenleme yaptım ve hareke sayısını artırdım. Umarım beğenirsiniz.
Arapça kelimelerin manalarını araştırırken sözlük kullanmak çok önemli. Arapça sözlük kullanabilmek ise gerçekten zaman isteyen bir durum. Hocaların bir şekilde öğrencilere sözlük kullanmayı öğretmesi gerekiyor. Özellikle orta seviyeden sonra öğrencinin bağımsız da bir şeyler okuyabilmesi adına sözlük kullanmayı öğrenmesi gerekmektedir. Arapçada kelimelerin yalın halini bulmak gerekiyor ve bu durum her zaman için sanıldığı kadar kolay da değildir. Bu yüzden hocalarımız öğrencilere bu konuda yardımcı olurlarsa çok güzel olur. Tevakku gibi bir sözlüğün de elimizin altında olması Arapça öğrenirken işimizi gerçekten kolaylaştırıyor. İlk başta öğrencilere ev ile alakalı 10 kelime ödevi verilebilir ve bu sayede öğrenci sözlükten o kelimeleri bulmaya çalışacak ve sözlükle ilk temasını kurmuş olacaktır. Ne kadar erken sözlükle tanışırsa o kadar iyi olur. İlerleyen zamanda da metin verilip metinde bilmediği kelimeleri bulması istenebilir. Dolayısıyla kendisine güvenmeye başlayacak ve bağımsız okumalar yapabilecektir.
Bu kelimeler çoğunlukla her iki dilde de aynı anlama gelmektedir. Rahatlıkla konuşurken veya yazarken bu kelimeleri kullanabilirsiniz Arapça telaffuzuna dikkat ederek…
Ortak Kelimeler
Türkçesi | Arapçası | Arapça Anlamı |
Abes | عَبَث | Boş, oyalanma |
Acaba | عَجَباً | Ne kadar da şaşırtıcı |
Acil | عَاجِل | Geçici, acil |
Adab | آداب | Kibarlıklar, görgüler |
Adale | عَضَلَة | Adale, kas |
Adalet | عَدَالَة | Eşit davranma, doğruluk |
Adet | عَدَد | Sayı, rakam |
Adet | عَادة | Huy, alışkanlık, gelenek |
Adi | عَادِي | Sıradan, olağan |
Adil | عَادِل | Eşit davranan, hak gözeten |
Adliye | عَدلية | Adalet, hukuk |
Afiyet | عَافِيَة | Sıhhat, sağlık, zindelik |
Ahlak | أَخْلَاق | Huylar, yapılar, mizaçlar |
Ahval | أَحْوَال | Haller, durumlar |
Aile | عَايِلَة | Aile |
Akıl | عَقل | Akıl, idrak |
Akıbet | عَاقِبَة | Son, sonuç, netice |
Akide | عَقِيدَة | İnanç, ideoloji, öğreti |
Akis | عَكس | Ters, zıt, yansıma |
Akit | عَقْد | Anlaşma, sözleşme, şartname |
Akran | أَقْرَان | Dostlar, denkler |
Akrep | عَقْرَب | Akrep, iğne, saç lülesi |
Alaka | عَلاَقَة | Tutulma, bağlanma |
Alamet | عَلَامَة | İşaret, amblem |
Alet | آلَة | Araç, aygıt, cihaz |
Ameliyat | عَمَلِيَّة | Görev, eylem, üretim |
Amil | عَامِل | İşçi, etken, yapan |
Amin | آمِين | Öyle olsun, kabul olsun |
Amir | آمِر | Emir veren |
Amma | أمَّا | Fakat, bununla beraber |
Araba | عَرَبَة | Hızlı akan, vagon |
Arazi | أَرَاضِي | Yerler |
Arz | عَرْض | Sunma, sergileme |
Asabi | عَصَبِي | Sinirli, sinirsel |
Asalet | أَصَالَة | Soyluluk, orjinallik |
Ashab | أَصْحَاب | Dostlar, taraftarlar |
Asıl | أَصْل | Asıl, temel |
Asır | عَصْر | Çağ, devir, ikindi |
Asi | عَاصِي | Direnen |
Asil | أَصِيل | Özgün, sağlam, köklü |
Aşk | عَشْق | Aşk |
Ayet | آيَة | İşaret |
Ayıp | عَيْب | Kusur, hata, defo |
Azap | عَذَاب | Acı, eziyet |
Azim | عَزْم | Kararlılık, istek |
Aziz | عَزِيز | Saygın, soylu, nadir |
Baki | باقي | Kalan, devam eden |
Bakkal | بَقَّال | Bakkal, manav |
Baliğ | بَالِغ | Erişkin, önemli |
Bariz | بَارِز | Çıkıntılı, kabarık |
Basit | بَسِيط | Kolay, sade, önemsiz |
Batıl | بَاطِل | Asılsız, geçersiz |
Belde | بَلْدَة | Şehir, belde, ilçe |
Bereket | بَرَكَة | Birikme, bereket |
Beyan | بَيَان | Açıklama, rapor |
Bezelye | بَزَاليا | Bezelye |
Buhar | بُخَار | Buhar, duman |
Burç | بُرْج | Kule, hisar, burç |
Cahil | جَاهِل | Cahil |
Cami | جَامِع | Toplayan |
Cani | جَانِي | Suçlu |
Casus | جَاسُوس | Casus |
Cazip | جَاذِب | Çekici, alımlı |
Cebren | جَبْراً | Zorla, zor kullanarak |
Cehennem | جَهَنَّم | Cehennem, çukur |
Ceket | جَاكِيت | Ceket |
Celal | جَلَال | Ululuk, görkem |
Cellat | جَلاَّد | Deri tüccarı |
Cennet | جَنَّة | Bahçe |
Cesaret | جَسَارَة | Arsızlık, cesaret |
Ceset | جَسَد | Beden, vücut |
Cesur | جَسُور | Arsız, cesur |
Cevap | جَوَاب | Cevap |
Cihat | جِهَاد | Yoğun çaba |
Cihaz | جِهاز | Aygıt, mekanizma |
Cilt | جِلْد | Deri |
Cisim | جِسْم | Madde, cisim, şekil |
Civar | جِوَار | Komşuluk, yakınlık |
Cuma | جُمْعَة | Cuma günü |
Cumhuriyet | جُمْهُورِيَة | Topluluğa ait, cumhuriyet |
Cümle | جُمْلَة | Bütün, cümle |
Cüsse | جُثَّة | Vücut, kadavra |
Çanta | جَنْطَة | Çanta |
Çorap | جُورَب | Çorap |
Dahi | دَاهِي | Kurnaz, akıllı |
Dahil | داخل | Kapsamında, içinde |
Dakika | دَقِيقة | Dakika, detay |
Darbe | ضَرْبَة | Darbe, atış, vuruş |
Defter | دَفْتَر | Defter, ajanda, broşür |
Dehşet | دَهْشَة | Şaşkınlık, hayrat |
Delil | دَلِيل | Gösterge, kanıt |
Derece | دَرَجَة | Basamak, oran, merdiven |
Ders | دَرْس | Ders, bölüm, çalışma |
Deva | دوا ء | İlaç |
Devam | دَوَام | Devam, kararlılık, sebat |
Devlet | دَوْلَة | Devlet, memleket, eyalet |
Diyar | دِيَار | Evler, bölgeler, yurtlar |
Dolap | دُولاَب | Dolap, tekerlek |
Dua | دعا ء | Çağrı |
Dükkan | دُكَّان | Dükkan |
Dünya | دُنْيَا | Daha alçak, daha önemsiz |
Düstur | دَسْتُور | Anayasa, tüzük |
Ebedi | أَبَدِي | Sonsuz |
Ebeveyn | أبَوين | Ebeveyn |
Ebleh | أَبْلَه | Saf, beyinsiz |
Ecdat | أَجْدَاد | Dedeler, atalar |
Ecel | أَجَل | Tayin edilmiş zaman, mühlet, kabul, evet |
Efdal | أَفْضَل | Daha iyi |
Efkar | أَفْكَار | Fikirler, düşünceler |
Ekber | أَكْبَر | Daha büyük, en büyük |
Ehil | أهل | …taraftarı, …e layık |
Elem | أَلَم | Acı, ağrı, sancı |
Elveda | أَلْوَدَاع | Uğurlar ola, selametle |
Emel | أَمَل | Umut |
Emin | أمين | Güvenli, güvenilir |
Emir | أَمْر | Güç, yetki, iş |
Enfes | أَنْفَس | Daha değerli, en değerli |
Esas | أَسَاس | Temel, baz, kaide |
Eser | أَثَر | İz, yapıt |
Esnaf | أَصْنَاف | Sınıflar, çeşitler |
Eşkal | أَشْكَال | Şekiller, çeşitler |
Eşya | أشْيا | Şeyler |
Evham | أَوْهَام | Kuruntular, zanlar |
Evrak | أَوْرَاق | Yapraklar, kağıtlar |
Evsaf | أَوْصَاف | Nitelikler |
Evvel | أَوَّل | İlk, birinci |
Ezan | آذان | Bildiri, duyuru |
Ezeli | أَزَلِي | Sonsuz |
Faaliyet | فَعَالِيَة | Etkinlik |
Facia | فَاجِعَة | Perişan eden, acı veren |
Fahiş | فَاحِش | Aşırı, saçma |
Fakir | فَقِير | Yoksul |
Fark | فَرْق | Ayrım, fark |
Fasih | فَصِيح | Açık, anlaşılır |
Fatih | فَاتِح | Açan, başlayan |
Felç | فَلْج | Felç |
Felek | فَلَك | Yörünge |
Felsefe | فَلْسَفَة | Felsefe |
Ferah | فَرَح | Neşe, mutluluk |
Firase | فِرَاسَة | Feraset |
Fert | فَرْد | Birey, tek, yalnız |
Fesat | فَساد | Bozulma, çürüme |
Fevkalade | فَوْقَ العَادَة | Olağanüstü |
Feza | فضا ء | Boşluk, uzay |
Fırsat | فُرْصَة | İmkan |
Fiilen | فِعْلاً | Hakikaten |
Fikir | فِكْر | Düşünce, görüş |
Fil | فِيل | Fil |
Filozof | فَيْلَسُوف | Filozof |
Firar | فِرَار | Kaçma |
Fitne | فِتْنَة | Sınav, çekicilik, hile |
Gaib | غَا ئِب | Görünmeyen, gizli |
Galip | غَالِب | Çoğunluğu, kazanan |
Garaz | غَرَض | Hedef, amaç |
Garip | غَرِيب | Tuhaf, anlaşılması zor |
Gaye | غَايَة | Limit, varılacak yer |
Gazap | غَضَب | Kızma, sinirlenme |
Gıpta | غِبْطَة | İmrenme |
Gurur | غُرُور | Kibir, aldatıcı |
Haber | خَبَر | Bilgi |
Hac | حَج | Hac |
Hacet | حَاجَات | Gereksinim, zorunluluk |
Hacim | حَجْم | Hacim |
Hadis | حَدِيث | Konuşma, röportaj |
Hafız | حَافِظ | Koruyucu |
Hafıza | حَافِظَة | Hafıza, koruyucu, bellek |
Hain | خَا ئِن | İhanet eden, vefasız |
Hak | حَق | Gerçek, doğruluk |
Hakaret | حَقَارَة | Küçümseme, bayağılık |
Hakem | حَكَم | Hüküm veren, bilir kişi |
Hakikat | حَقِيقَة | Gerçek, hakikat |
Hakim | حَاكِم | Yönetici, hakim |
Hakir | حَقِير | Düşük, adi, hor görülen |
Hal | حَال | Hal, işler, durum |
Halvet | خَلْوَة | Yalnızlık, kendini soyutlama |
Hareket | حَرَكَة | Davranış, ayaklanma |
Harikulade | خَارِقُ العَادَة | Sıra dışı, olağan dışı |
Haris | حَرِيص | Hırslı |
Harita | خَرِيطَة | Harita |
Harp | حَرْب | Savaş, dövüş |
Hasan | حَسَن | Güzel, iyi |
Haset | حَسَد | Kıskançlık, çekememe |
Hasım | خَصْم | Rakip, karşı taraf |
Haşere | حَشَرَة | Böcek |
Hata | خَطأ | Hata, yanlış |
Hat | خَطَ | Çizgi, el yazısı |
Hattat | خَطَّاط | El yazısı sanatçısı, hattat |
Hava | هوا ء | Hava, atmosfer |
Hayvan | حَيَوَان | Diri olan, hayvan |
Hazım | هَضْم | Sindirim, katlanma |
Hazine | خَزِينَة | Hazine |
Hedef | هَدَف | Hedef, gaye, amaç |
Hediye | هَدِيَّة | Hediye |
Hesap | حِسَاب | Hesap, fatura |
Heybet | هَيْبَة | Saygı ile karışık korku |
Heyet | هَيْئَة | Kadro, grup, biçim |
Heykel | هَيْكَل | Heykel, iskelet, biçim |
Hibe | هِبَة | Hediye, hibe |
Hicret | هِجْرَة | Ayrılma, göç |
Hikaye | حِكَايَة | Hikaye |
Hilal | هِلَال | Hilal |
His | حِس | Algı, duygu |
Hizmet | خِدْمَة | Hizmet, görev, iş |
Hukuk | حُقُوق | Gerçek, doğruluk |
Hurafe | خُرَافَة | Boş inanç |
Huzur | حُضُور | Bulunma, var olma |
Hücum | هُجُوم | Akın, saldırı |
Hüküm | حُكْم | Görüş, hüküm, karar |
Hürriyet | حُرِّيَّة | Özgürlük, serbestlik |
Hüviyet | هُوِيَة | Kimlik, öz |
Hüzün | حُزْن | Üzüntü, hüzün |
Ispanak | سَبَانَخ | Ispanak |
Israr | اِصْرَار | Israr |
İbadet | عِبَادَة | Kulluk, tapınma |
İbret | عِبْرَة | İbret, öğüt, önem |
İddia | اِدَّعَا ء | İddia, talep, sav |
İfade | اِفَادَة | İfade etmek |
İffet | عِفَّة | Kaçınma, namus |
İftira | اِفْتِرَا ء | Uydurma, yalan |
İhbar | أِخْبَار | Bildirme |
İhtilaf | اَخْتِلَاف | Çeşitlilik, değişim, anlaşmazlık |
İhtimal | اِحْتِمَال | Katlanma, olasılık |
İhya | اِحْيَا ء | Canlandırma, düzenleme |
İkna | اِقْنَاع | İkna, razı etme |
İkrar | اِقْرَار | Onama, kabul, itiraf |
İlim | عِلْم | Bilgi, ilim, öğrenme |
İman | اِيمَان | Bir şeyden emin olmak |
İmkan | اِمْكَان | Yapabilirlik, kudret |
İmla | اِمْلَا ء | Doldurma, yazdırma, dikte |
İnat | عِنَاد | İnat, direnç |
İnfial | اِنْفِعَال | Gerilim, tedirginlik |
İnkar | اِنْكَار | Reddetme, yadırgama |
İnşaAllah | أن شا ءالله | Eğer Allah dilerse |
İntihar | اِنْتِحَار | İntihar etmek, batırılmak |
İntizar | اِنْتِظَار | Bekleme, bekleyiş |
İshal | اِسْهَال | İshal |
Islah | اِصْلَاح | Düzeltme, yenileme, tamir |
İstiğfar | اِسْتِغْفَار | Affını isteme, istiğfar |
İstihkak | اِسْتِحْقَاق | Hak ediş |
İstiklal | اِسْتِقْلَال | Bağımsızlık |
İstisna | اِسْتِثْنَا ء | İstisna, hariç olma |
İtiraf | اِعْتِرَاف | İtiraf, kabullenme |
İttifak | اَتِّفَاق | Anlaşma, sözleşme |
Kabile | قَبِيلَة | Oymak, aşiret |
Kabiliyet | قَابِلِيَّة | Yetenek |
Kabir | قَبْر | Mezar |
Kabul | قَبُول | Onay, izin verme |
Kader | قَدَر | Alın yazısı, miktar |
Kafes | قَفَص | Kafes, sepet |
Kafile | قَافِلَة | Kafile, kervan |
Kafir | كَافِر | Örten, inançsız |
Kahkaha | قَهْقَهَة | Kahkaha |
Kahve | قَهْوَة | Kahve |
Kaide | قَاعِدَة | Ayakta tutan, kural |
Kainat | كَا ئِنَات | Var olanlar, varlıklar |
Kalem | قَلَم | Kalem |
Kalp | قَلْب | Kalp, merkez |
Kamil | كَامِل | Tam, yetgin, olgun |
Kanaat | قَنَاعَة | Yetinme |
Kanun | قَانُون | Kanun, yasa, ilke |
Karar | قَرَار | Yerleşme, sabitlik |
Kasap | قَصَاب | Kasap |
Kasıt | قَصْد | Amaç, hedef |
Katil | قَاتِل | Öldüren |
Kefalet | كَفَالَة | Teminat, garanti |
Kefil | كَفِيل | Sorumlu, veli, garantör |
Kelime | كَلِمَة | Kelime, söz |
Kıble | قِبْلَة | Kıble |
Kırtasiye | قِرْطَاسِيَّة | Kırtasiye |
Kısmen | قِسْماً | Bir bölümü |
Kıymet | قِيْمَة | Değer, fiyat |
Kibir | كِبْر | Büyüklük |
Kibrit | كِبْرِيت | Kükürt, kibrit |
Kitap | كِتَاب | Kitap |
Kubbe | قُبَّة | Kubbe |
Kudret | قُدْرَة | Güç |
Kumar | قُمَار | Kumar |
Kumaş | قُمَاش | Kumaş, çöp |
Kur’an-ı Kerim | قُرآن | Kur’an-ı Kerim |
Kurban | قُرْبَان | Yaklaştıran, kurban |
Kusur | قُصُور | Yetersizlik, eksiklik |
Kuvvet | قُوَّة | Kuvvet, güç |
Kübra | كُبْرَى | Daha büyük, en büyük |
Küfür | كُفْر | Örtmek, küfür |
Lazım | لَازِم | Ayrılmaz, zorunlu |
Levha | لَوْحَة | Plaka, tabaka |
Lezzet | لَذَّة | Lezzet, tat |
Limon | لَيْمُون | Limon |
Lisan | لِسَان | Dil |
Lokma | لُقْمَة | Lokma |
Lüzum | لُزُوم | Zorunluluk, gereksiniz |
Maalesef | مَعَ الأَسَف | Ne yazık |
Maden | مَعْدَن | Kaynak, mineral, filiz |
Madeni | مَعْدِنِيّ | Maden ile ilgili |
Mağara | مَغَارَة | Mağara |
Mağdur | مَغْدُور | Aykırı davranılan |
Mağlup | مَغْلُوب | Yenik, yenilmiş |
Mahal | مَحَل | Yer, konum, sebep |
Mahalle | مَحَلَّة | Yer konum, mahalle |
Maharet | مَهَارَة | Ustalık, yetenek |
Mahir | مَاهِر | Usta, yetenekli |
Mahkum | مَحْكُوم | Hükümlü, cezaya çarptırılmış |
Makale | مَقَالَة | Makale |
Makam | مَقَام | Yer, durum |
Makul | مَعْقُول | Akla uygun |
Mal | مَال | Mal, para, sermaye |
Malik | مَالِك | Hakim, Sahip |
Malum | مَعْلُوم | Bilinen |
Malumat | مَعْلُومَات | Bilgi |
Mana | مَعْنَى | Anlam |
Mani | مَانِع | Engel |
Manzara | مَنْظَرَة | Manzara |
Masraf | مَصْرَف | Harcama, banka |
Matbaa | مَطْبَعَة | Baskı makinesi |
Matbu | مَطْبُوع | Basılı |
Mazeret | مَعْذِرَة | Özür |
Mazur | مَعْذُور | Özrü kabul gören, özürlü |
Meblağ | مَبْلَغ | Miktar, sınır |
Mecbur | مَجْبُور | Zorunlu |
Meclis | مَجْلِس | Oturulan yer |
Mecra | مَجْرَى | Akıntı, sel, hat, akım |
Meçhul | مَجْهُول | Bilinmeyen |
Medeni | مَدَنِي | Şehirli |
Medrese | مَدْرَسَة | Okul |
Mefruşat | مَفْرُوشَات | Ev eşyası, mobilya |
Mekan | مَكَان | Yer, konum |
Memnun | مَمْنُون | Minnettar, takatsiz |
Memur | مَأمُور | Görevli, emir kulu |
Merhaba | مَرْحَبَا | Merhaba |
Merhale | مَرْحَلَة | Rota, yolculuk |
Merhamet | مَرْحَمَة | Şefkat, merhamet |
Merkez | مَرْكَز | Sağlam yer, merkez |
Mesafe | مَسَافَة | Uzaklık |
Mescit | مَسْجِد | Secde edilen yer |
Mesela | مَثَلاً | Örneğin |
Mesele | مَسَألَة | Soru, sorun, olay |
Mesken | مَسْكَن | Kalınan yer, konut |
Mesul | مسْوُول | Sorumlu, yetkili |
Meşhur | مَشْهُور | Meşhur |
Meşrubat | مَشْرُوبَات | İçecekler |
Metanet | مَتَانَة | Sağlamlık |
Metruk | مَتْرُوك | Terk edilen |
Mevcut | مَوْجُود | Var olan, bulunan |
Mevki | مَوْقِع | Yer, durum |
Mevsim | مَوْسِم | Sezon, dönem |
Mevzu | مَوْضُوع | Konu, sorun |
Meydan | مَيْدَان | Alan, saha, sektör |
Millet | مِلَّة | Topluluk, cemaat |
Mimar | مِعْمَار | Mimar |
Minare | مَنَارَة | Minare, fener kulesi |
Miras | مَيرَاث | Miras |
Musafir | مُسَافِر | Misafir |
Misal | مِثَال | Eş, denk, benzer |
Misk | مِسْك | Temiz koku |
Mizah | مِزَاح | Şaka, mizah |
Muamele | مُعَامَلَة | Davranış, tavır, işlem |
Muğlak | مُغْلَق | Kapalı, kilitli, anlaşılmaz |
Muhabbet | مُحَبَّة | Aşk, sevgi, dostluk |
Muhakeme | مُحَاكَمَة | Yargılama |
Muhasebe | مُحَاسَبَة | Hesaplama |
Muhtaç | مُحْتَاج | Muhtaç, yoksul |
Muhtelif | مُخْتَلِف | Farklı, türlü |
Muhtemel | مُحْتَمَل | Olası |
Muhterem | مُحْتَرَم | Şerefli, saygın |
Muhteşem | مُحْتَشَم | Utangaç, çekinen |
Mukavele | مُقَاوَلَة | Diyalog, sözleşme, anlaşma |
Mutlak | مُطْلَق | Serbest, salt, sınırsız |
Muvazzaf | مُوَظَّف | Görevli, vazifeli |
Mevz | مَوْز | Muz |
Mübalağa | مُبَالَغَة | Abartı |
Mübarek | مُبَارَك | Bereketli, kutlu |
Mücadele | مُجَادَلَة | Tartışma, münazara |
Müddet | مُدَّة | Süre, süreç |
Müdür | مُدِير | Müdür, yönetici |
Müfettiş | مُفَتِّش | Denetleyici |
Mühendis | مُهَنْدِس | Mühendis, teknisyen |
Mümin | مؤمن | İnanan |
Mümkün | مُمْكِن | Mümkün |
Münakaşa | مُنَاقَشَة | Tartışma, itiraz, panel |
Müneccim | مُنَجِّم | Astrolog |
Müracaat | مُرَاجَعَة | İnceleme, başvuru |
Müsabaka | مُسَابَقَة | Yarışma, rekabet |
Müslim | مُسْلِم | Müslüman |
Müsrif | مُسْرِف | Tutumsuz, sarf eden |
Müstekbel | مُسْتَقْبَل | Ön, gelecek |
Müsteşar | مُسْتَشَار | Danışman |
Müsvedde | مِسْوَدَّة | Karalama, taslak |
Müşterek | مُشْتَرَك | Ortak, abone |
Müteahhit | مُتَعَهِّد | Söz veren, üstlenen |
Mütehassıs | مُتَخَصِّص | Uzman |
Mütercim | مُتَرْجِم | Çevirmen |
Müzayede | مُزَايَدَة | Açık artırma |
Nadir | نَادِر | Çok kıymetli, tuhaf |
Nağme | نَغْمَة | Ezgi, ton, şarkı |
Nakden | نَقْدًا | Peşin olarak |
Nakil | نَقْل | Aktarma, taşıma |
Nakit | نَقْد | Eleştiri, para, nakit |
Nakliyat | نقليات | Nakliyat |
Nasihat | نَصِيحَة | Öğüt, tavsiye |
Nazaran | نَظَرًا | …. E göre |
Nedamet | نَدَامَة | Pişmanlık |
Nefis | نَفِيس | Değerli |
Nefs | نَفْس | Can, öz, kendi |
Netice | نَتِبيجَة | Sonuç, ürün |
Nevi | نَوْع | Cins, tür, çeşit |
Nikah | نِكَاح | Nikah, evlilik |
Niyet | نِيَّة | Amaç, eğilim |
Nizam | نِظَام | Düzen, sistem |
Noksan | نُقْصَان | Eksik, kusur |
Nokta | نُقْطَة | Nokta, benek, parça |
Nüsha | نُسْخَة | Kopya, örnek |
Pantolon | بَنْطَلُون | Pantolon |
Pijama | بِيجَامَة | Pijama |
Rab | رَب | Eğiten, Rab, Sahip |
Radyo | رَاديو | Radyo |
Rağbet | رَغْبَة | Talep, eğilim |
Rahat | رَاحَة | Rahat |
Rahmet | رَحْمَة | Acıma, şefkat |
Rakam | رَقَم | Sayı, rakam, numara |
Rasul | رَسُول | Gönderilen, elçi |
Razı | رَاضِي | Memnun |
Rayiç | رَا ءِج | Yaygın, canlı |
Rehin | رَهْن | Rehin, güvence, ipotek |
Resim | رَسْم | Resim, şekil, iz |
Resmi | رَسْمِي | Devlete ait, resmi |
Ressam | رَسَّام | Ressam |
Rıza | رِضا ء | Memnuniyet |
Rica | رجا ء | Beklenti, ümit |
Riya | ريا ء | Sahtecilik |
Ruh | روح | Ruh, can |
Ruhsat | رُخْصَة | İzin, yetki, lisans |
Rutubet | رُطُوبَة | Nem, ıslaklık |
Rüşvet | رُشْوَة | Rüşvet |
Rütbe | رُتْبَة | Seviye, sınıf |
Saat | سَاعَة | Saat, süre |
Sabah | صَبَاح | Sabah |
Sabıka | سَابِقَة | Önce gelen, öncelik |
Sabır | صَبْر | Tahammül, sabır |
Sabit | ثَابِت | Sağlam, sıkı, oturmuş |
Sabun | صَابُون | Sabun |
Sadakat | صَدَاقَة | Arkadaşlık, dostluk |
Sadık | صَادِق | Doğru, gerçek, içten |
Saha | سَاحَة | Meydan, alan |
Sahil | سَاحِل | Sahil, plaj |
Sahip | صَاحِب | Arkadaş, dost, taraftar |
Sakin | سَاكِن | Oturan, ikamet eden |
Salim | سَالِم | Güvende, emniyette |
Sanat | صَنْعَة | Üretim, imal, meslek |
Saniye | ثَانِيَة | Saniye, ikinci |
Sarraf | صَرَّاف | Sarraf |
Satır | سَطْر | Satır, sıra |
Sebat | ثَبَات | Kararlılık, sağlamlık |
Sebep | سَبَب | Neden, gerekçe |
Seccade | سَجَّادَة | Seccade |
Secde | سَجْدَة | Secde |
Sefalet | سَفَالَة | Aşağı olma, düşkünlük |
Sefer | سَفَر | Sefer |
Sefih | سَفِيه | Çirkef, arsız |
Sefir | سَفِير | Aracı, elçi |
Selam | سَلاَم | Barış, güven |
Sema | سَمَا ء | Gök, gökyüzü |
Semere | ثَمَرَة | Randıman, sermaye |
Senet | سَنَد | Destek, dayanak, arkalık |
Serap | سَرَاب | Hayal, aldanış |
Servet | ثَرْوَة | Zenginlik, servet |
Seyahat | سِيَاحَة | Yolculuk, turizm, gezi |
Sıfat | صِفَة | Nitelik, özellik |
Sıhhat | صِحَّة | Doğruluk, gerçeklik |
Sınıf | صِنْف | Sınıf, cins, çeşit |
Sır | سِر | Sır, öz, gizem |
Sicil | سِجِلّ | Sicil, kayıt, liste |
Sihir | سِحْر | Sihir, büyü |
Silag | سَلَاح | Silah, askeri kuvvetler |
Silsile | سِلْسِلَة | Zincir, dizi, seri |
Siyaset | سِيَاسَة | Yönetim, politika |
Sohbet | صُحْبَة | Arkadaşlık, dostluk |
Sulh | صُلْح | Anlaşma, uzlaşı |
Sultan | سُلْطَان | Güç, hükümet, otorite |
Sur | سُور | Duvar, çit |
Sükut | سُكُوت | Sessizlik, suskunluk |
Sünnet | سُنَّة | Adet, gelenek, töre |
Sürat | سُرْعَة | Hız, çabukluk |
Şahit | شَاهِد | Şahit, tanık |
Şair | شَاعِر | Şair |
Şarap | شَرَاب | İçecek, meyve suyu |
Şark | شَرْق | Doğu |
Şart | شَرْط | Yarık, şerit, koşul |
Şehadet | شَهَادَة | Tanıklık, sertifika, diploma |
Şekil | شَكْل | Şekil, cins, eşit |
Şemsiye | شَمْسِيَّة | Güneşlik, perde |
Şeref | شَرَف | Şeref, onur |
Şevk | شَوْق | Özleyiş |
Şeytan | شَيْطَان | Şeytan |
Şiddet | شِدَّة | Güç, zorluk |
Şifa | شِفَا ء | İyileşme, ilaç |
Şerike | شَرِكَة | Şirket |
Şurup | شُرُوب | İçecek |
Şüphe | شُبْهَة | Benzerlik, şüphe, zan |
Taahhüt | تَعَهُّد | Söz, vaat |
Taarruz | تَعَرُّض | Karşı hareket, karşı koyma |
Taassup | تَعَصُّب | Tutuculuk, bağnazlık |
Tabi | تَابِع | İzleyen, bağımlı, ikincil |
Tabiat | طَبِيعَة | Doğa, yapı, mizaç |
Tabii | طَبِيعِي | Doğal, normal |
Tabip | طَبِيب | Doktor, hekim |
Tabut | طَابُوت | Tabut |
Taç | تَاج | Taç |
Tahlil | تَحْلِيل | Çözümleme, analiz |
Takdim | تَقْدِيم | Tanıtma, sunum |
Takdir | تَقْدِير | Tahmin yürütme, zannetme |
Takip | تَعْقِيب | Kovuşturma, eleştiri |
Takiyye | تَقِيَّة | Sakınma |
Taklit | تَقْلِيد | Öykünme, imitasyon |
Taksim | تَقْسِيم | Bölme, ayırma |
Takvim | تَقْوِيم | Paha biçme, kronoloji |
Tanzim | تَنْظِيم | Düzenleme, ayarlama |
Tapu | طَابُو | Tapu |
Tasvir | تَصْوِير | Resim yapma, fotoğraf çekme |
Tayin | تَعْيِين | Belirleme, atama |
Taziye | تَعْزِيَة | Teselli, baş sağlığı |
Tebessüm | تَبَسُّم | Gülümseme, gülücük |
Tebeşir | طَبَاشِير | Tebeşir |
Tebliğ | تَبْلِيغ | Duyuru, bildiri |
Tebliğ | تَبْلِيغ | Duyuru, bildiri |
Tedavi | تَدَاوِي | Tedavi görmek |
Tedbir | تَدْبِير | Önlem, düzenleme |
Tekamül | تَكَامُل | Olgunlaşma, entegrasyon |
Tekbir | تَكْبِير | Büyükleme |
Teklif | تَكْلِيف | Masraf, harcama |
Telafi | تَلَافِي | Düzeltmek, çözümlemek |
Telefon | تَلَفُون | Telefon |
Televizyon | تِلْفِزْيُون | Televizyon |
Terbiye | تَرْبِيَة | Eğitim, yetiştirme |
Tereddüt | تَرَدُّد | Çekinme, duraksama |
Terk | تَرْك | Terk |
Tesadüf | تَصَادُف | Rast gelmek |
Tesettür | تَسَتُّر | Gizlenme, kamuflaj |
Teslim | تَسْلِيم | Teslim |
Tespit | تَثْبِيت | Sabit tutma |
Teşekkür | تَشَكُّر | Teşekkür |
Teşhir | تَشْهِير | Tanıtma, ilan etme |
Teşvik | تَشْوِيق | Gayrete getirme |
Tılsım | طِلْسِم | Sihirli sözler |
Ticaret | تِجَارَة | Ticaret, alışveriş |
Tufan | طُوفَان | Sel, su baskını |
Tüccar | تُجَّار | Tüccar |
Yakut | يَاقُوت | Yakut |
Yani | يَعْنِي | Yani |
Yeis | يأس | Umutsuzluk |
Yemin | يَمِين | Sağ el, yemin |
Yetim | يَتِيم | Yetim, biricik |
Zafer | ظَفَر | Zafer |
Zahir | ظَاهِر | Açık, görünen |
Zalim | ظَالِم | Karartan, haksız, günahkar |
Zaman | زَمَان | Zaman |
Zan | ظَن | Şüphe, kanaat, varsayım |
Zarf | ظَرْف | Kap, zarf, koşul, şart |
Zarif | ظَرِيف | Alımlı, ince, minyon |
Zaruri | ضَرُورِي | Zorunlu, mecburi |
Zayıf | ضَعِيف | Zayıf, dayanıksız |
Zeka | ذَكَا ء | Zeka |
Zekat | زَكَاة | Arılık, temize çıkarma |
Zeki | ذَكِي | Zeki |
Zerre | ذَرَّة | Atom, parçacık, zerre |
Zevk | ذَوْق | Tat, lezzet, zevk |
Zeytin | زَيْتُون | Zeytin |
Zihin | ذِهْن | Zihin |
Zikir | ذِكْر | Hatırlama, anma |
Ziraat | زِرَاعَة | Tarım |
Ziyade | زِيَادَة | Artma, artış |
Ziyafet | ضِيَافَة | Ağırlama, misafir etme, ikram |
Zulüm | ظُلم | Karanlık, baskı, haksızlık |
Züccaciye | زجاجية | Cam ile ilgili |
Zümrüt | زُمْرُد | Zümrüt |
Zürafa | زُرَافَة | Zürafa |
Pdf halini yukarıdaki bağlantıdan indirebilirsiniz.