AŞKENAZİ VE SEFARADİ ÇATIŞMASI

BATI ASYA

Haaretz gazetesinde yapılan bir haberi ele almak istiyoruz. İsrail toplumu genel olarak bakıldığında üç sınıfa ayrılıyor diyebiliriz. Aşkenaziler, Sefaradiler ve Mizrahiler. Bu yazıda Aşkenazi ve Sefaradi çatışmasına dikkat çekilecektir. Mizrahiler ve Aşkenaziler arasında bir çatışma olmadığını söyleyemeyiz. Mizrahiler ile Sefaradiler arasında ne gibi farklar vardır? Aşkenazilerin İsrail’de ne kadar nufüzu vardır? Bu ve benzeri birçok soru cevapsız kalmak ile birlikte yüzeysel olarak İsrail devletinin dinamiklerine kısaca göz atmak istiyoruz.

Sderot şehrinin belediye başkanı Eli Moyal, Pazartesi İsrail radyosuna konuştu. Bu konuşmasında “Aşkenazilerin, Sefaradileri kabul etmesi iyi bir durumdur ve eğer diğer şekilde olsaydı onlar, Ortadoğu’da bir başka Arap devleti kurarlardı.”  Ve ayrıca ekledi “eğer Sefaradiler erken gelmiş olsaydı, berbat bir krallık olurdu” [1]

İsrail’e göç edenleri belirli sınıflara ayırırlar. Aşkenazi, Sefaradi ve Mizrahi gibi isimler verilir. Haberden de anlaşıldığına göre Aşkenazi’ler İsrail’in hakim ve baskın kültürünü oluştururlar. Aşkenazi yani özellikle Almanya ve Polonya bölgelerinden genelde ise Avrupa’dan gelen Yahudi anlamına gelmektedir. Sefaradiler ise; İspanya’dan 1492’de kaçarlar ve sonra Libya, Türkiye, Portekiz, İtalya ve Ege adaları gibi yerlere yerleşirler. Sefaradiler Ladino dilini kullanırlarken, Aşkenaziler ise YidHiş dilini kullanırlar. Bunlar tabi Modern İbranice ile etkilerini ve güçlerini bir nebze yitirmişlerdir diye düşünüyorum.

Aşkenaziler ile ilgili Wikipedia’da verilen ilginç bir bilgi vardır. Öne sürülen bir tez olarak da ele alınabilir. (Köken araştırması yapıp sağlam ve makbul bir delile ulaşmak kolay değildir) Aşkenazilerin Avrupa’da oluşumunda ve tutunmalarında, Museviliği kabul eden Hazar Türklerinin doğrudan etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Eğer makbul ve sağlam bir görüş ise bugünkü İsrail devletinin “hakim unsurunu” oluşturan kesimin kökenleri veya onların güçlenmesini temin eden hakim unsur Musevi Hazar Türkleri’dir diye bir sonuca varabilir miyiz? Bu tarz sorular bir haberi okumam ve sonrasında beni sürüklediği mecralar sonucu aklıma gelmiştir.

Habere devam edecek olursak, Eli Mayon’un konuşmasına Yael Ben Yefet “ırkçı” diye tepki göstermiştir. Ulusal arşivin sorumlusu da olan Adalet Bakanı Ayelet Şaked “atadan kalma günah” (ancestral sin) adıyla bazı belgelerin yayınlanacağını bildirdi. Bu belgelerin, İsrailli yetkililerin Ortadoğu’dan ve Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlere karşı nasıl ırkçı ve ayrılıkçı politikalara sahip olduğunu gösterdiğini iddia ediyorlar. [2]

Rast gele denk geldiğim 2010 yılındaki BBC’nin verdiği bir haberde ise “on binlerce yahudinin”, Aşkenazi ve Sefaradi çocuklarının aynı okullarda okumaması için eylem yaptığı haberini veriyor. Bunun nedeninin ise ırkçılık olmadığını ve aralarındaki dini eğitim farklarından ötürü olduğu ise iddia ediliyor.[3] Yazının kapak fotoğrafı olarak seçtiğimiz görsel 2010 yılındaki bu protestoyu göstermektedir.

Tam da bu konu ile alakalı El-cezire’nin hazırladığı çok güzel bir video vardır. İsrail toplumunun yapısını ve şuan ki durumunu ele almaktadır. İzlenilirse eğer toplumun dinamik yapısı görülecektir.

https://www.youtube.com/watch?v=xv_0JUBk3fI

 

[1] Erişim tarihi 18.03.2018 (https://www.haaretz.com/amp/israel-news/sderot-mayor-it-s-a-good-thing-sephardim-didn-t-found-israel-1.5904860?__twitter_impression=true)

[2] Erişim tarihi 18.03.2018 (https://www.haaretz.com/amp/israel-news/sderot-mayor-it-s-a-good-thing-sephardim-didn-t-found-israel-1.5904860?__twitter_impression=true)

[3] Erişim tarihi 18.03.2018 (http://www.bbc.com/turkce/haberler/2010/06/100617_israel_school_protest)

Ozan Dur
Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller

Yorum Yaz