İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Herhangi bir üye devletin uyruğunu taşıyan herkes, aynı zamanda “Avrupa Vatandaşı” (Citizenship of the Union) sayılır. Avrupa Vatandaşlığı çerçevesinde yurttaşlara, Avrupa Birliği Kurucu Antlaşması’nda sıralanan haklar ve yükümlülüklerin yanı sıra, aşağıda belirtilen dört özel hak verilmektedir:
Avrupa Vatandaşlığı, ulusal vatandaşlıktan farklı niteliklere sahiptir. Öncelikle bu vatandaşlık doğrudan değil, dolaylı olarak elde edilir. Yani Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin vatandaşı olan herkes aynı zamanda Avrupa Vatandaşıdır. Eğer ülke üyelikten çıkarsa ya da bireyi vatandaşlığından çıkarırsa Avrupa Vatandaşlığı da sona erer. Bir diğer farklılık ise, normal şartlar altında vatandaşlık kavramı hak ve yükümlülükler içerir. Avrupa vatandaşlığı ise sadece hakları içeren bir kavramdır.
Vatandaşların haklarının düzenlendiği ana belge, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı Belgesi'dir. Bu belge, Lizbon Anlaşması ile bağlayıcı hale getirilmiştir. Her ne kadar adı anayasa olmasa da, incelendiğinde belgenin aslında anayasaya çok benzediği görülür. Şartın 5. Bölümü vatandaşlık haklarına ayrılmıştır. Buna göre, Avrupa vatandaşları, oturdukları üye ülkede, o ülke vatandaşları gibi hem Avrupa Parlamentosu seçimleri hem de yerel seçimlerde oy kullanma ve aday olma hakkına sahiptir.
Temel Haklar Şartı ile düzenlenen bu haklar, üye ülkeler tarafından tanınarak garanti altına alınmıştır. Dolayısıyla bu belge, Avrupa Birliği’nin iç siyasal bütünlüğü sağlaması anlamında son derece önemlidir.
Avrupa Vatandaşlığı, ulusal vatandaşlığın yerine geçmek değil, bunu tamamlama amacı taşımaktadır. Bu sayede vatandaşların Avrupa Birliği ile daha somut bir aidiyet hissiyle bağlanması öngörülmektedir.
Yorum Yaz