İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Avrupa Birliği, 28 Avrupalı devletin üye olduğu siyasi ve ekonomik işbirliğini baz alan ulusüstü bir örgüttür. 1992 yılında yapılan Maastricht Anlaşması ile Avrupa Ekonomi Topluluğu’nun dönüşümü sağlanarak, ekonomik alanda olan işbirliklerini genişletmişlerdir.
Siyasi düşünce bakımından Birleşmiş Avrupa hedefinden yola çıkılarak oluşturulmuş bu işbirliği, bölgeye başta ekonomik bir işbirliği ve kalkınma sağlamıştır. Bu işbirliği ve kalkınma sonrasında Avrupa’da yaşanan savaşları durdurmuştur. 1945 yılına kadar kanlı savaşlar yaşayan Avrupa, 1951 yılında kurulan Avrupa Kömür Çelik Birliği ile ilk işbirliğini sağlamıştır.
Avrupa Kömür Çelik Topluluğu, Schuman Doktrini doğrultusunda, Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg devletleri tarafından 1951 yılında kurulmuştur. Savaşın ham maddesi olan kömür ve çeliği, aralarında savaşlar çıkan devletler tarafından ortak bir şekilde kullanılması bölgede barışa önemli bir zemin oluşturmuştur. Ayrıca AKÇT ilk ulusüstü örgüt olma vasfına da sahiptir.
AKÇT’ye üye 6 devlet, işbirliğinin gelişmesi, işgücü ile mal ve hizmetlerin serbest dolaşımının sağlanması adına 1957 yılında Avrupa Ekonomi Topluluğu’nu kurdular. Roma Anlaşması ile kurulan bu topluluk, üye devletler arasında kömür ve çeliğin yanı sıra diğer sektörlerin de bu ekonomik birlik içerisine dahil edilmesini öngörmüştür.
Roma anlaşması ile ayrıca Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) kurulmuştur. Bu topluluk üye devletlerin barışçıl amaçlar ile nükleer araştırma ve geliştirme yapmasını ve bu çalışmaların üye ülkeler ile koordinasyonunu sağlamayı amaçlamıştır.
1965 yılına gelindiğinde bu üç topluluk, AKÇT, AET ve EURATOM, füzyon (birleşme) anlaşması ile birleşmişlerdir. Bu topluluklar füzyon anlaşmasından sonra tek bir konsey ve tek bir komisyon tarafından yönetimi sağlanmıştır ve Avrupa Toplulukları adı ile anılır olmuşlardır.
1968 yılında Avrupa Topluluklarına üye ülkeler gümrük birliğine gitmiş ve mamul mallar için tüm gümrük vergilerini kaldırmışlardır.
Bu süreç içerisinde Avrupa Toplulukları’na yeni üyeler katılmaya başlamıştır. İlk genişleme 1973 yılında İngiltere, Danimarka ve İrlanda ardından 1981’de Yunanistan, 1986’da İspanya ve Portekiz’in katılımı ile üye sayısı 12’ye ulaşmıştır.
Dünyadaki durgunluk ve mali yükün paylaşımı konusundaki iç çekişmeler 1980 başlarında bir "Avrupa karamsarlığı" havasının doğmasına neden oldu. Ancak, 1984'ten sonra bunun yerini Topluluğun canlandırılması konusunda daha umutlu beklentiler aldı. Jacques Delors başkanlığındaki Komisyonun 1985'te hazırladığı Beyaz Kitaba dayanarak Topluluk 1 Ocak 1993'e kadar tek pazar oluşturmayı kendisine hedef edindi. Avrupa Tek Senedi, 17 Şubat 1986'da Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, Lüksemburg ve Portekiz tarafından, 28 Şubat 1986'da ise Danimarka, İtalya ve Yunanistan tarafından imzalandı.
1987 yılında yürürlüğe giren Avrupa Tek Senedi ile Avrupa Topluluklarını kuran Antlaşmalar kapsamlı bir biçimde değişikliğe uğradı.
Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından 3 Kasım 1990'da iki Almanya'nın birleşmesi, Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin Sovyet denetiminden kurtulmaları ve demokratikleşmeleri, Aralık 1991'de de Sovyetler Birliği'nin çözülmesi Avrupa'nın siyasi yapısını baştan aşağı değiştirdi. Üye Devletler bağlarını güçlendirme kararlılığıyla, temel özellikleri 9-10 Aralık 1991'de Maastricht'te toplanan Avrupa Birliği Zirvesi'nde kararlaştırılan yeni bir Antlaşmanın müzakerelerine başladılar. Maastricht Antlaşması, diğer adıyla Avrupa Birliği Antlaşması, 1 Kasım 1993 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu antlaşma ile 1999'a kadar parasal birliğin tamamlanmasına, Avrupa vatandaşlığının oluşturulmasına ve ortak dış ve güvenlik ile adalet ve içişlerinde işbirliği politikalarının meydana getirilmesine karar verildi.
Maastricht Antlaşması ile üç sütunlu Avrupa Birliği yapısı oluşturuldu. Bu yapının ilk sütununu Avrupa Toplulukları (AKÇT, AET ve EURATOM), ikinci sütununu "Ortak Dışişleri Güvenlik Politikası", üçüncü sütununu ise "Adalet ve İçişleri" oluşturuyordu.
1995 yılında, Avusturya, Finlandiya İsveç'in katılımıyla, Avrupa Birliği'nin üye sayısı 15'e yükseldi.
Avrupa ortak para birimi olan Euro, 1 Ocak 2002 tarihinde resmen tedavüle girerek, 12 ülkede kullanılmaya başlandı.
2004 yılında, Avrupa Birliği'nin tarihindeki en büyük genişleme dalgası gerçekleşti ve 10 yeni ülke (Çek Cumhuriyeti, Estonya, GKRY, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya) Avrupa Birliği'ne katıldı. 2007 yılında, Bulgaristan ve Romanya'nın katılımıyla AB'nin üye sayısı 27'ye yükseldi. 2013 yılında Hırvatistan'ın katılımıyla Avrupa Birliği Üye Devlet sayısı 28'e ulaştı.
Avrupa Birliği'nin derinleşme sürecindeki son önemli aşama, 2007 yılında imzalanan ve 2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile gerçekleşti. Bu antlaşma ile, temel olarak, AB'nin karar alma mekanizmalarındaki tıkanıklıkların giderilmesi ve Birliğin daha demokratik ve etkili işleyen bir yapıya kavuşması hedeflendi. Bu hedef doğrultusunda kapsamlı değişikliklere gidilerek, Avrupa Topluluğu'nu kuran Antlaşmanın adı "Avrupa Birliği'nin İşleyişi Hakkında Antlaşma" olarak değiştirildi.
Yorum Yaz