Aynştayn-Einstein Nazariyyelerinin ʿİlmī Kıymeti Müʾellifī: Müderris Hāmid İstanbul Milli Matbaʿası 1926

OSMANLICA

[ Aynştayn-Einstein Nazariyyelerinin ʿİlmī Kıymeti Müʾellifī: Müderris Hāmid İstanbul Milli Matbaʿası 1926 ]

İntişārından beri altı ay kadar zamān geçdiği hālde bu eserden şimdiye kadar hiçbir yerde bir tenkīde rāst gelmemekliğimizi fikir hayātımız için büyük bir ıztırāb ile kayd etmeliyiz.

Eser eğer bundan beş altı sene evvel intişār etmiş olsaydı, muhakkak böyle karşılanmayacakdı. İzāfiyet nazarriyelerinin memleketde ilk bahs olunduğu zamānlar tahattür edilince bununla ne demek istediğimiz anlaşılır.

Anlamak arzūsunun ilk āteşi tatmīn edilemeyerek yavaş yavaş küllendikden sonra bugün bu yeni fikirlerden bahs etmemek bir ʿādet hükmünü aldı. Vākıʿā Avrupada bu nazariyyenin romanlara kadar sirāyet eden halk tecessüsü son senelerde ortadan gāʾib olmuşdur. Lākin buna mukābil ʿilim muhītlerinde bu yeni nazariyyeler īcāb eden ʿalāka ile taʿkīb edilmekde ve hattā müdevven olan kısmı dārü’l-fünūn tedrīsātında yer tutmakdadır. Felsefe tedkīklerine kadar nüfūz eden bu nazariyyeler; ʿavām-pesendāne bir ʿalākadan sonra birdenbire söndü. Bināen-ʿaleyhe Hüsnü Hāmid beğ bu eseriyle ʿilmi kütüphānemizi en nākıs bir cihetinde çok muvaffakiyetle ikmāl etmiş oldu.

Eser; bir mukaddeme, üç kasem ve bir hātimeden mürekkebdir. Mukaddemede nazariyyeyi takdīm ve bu nazariyyelerin ʿilmi kıymeti hakkında nasıl hükm vermek lāzım geldiği birinci kasemde Aynştayndan evvel zamān ve mekān mefhūmları hakkındaki nazariyye ve bilgileri ve riyāzī fizikin hālini anlatıyor ve yeni bir terkīb ʿilminin vücūda getirilmesinin vücūbunu īzāh ediyor. İkinci kasemde Aynştaynın izāfiyet-i mahdūde ve izāfiyet-i ʿumūmiyye nazariyyelerini hülāsa ediyor. Üçüncü kasemde bu nazariyyelerin kıymetini mevzūʿ bahs ediyor ve hātimede izāfiyet-i nazariyyeleri hakkındaki hükmü Poankaranın bir cümlesi ile veriyor.

Eserin birinci ve ikinci kasemleri çok iyidir. Üçüncü kasemini eksik görmemek mümkün değildir. Nazariyyenin muʿārızlarının söylediklerini hülāsa etdikden sonra bunların, bi’l-hāssa baʿzılarının iʿtirāzlarının hatāları teşrīʿ edilerek yazılmamış olması, - bu muʿārızların bi’l-hāssa Bergson ve Penluve gibi ʿilmi . dolayısıyla büyük bir kārī kitlesi üzerinde - nazariyyelerin ehemmiyetini tenkīs eden bir teʾsīr bırakır.

İʿtirāzlardan baʿzıları izāfiyet-i nazariyyelerinin bir cephesinin müteʿaddid istitāleleridir ve her biri hakkında ayrı ayrı leh ü ʿaleyhim çok şeyler söylenmişdir. İzāfiyetçilerin bu muʿārızlara verdikleri cevāblar içinde çok ehemmiyetli olanları vardır. Bi’l-hāssa, ileri de bi’l-münāsebe bahs edeceğiz, duree et simuntaneite isimleri eserndeki hatālarının teşrīhi serd edilmeğe sezādır.

Bu noktalar müstesnā, Aynştayn nazariyyelerine dāʿir memleketimizde söylenen sözler ve yazılan eserler arasında Hüsnü Hāmid beğin bu kitābı gerek gāyesi ve gerek yazılış tarzı iʿtibārıyla çok husūsi ve hattā diyebiliriz ki çok orijinaldir.

M. E.

PDF'si:

[ Aynştayn-Einstein Nazariyyelerinin ʿİlmī Kıymeti müʾellifī Müderris Hāmid İstanbul Milli Matbaʿası 1926]

 

LATİN HARFLERİNE AKTARAN:

MUSTAFA ÇAĞLAR & EROL TURUNÇ

 

KAYNAKÇA:

[Hüsnü Hamid, Einstein Nazariyyelerinin İlmî Kıymeti, İstanbul: Milli Matbaa, 1926], emeği geçen: M. E. .-- İstanbul: Agâh Sırrı [Levend], 1927.

Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası

cilt: I, sayı: 2, sayfa: 159

Yorum Yaz