İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Bir Fotoğrafın Hikâyesi: Örgütlerin “Babası”[1]
Aaronsohn’lar 1882 yılında Romanya’dan kaçıp Osmanlıya sığınıyorlar. Daha sonra Osmanlı bunları Filistin’e yerleştiriyor. Orada Siyonizm ile tanışan aile tarım alanlarında çalışmalarda bulunuyor. Yahudilerin toprak bilinci yüksektir. Bu isimler Zikron Yaakov isimli Kibbutz’un da kuruluşun da rol alıyorlar. Toprağı işleyerek “İsrail”i bölgede var etmeye çabalıyorlar. Bununla da yetinmeyerek casusluk faaliyetlerinde bulunuyorlar. Osmanlıya büyük zararlar veren bu kişileri Türkler cezalandırıyor. Sadece Siyonist olarak kalsalardı büyük ihtimalle sorun yaşamayacaklardı ama Osmanlının envanterine, askerlerine ve güçlerine zarar verecek hamlelerde bulunmaları bardağı taşıran son damlaydı.
Aaron Aaronsohn, Sara ve Alexander akraba ve örgütün en önemli isimleri. 1915 dolaylarında Nili’yi kuruyorlar. Aaron tarım alanlarında tanınmış bir isim ve Avrupa’da adından sıkça söz ettiriyor. Yaptığı buluşlar nedeniyle ABD’de iki yıl tarım alanında çalışıyor ve öğrendiklerini uygulamak için Filistin’e dönüyor. İttihat terakki döneminden önce bilinen bir isim ve faaliyetlerinden dolayı zorunlu ikamete uğratılan bir isim aynı zamanda. İttihatçılar iktidara gelince serbest kalıp faaliyetlerine devam ediyorlar. Tevrat’ı açıyorlar ve rast gele bir ayet seçiyorlar. Netsah Yisrael Lo Yeşaker Yani Nili. Anlamı İsrail’in zaferi/ebediyeti yalan söylemez demek.
Necmettin Alkan Derin Tarih’e verdiği Röportajda bu örgütün 1914’te kurulduğunu düşündüğünü belirtiyor.[2] Alkan Hoca örgütün kurulmasına yönelik 5 tespitin var olduğunu ve bunlardan birisinin propaganda amacı taşıdığını iddia ediyor. Zannediyorum 5. Maddeyi kastediyor. “
1) Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması fikri,
2) Daha önce kurulan Gideon isimli gizli örgütün faaliyetlerinin verdiği cesaret,
3) Yahudilerin, Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesiyle İngilizlerle yakınlaşmak istemeleri,
4) İngilizlerin Sina üzerinden Filistin’e saldırması sonrasında Osmanlı Devleti’nin aldığı bazı tedbirler sebebiyle oluşan “Filistin’deki Yahudilere baskı yapıldığı” algısı,
5) Sözde “Ermeni Soykırımı”dan dolayı Yahudilerin aynı şeylerin kendi başlarına geleceğinden endişe duyması.”
Yahudilerin önemli bir kısmı Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin tarafını tutuyorlar. Bu Hristiyan Siyonizm’i ile de alakalı olabilir. İngilizlerin Balfour deklarasyonu da var malum. Bölgede çekirge salgını çıkması Nili’nin işine yarıyor. Çünkü tarım mühendisi var bölgede ve onu Cemal Paşa önemli görevlere getiriyor. Hatta Osmanlı’da serbest bir şekilde dolaşabilmesi için vesika veriyor. Aaron da bütün Osmanlının durumlarını, askeri mevcudiyetini, trenlerin rota ve saatleri gibi önemli şeyleri kaydediyor. Bir gezisinde birkaç defter doldurduğu iddia ediliyor. Böylece Osmanlıların birçok bilgisi İngilizlerin eline geçiyor. Osmanlılar İngilizlerin nokta atışı yapması sonucu içeride hain olduğunun farkına varıyor ve araştırmalar sonucu Nili teşkilatını çökertiyorlar. Osmanlının tahkikatı sonucu intihar ediyor Sara ve yakalananları zor günler bekliyor.
Lawrence ve Aaron’un ilişki içerisinde olduğu belirtiliyor. İkisinin de ortak bir amacı vardı her ikisi de Osmanlı’nın bölgedeki hâkimiyetine son vermek istiyordu. 1917 yılında örgüt kurulduktan 2-3 yıl sonra deşifre oluyor. “İsrail” daha sonra bu isimlere sahip çıkıyor. İsimlerini yaşatan müzeler, pullar ve mezarlarını ziyaret etmeler söz konusu oluyor.
“NİLİ Casusluk Örgütü'nün iki numaralı ismi Sarah Aaronsohn, İsrail'in adeta Jan Dark'ı muamelesi görür. Yahudi öğrenciler, her ölüm yıldönümünde Sarah'ın mezarını ziyaret ederek şükranlarını dile getirir. Bizim için nice hainden sadece birisi. Onlar için ulusal bir kahraman.”[3] Celil Hoca veciz bir şekilde ifade etti X hesabından ben de işte bu fotoğrafın hikâyesini yazmak istedim.
Aaronsohnların müze halindeki Zikron Yaakov’daki evleri
Değerlendirme
Teşkilatın üyeleri yakalansa da Osmanlı maalesef savaşı kaybedecek ve bölgedeki hâkimiyetini yitirecektir. Tarih bakıldığında kazanan taraf merkezli yazıldığından Yahudiler, Aaron ailesine sahip çıkmış ve adını yaşatmak için hamlelerde bulunmuştur. Osmanlının ve Türklerin bütün önlemlerine rağmen acı dolu olaylar 1948’de Müslümanların zarara uğramalarına neden olmuştur. Tabii ki hiçbir zaman mutlak kayıp ve yenilgi söz konusu değildir. İnsanlık dünyada var olduğu müddetçe toprak ve kutsal yerler üzerindeki tartışmalar ve iddialar asla bitmez.
Yararlanılan kaynaklar
https://atamdergi.gov.tr/tam-metin/182/tur
https://roadstothegreatwar-ww1.blogspot.com/2020/09/lawrence-and-aaronsohn-t-e-lawrence.html
https://www.youtube.com/watch?v=_-bb_kdapsM
Ozan Dur
Kelimelerin mahdut olmasından dolayı bu kadar bir yazı ile iktifa etmek durumundayız sevgili okuyucular. Okuduğunuz için teşekkürler.
Tarih ve milli hafızamızın güçlenmesi temennisiyle…
Öneri kaynaklar
Celil Bozkur: İmparatorluğu Yıkan Örgüt Nili
Necmettin Alkan: Nili-Ortadoğu’da Casuslar Savaşı
Dipnotlar
[1] Yahudiler bu baba lafını severler. Siyonizm’in babası, İbranicenin Babası, “İsrail”in babası vs. O yüzden bu başlığı kullanmayı düşündüm. Ama gerçekte ne baba ne de başka bir şey. Türklere büyük zararlar vermiş ve İngilizlerin Lawrence gibi yapılmaya çalışılan bir adam. Tarihin yanlış tarafında duruyor bize göre. Lakin Tarih hafızamız daha da güçlenmeli ve bilgiye gereken ehemmiyeti vermeliyiz. “Oku” değil miydi ilk emir!?
[2] https://www.derintarih.com/soylesi/prof-dr-necmettin-alkan-gazzede-ingilizlerin-imdadina-nili-orgutu-yetisti/
[3] https://x.com/Bozkurt2000C/status/1861465285737287746?s=08
Yorum Yaz