İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
İstanbul, hakkında ne kadar yazılırsa yazılsın tükenmeyecek bir hazinedir.
Beşir AYVAZOĞLU
Ahmet Rasim’i okumadan özellikle eski İstanbul’u anlamak, eski İstanbul’dan hareketle Türk kültürünün ruhuna nüfuz etmek mümkün değildir.
Beşir AYVAZOĞLU
Çok ciddi kültürel travmalar yaşadık biz. Kültür; kendini devam ederek birbirinin içinde yaşayarak sürdürür. Bizde o ciddi travmalar kültürel kırılmalar vesayre kültürümüzün devamını engelledi.
Beşir AYVAZOĞLU
Her nesil kendisinden öncekilerle hesaplaşmak zorundadır. Onları okumak yeniden değerlendirmek kendi bakış açısıyla onu yeniden ele almak zorundadır.
Beşir AYVAZOĞLU
Bizzat kendimizin verdiği zararların yanında küreselleşmenin verdiği zararların lafı bile olmaz.
Beşir AYVAZOĞLU
Ne kadar yazıyorsanız yazın, yazdıklarınızı yırtmayı göze alamıyorsanız yazar olamazsınız.
Beşir AYVAZOĞLU
Bize okullarda hiçbir şey öğretilmediğini Cemil Meriç’i okumaya başladıktan sonra fark ettim. Hiçbir şey bize öğretildiği gibi değildi, hiçbir şey!
Beşir AYVAZOĞLU
Asıl manada tasavvuf, sistematik bir düşünüşten çok bir yaşama tarzı olduğu için şiire daha yatkındır. Sufi, varlığı bir bütün olarak kavramaya çalışır.
Beşir AYVAZOĞLU
Sanat sayfalarının gazetelerde işgal ettiği yer, gazete sahiplerinin ve yöneticilerinin sanata verdikleri önemle doğru orantılıdır.
Beşir AYVAZOĞLU
Cumhuriyet döneminde bilim, kendini adeta dini hayattan kovmakla görevlendirmişti. Ancak, devletin bütün imkanları bu iş için seferber edildiği halde başarılı olunamadı.
Beşir AYVAZOĞLU
Aydın ve bürokrat seçkinlerin, dine karşı savaşta elde ettikleri tek başarı, kendilerini toplumdan bütünüyle soyutlamak olmuştur.
Beşir AYVAZOĞLU
Şerif Mardin, her ne kadar Türk toplumuna dışarıdan bakıyorsa da, ilmi ciddiyeti ve pozitivizmin Türkiye’deki hakimiyetini sarsan yaklaşımıyla önemli bir misyonun sahibi olmuştur.
Beşir AYVAZOĞLU
Türk tarihine ve kültürüne biraz sevgi ve iyi niyetle yaklaşmak, solcu-batıcı-seçkinci aydınların nazarında en büyük suç! Adamlar, geçmişten bugüne taşıdıkları her şeyin içini boşaltıyor ve keyiflerince yeniden dolduruyorlar.
Beşir AYVAZOĞLU
Şairinden romancısına, deneme yazarından hikayecisine kadar, bütün Türk edebiyatçıları, bundan böyle bütün Türk dünyasının tamamını göz önüne alarak yazmak zorundadırlar.
Beşir AYVAZOĞLU
Türk dünyasıyla kültürel bütünleşme yolunun edebiyattan geçtiği unutulmamalıdır.
Beşir AYVAZOĞLU
Bugün yerli değerleri savunan aydınlara büyük görevler düşmektedir; her şeyden önce “öztürkçecilik” cinnetiyle sınırları ve imkanları daraltılan Türkçe’nin önünü açmak, kültürümüzün ve edebiyatımızın geçmişle bağlarını yeniden kurarak müşterek değerleri edebiyatımıza mal etmek gerekmektedir.
Beşir AYVAZOĞLU
Evet, ufkumuzu yeniden Doğu’ya doğru genişletmek zorundayız. Fakat bu Batı’dan kopmak gerektiği anlamına gelmez; aksine Batı’ya doğru ufkumuzun daha da genişlemesine yol açabilecek bir hedeftir.
Beşir AYVAZOĞLU
Kültür tarihimizin ilk büyük noktası Müslümanlığı kabule etmemiz olmuştur. Müslüman oluş, aynı zamanda atalarımızın İslam şehir medeniyetini benimsemeleri manasına geliyordu.
Beşir AYVAZOĞLU
Türkiye’de yeni nesiller, kendilerinden öncekilerin yaptıklarını inkar ederek “çağdaş” olabileceklerini zannediyorlar. Bu tuhaf ve tehlikeli bir saplantıdır. Sıhhatli bir kültür, sanat ve edebiyat hayatı, ancak devamlılıkla mümkün olabilir.
Beşir AYVAZOĞLU
Tanzimat’tan sonra, sanatımızda, edebiyatımızda devam eden bir şey kalmamıştır. Yüz senelik bir ahçı dükkanı gösterebilir misiniz? Devam eden bir şey kalmadığı için de gelenek de kalmamıştır.
Beşir AYVAZOĞLU
Kitlelerle göbek bağını koparmamış, ama popülizme de düşmeyen, seçkinci değil, ama seçkin bir aydınlar topluluğuna önemli görevler düşmektedir. Kitlelerin beklentileri daime göz önünde tutulmalı, fakat sanat ve fikir hayatımızın yüksek seviyede seyretmelidir.
Beşir AYVAZOĞLU
Şiire azalan ilgiden şairler sorumludur. Şiirle yatıp kalkan, hayatının her safhasında şiire yer bulan, romanını bile manzum yazan bir milleti şiirden nefret eder hale getirmek doğrusu büyük başarıdır.
Beşir AYVAZOĞLU
Türk aydınının, Türk şairinin dünyası, toplumun dünyasıyla hiçbir noktada kesişmiyor. Bu yüzden, şiir yazanı, şiir okuyucusundan fazla bir toplum olduk. Halk anlamıyor felan gibi laflar palavradır.
Beşir AYVAZOĞLU
Bir kaos ortamında, öfkenin ve sevgisizliğin kol gezdiği karanlık günlerde, Cemil Meriç’in gür sesi bizim için gerçekten cesaret ve teselli kaynağı olmuştur.
Beşir AYVAZOĞLU
Henüz çocuktuk ve donanımsızdık, el yordamıyla ilerlemeye çalışıyorduk. Güçlü bir sesin, “doğru yoldasınız çocuklar, cesaret!” demesi gerekiyordu. Cemil Meriç’in sesi işte öylesi bir sesti, değişikti, etkileyiciydi.
Beşir AYVAZOĞLU
Genç, okuyucularıma sesleniyorum, okuyun Cemil Meriç’in Bu Ülke’sini, seveceksiniz. Ama benim neslimin duyduğu heyecanı duyabilmeniz için –Allah korusun- 1970’lerdeki şartların geri gelmesi gerek. Yine de Bu Ülke’nin size lezzetli ve heyecanlı birkaç saat yaşatacağından ve beyninizde şimşekler çaktırtacağından eminim.
Beşir AYVAZOĞLU
Yorum Yaz