İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Türkiye’nin en karanlık ve en uzun gecesinin atlatıldığı, sıcağın kanla kavrulduğu, bayrağın ve ezanın aksiyona dönüştüğü Temmuz 2016’da bir çekirdeğin toprakla filizlenerek can suyu bulmasına şahitlik edeli bir seneyi geride bıraktık.
O geceyi iliklerine kadar yaşayan bir grup genç, aynı ay içerisinde asıl mücadele ve mücahedenin başladığını ilan ediyordu. İlim ve Medeniyet Topluluğu, kurulduğu günden bu yana gayesi bildiği asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin ilmi devamlılığına katkıda bulunmak, karınca misali ateşe bir su tutmak, küçük de olsa işe başlamak, sorumluluk almak ve topluma faydalı olmak için harekete geçti. İlimvemedeniyet.com sitesi şuurunu, inancını, vizyonunu ve hareket noktasını hayr olarak belirlerken bir ilim ve kültür halkasının doğmasına vesile oldu.
[caption id="attachment_2446" align="aligncenter" width="702"] 5 Ağustos 2016 İlk toplantı..[/caption]
Bugün içerisinde yer almaktan büyük bir şeref ve mutluluk duyduğum İlim ve Medeniyet ailesi, üstüne her geçen gün biraz daha koyarak ilerlerken dostluğun ve yol arkadaşlığının faziletini ve değerini arttırıyor. İnanç üflüyor, ümit veriyor, sevindiriyor. Sitenin en son yapılan yeni dönem toplantısına iştirakimde GYY’miz Nasrettin Güneş’in ‘‘Şöyle geride kalan bir seneye dönüp baktığımızda özgün ve nitelikli yazılarımızla ilmimizi yayma ve daha fazla kitleye ulaşma noktasında büyük bir mesafe kat ettiğimizi belirtmeliyim.’’ sözleri verilen emeklerin, yapılan çalışmaların, harcanan zamanın asla boşa gitmediğinin açık bir nişanesiydi. İlim ve Medeniyet’te geride kalan süreç içerisinde yayınlanan yazıların alanı ve kapsamının her geçen gün artması işimize sarılmanın bereketini gözler önüne seriyor. Sitemiz siyasetten ekonomiye, edebiyattan tarihe, müzikten güncel meselelere değin yoğun bilgi, bakış açısı ve derinlikli içeriğe erişim imkânı sunuyor.
Baktıkça gurur duyacağınız bir işe girişmek hayalle başlar. Onu, ortak hayalin inançlı sahipleri sırtlayıp gerçeğe dönüştürür. Ondan sonrası disiplin ve istikrara kalır. Bütün İslam dünyasında ve hassaten Türkiye’de ayaklarını yere sağlam basarak bir şeyler yapmaya çalışmak, onu sürdürmek ve devamlı hale getirip kalıcı bir esere dönüştürmek kolay olmuyor. Çabuk sıkılıyor, yönümüzü kaybediyor, pusulamızı şaşırıyorduk çünkü. Nerede bir atılım yapmaya kalksak başlamadan bitiriyorduk. Çay ocaklarında, derkenarlarda, vakıflarda bu ümmete faydalı nasıl olunur onu tartışıyor, kılavuz belirliyor, reçete çıkarıyorduk ama icraata geç(e)miyorduk. Konuşmanın efsununa bel bağlayanlardan olmadık çok şükür. Yapabileceğimiz iş budur dedik, adımımızı sıhhatli attık ve sadece yakın çevremize değil tüm Türkiye’ye fikrimizin ve bilgimizin ulaşmasını sağladık. Elhamdülillah.
[caption id="attachment_7742" align="aligncenter" width="702"] Ekim 2016 toplantı hatırası[/caption]
Sorunları bilip harekete geçmeyen bir gençlik olmadık. Dışarıdan herhangi bir yardım ve destek almadan samimi gayretlerin ürünü olarak filizlendik. Beylik laf ve iddialı sloganlardan, uçuk hedef ve belirsiz amaçlardan uzak durduk. İlmi bir faaliyet gerçekleştirdiğimizin bilinci içerisinde vakur ve ferasetli davrandık. Sitemizden yararlanan ziyaretçilerin olumlu dönüşleri, eleştirileri ve katkılarıyla daha da güçlendik. Hassaten kadim medeniyetimizin ilmi geleneğini ihya etmenin ve geniş kitlelere aktarmanın önemini ve sorumluluğunu hissederek hareket ediyoruz.
İlim ve Medeniyet ailesi büyüyor, kardeşlik halkası genişliyor. Kendi değerlerine, medeniyetine, birikimine ve ilmine bigâne kalmayan gençlerden oluşan yazar kadrosu, kültürel alanda hayırlı bir girişimin meyvelerini topluyor. Sürdürülebilir ve kapsam alanı genişleyen sitemizle kuvvetli bir damarın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Ölçüsü Allah rızası olan bir topluluğun istikamet üzere olduğunu görmek tebessümümüzü arttırırken kararlığımızı güçlendiriyor.
[caption id="attachment_7718" align="aligncenter" width="702"] Ekim 2017 itibariyle kadromuz[/caption]
Son olarak ilimvemedeniyet.com sitesi için yaptığımız ilk toplantıdan bugüne mayası dostluk olan bir gruptan söz açmam gerekiyor. Aslında satırların bundan sonrasını Oktay Kaymak olsa şiirlerle süslerdi. Ozan Dilek olsaydı bir yürek sızlatan türküyle eşlik ederdi. Aslında her birimiz dostluğun ebediliğine iman etmiş, birlikte gülüp ağlamış, türkülere ortak olmuş, başarı ve kederde omuz omuza durmuş, birbirine yoldaş, gönüllerine sırdaş, çayına eş olmuşuz. Fiili gücünü, irade ve azmini kardeşliğin tetiklediği bir topluluğun başarısız olması mümkün değildir. Oktay Abi’nin deyimiyle: ‘‘Her biri vazgeçilmez cihan parçası olan kardeşlere selam olsun!’’
Aşkla, azimle, hep birlikte yeni döneme Bismillah diyoruz.
Emekleri zayi etmeyen Rabbimize sonsuz hamd ederiz.
Abdulkadir AKSÖZ
Yorum Yaz