BÜYÜK BAŞARILAR BEDEL İSTER

İSLAM DİN

Büyük Başarılar Bedel İster

Dün gece uyumadan önce Yenişafak’ın hazırladığı Şule Yüksek Şenler’e ait programı izledim. Onun hayatını, onun davasını yaşatan insanlara soruyorlardı. Kendisi önemli bir dönemde ortaya çıkıyor. Seküler bir ailede olmasına rağmen Said Nursi Hazretlerinin manevi rehberliğiyle hidayete yükseliyor. Ondan sonra nesilleri arkasından sürükleyen birisi haline geliyor. Burada abisinin rolü çok önemli. Abisi ilk önce dini hayatı eve getirmeye ve tebliğ görevini üstlenmeye çalışıyor. Tabi aile Modern bir aile. Gece eğlenceleri, karışık partiler vs o dönemin bariz özelliklerindendir. Cumhuriyet, din ile hala barışamamış. Geçmişi silip atmaya ve Osmanlı mirasını yok etmeye çalışıyor. İslam’ın demode olduğu ve çağa ayak uyduramadığı düşünülüyor. Böyle bir ortamda abisinin de dualarıyla Şule Yüksel Şenler gibi bir kahraman hidayete yükseliyor. Yükseliyor diyorum hidayet başlı başına yükselmektir, manevi yükselmek.

Büyük başarılar bedel istiyor. Ciddi sağlık sorunları yaşıyor Şule Yüksel Şenler. Ölüm ile kalım arasında adeta. Ama davam ölmedi, davam da hasta olmaz diye düşünüyor büyük ihtimalle. Toplantıları ve konuşmaları büyük bir beğeni alıyor. Bir taraftan da çok ciddi sorunlarla yüzleşmek zorunda kalıyor. Bu zorluklar karşısında gösterdiği sabır Onu daha da büyük bir mücahide yapıyor. Zorluk ve bedel ne kadar büyükse başarı da o kadar büyük olur. Rabbimiz istediği kullarını hidayete erdirir ve onları öncü yapar. Şule Yüksel Şenler de bunlardan birisi. Abisi ondaki yeteneği ve ışığı görüyor. Sen bir kapansan senin arkandan “milyonlar” gelir diyor. Abisinin duası gerçek oluyor ve Şule Hanım ömrünü İslam davasına adıyor. Büyük işler başarıyor ve büyük çalışmalara imza atıyor.

Kendisinin hapis yatması olayı vardır. Affedilmesine rağmen ben suçlu muyum ki affedileyim diyor ve affı kabul etmiyor. 13 ay civarında hapis yattığı söyleniyor. Hapistekiler Onun gibi masum insanlar da değiller. Çoğu yüz utandırıcı suçtan gelmişler ve Şule Hanım bunların arasında kalıyor. Daha sonra onların da hidayetine sebep oluyor. Kendisi hapishanede ve verem. Verem olmasına rağmen, yani hasta olmasına rağmen af teklifini kabul etmiyor ve yatıyor. Daha sonra gençlere ışık olacak ve yol gösterecek.

Şule Hanım’ın çocukları olmuyor. Başından iki evlilik geçtiği ama çocuğunun olmadığı söyleniyor. Said Nursi Hazretlerinin de bildiğim kadarıyla çocuğu olmuyor ve evlenmiyor diye biliyorum. Her ikisine de Rabbimiz binlerce manevi evlat vermiştir. Onların çocukları olmasa da davaları ebeden yaşayacak ve kıyamete kadar adları güzellikle anılacak. Gençlere, Müslümanlar ve insanlara bir bilinç ve şuur aşıladı. Dönemine damga vurdu. Huzur sokağı gibi kitaplarla nesilleri irşad eyledi. Görevini tamamlayıp, zorlu bir hayat yaşayıp çok sevdiği Rabbine kavuştu diye inşaAllah ümit ediyorum. Rabbim güzel insanlarımızın sayısını artırsın.

من از این بهتر نمی دانم دعا

نام نیک خوانواده شما تا به قیامت زنده باد

Sevdiğim insanlara bu beyit ile dua ediyorum. Sadi Şirazi’ye aittir.


Ozan Dur

Yeni Şafak'ın hazırladığı video ise aşağıdadır

https://www.youtube.com/watch?v=DsaXM1fNDmA

Ozan Dur
Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller

Yorum Yaz