İlim ve Medeniyet

CEHD-İ MÜBAREK

Kaldırımlarda kaldırdım başımı

Dik bir başa sahip olmanın

Onurunu taşıyor omuzlarım

Yıkılır gibi yapıyor

Sallanıyor batı yönünden gelen rüzgarla

Dik, dimdik ancak

Göğsünü siper ediyor kaldırımların

Yanındaki asfalta

Siren sesleri çınlıyor kulaklarımda

Alet edevat

Politika

Toplum

Ve Ortadoğu’da atılan bombalar

Bunları da göğüslüyorum yıllardır

Gümüşten bir tabak

Ve kırmızı bir halı yok önümde

Bunları da yutmaya çalışıyorum yıllardır

Göğüslemeye çalıştığım ne varsa

Gülistandır yüreğime

Ne olup bittiyse

Ne görüp, işittiysem

Siren seslerini getirir aklıma

Dik bir baş, kaldırımlar

Ve yürek dolusu bir esenlikle

Yurdu sarıp sarmalayan ezan sesi

Dostlar kardeştir bir bakıma

Bir yerde siren sesi varsa

Kardeşlik vardır

Ezan da duyuluyorsa ardına

Yürek vardır orda

Sen, ben, o

Biz, siz

Kuşatırız yeryüzünü

Acıdan ne pare düştüyse

Ortaklığımıza

Payımız neyse bu birlikteliğin

Kahrından

O’dur bizi yücelten

Gören, gözeten

Kaldırımlar

Dik başlı yiğit

Acılar

Öncesinde siren sesi

Ezan-ı Muhammedi

Cehdi hatırlatır

Mücahidi hatırlatır

Aşkın yörüngeye sabitlemesidir bizi

İlelebet sarsılmaz bir

Dostluk biatidir bizlere

Exit mobile version