BİR AKADEMİSYENDEN DEPREM SONRASI İÇİN KRİTİK TAVSİYELER

PSİKOLOJİ

Değerli arkadaşlar,

Sahaya gitmek isteyen gönüllü sayısı nispeten azalsa bile devam ediyor. Size de gelmek istediğini belirten kişiler olabilir. Çok duygusal olan kişiler maalesef yük olmaya başlıyor. Birkaç gündür çok karşılaşılan bir tablo bu. Yakın çevrenizde bölgeye gelmek/gitmek isteyip de çok duygusal/kırılgan olan arkadaşları bu hususta uyarın, mümkünse sahaya gelmemeleri hususunda ikna edin.

Afetzede kardeşlerimize yardım ulaştırırken İslami ve insani bir durum olarak doğallığında halleşiyoruz, ihtiyaçlarını soruyoruz. Temel ihtiyaçların dışında kalan bu sosyal destek süreci esnasında çok kritik, yapılmamalı diyebileceğimiz, genel bazı hususlar var. Bunları da aşağıda aktarmak isterim.

LÜTFEN YAPMAYIN:

Kişileri öykülerini anlatmaya, hele kişisel detaylara girmeye zorlamayın.

• "Nasılsın, ne hissediyorsun" gibi sorular sormayın! “Yardımcı olabileceğim bir konu var mı?” demeyi tercih edin.

Sabır telkin etmek zannettiğimiz “her şey iyi olacak” veya “en azından sen hayattasın” gibi basit güvenceler vermeyin.

Tutamayacağınız sözler vermeyin.

Kişilere "Şunu hissedeceksin, şunu yap" gibi ne yapacağını dikte etmeyin.

Röportaj yapmayın. Kayıt almayın. İnsanların en zorda en aciz zamanlarını kayıt altına almayın. Kaydetmeyin. Paylaşmayın. Yaymayın. Sağda solda anlatmayın. Bunların hepsi mahremiyet ihlalidir! Eğer bir ekibiniz varsa kendi aranızda rahatlama amaçlı konuşmalar yapın.

Eğer bir yetkinliğiniz yoksa sahada karşılaştığınız küçük-büyük çocuklara depremin niçin olduğunu gerekçelendirmeye çalışmayın. Buradaki en ufak bir hata çocuğun, gencin itikadını -kader anlayışını- yanlış temeller üzerine bina etmesine neden olabilir. İyi niyetlerle bile olsa bir Müslümanın itikadında yara açmalayalım. Çocuklarla doğallığında oyun oynamak, hediyeleşmek şu anda bizler için yeterli!

BUNLARI YAPIN:

Afetzedelere yakın arkadaşları ve sevdikleri ile ilişki kurmalarında yardım edin. Siz bizzat yapamıyorsanız gerekli birimleri (özellikle Kızılay'ın psikososyal destek birimleri)  bu hususta harekete geçirmeye çalışın.

Aileyi, çocukları, ana-babaları, diğer yakınlarını mümkün olduğunca bir araya getirin. Siz bizzat yapamıyorsanız gerekli birimleri bu hususta harekete geçirmeye çalışın.

Kendi öykü ve duygularını aktarmak istediklerinde dinleyin, istemezlerse özellikle sormayın.

Kendi ihtiyaçlarını karşılamakta kendine yeterli hissetmesini cesaretlendirin. Mesela çay ocağı yıkılan bir afetzedeye birkaç demlik, çay temin edip oradaki insanlar için yardıma koşabileceği bir mekanizma üretmeye çalışın.

Farklı destek ihtiyaçları olduğunu belirtirlerse bu hususta sahada olan kurumlar hakkında bilgi verin.

Kendi başınıza olmayın. 2-3 kişi gezin. Birbirinize destek olun. Arada kendi aranızda konuşup birbirinize moral verin. Bu süreç bir insanın yalnız yüklenebileceği bir süreç değil. Profesyoneller için bile.

Yorum Yaz