Çobanın nefesinden, ağacın sesinden rüzgara karışan bir buğulu, bir kadife sestir kaval. Kimi zaman sevincin kimi zaman kederin akışıdır yamaçlardan aşağı.
Kaval ismi, kimi kaynaklara göre kof durumuna gelmiş ağaç anlamına gelen kav sözcüğünden türemiştir. Kimi kaynaklara göre de kökü belli değildir. [1]
Çoban sazı olarak da bilinen kaval insanlık tarihinin bilinen en eski çalgılarından biridir. Orta Asya ve Ortadoğu’da yaygın olarak günümüzde de kullanılmaktadır. Anadolu’da çobanların sürü otlatırken çalmasının yaygın olduğu kavalı yapmaya en uygun ağaçlar erik, kayısı, kızılcık, armut, zeytin, şimşir, kestane, dışbudak dut ve sarı ardıçtır. Bu ağaçlar Anadolu’da yaygın bir şekilde yetişmektedir. [2] Bu ağaçların içerisinden en uygunları kayısı ve eriktir.
Kaval, dilli ve dilsiz kaval olmak üzere iki türlüdür. Dilli kavalda üst kısımda ses çıkarmaya yarayan bir düdük bulunur. Bu özelliğinden ötürü dilli kaval blok flütü andırır. Dilsiz kavalda ise bu düdük yoktur, boş bir boru gibidir ve çalan kişinin üfleme tekniği ile ses çıkarılır.
2,5 – 3 oktav ses aralığına sahiptir. Ön yüzünde 7, arka yüzünde 1 adet ses perdesi (delik) mevcuttur.
Kavalın içi sıvı yağla yağlanıp bakımı yapılarak kadife sesi muhafaza edilmelidir.
Kullanıldığı coğrafyanın etnik yapısına göre kaval icrasının şekli ve duygusu değişmektedir. Azerbaycan, Kürdistan ve Anadolu coğrafyalarında kullanılan saz aynı olmasına rağmen tavır birbirinden çok farklıdır ve dinleyiciyi bambaşka havalara sokar.
Türkiye’de kaval, Sinan Çelik’in çalışmaları ile bugünkü formuna kavuşmuş ve salt çoban sazı olmaktan çıkıp sahnelerde orkestraya dahil olan bir saz haline gelmiştir. Sinan Çelik, bir çok farklı yörenin icraları ile oluşturduğu 3 albüm çıkarmıştır.
Yıllardır TRT’de orkestrada seyredip dinlediğimiz Mustafa Eke, Türkiye’de kaval icrası dendiğinde adından söz ettiren isimlerden biri olmuştur. Öte yandan perdesiz gitarı ve kopuzuyla da tanıdığımız genç müzisyen Sinan Cem Eroğlu yeni dönem kaval icrasında farklı bir hava yakalamış önemli isimlerden biridir. Sinan Cem Eroğlu’nun Erkan Oğur’un caz müzik icralarını dinlediğimiz Telvin grubu ile yaptığı çalışmaları keyifle dinlenesidir. Kürd müziği icrasında Yasin Boyraz önemli bir kaval sanatçısıdır. Mem u Zîn adlı eseri kaval sazı ile belki de en güzel icra edilen parçalardan biridir.
Kaval, bin yıllardır bu topraklarda çobanların sürüsüne dinlettiği üflemeli müthiş bir sazdır. O kadife ve buğulu sesinin rüzgarda koyun, keçi seslerine karışması bu toprakların hamurunun mayalanması için olmazsa olmazlardandır. Elbette kavalı sahnelerde dinlemek çok keyif vericidir. Lakin günümüzde kaval çalan çobanların git gide azalması da üzücüdür.
Aşağıda yazıda bahsettiğim isimlerin çok güzel kayıtlarını paylaşacağım. Ayrıca kaval denilince akla gelen ilk eserlerden biri olan Karakoyun’u da aşağıya ekliyorum. Bir de en altta biri dilli diğeri dilsiz kavalı anlatan 6’şar dakikalık iki belgesel ekliyorum. Keyifli dinlemeler.
Kürd Müziği İcrası Örneği: Mustafa Eke – Şerane
Cihan Yurtçu – Karakoyun
Kürd Müziği İcrası Örneği: Yasin Boyraz – Mem u Zîn
Türk Müziği İcrası Örneği: Sinan Çelik – Bozlak Açış
Azeri Müziği ve Dilli Kaval İcrası Örneği: Mustafa Eke – Telli’nin Nağmesi
Mustafa Eke – Eğin Havaları
Dilli Kaval Yapımı:
Dilsiz Kaval Yapımı:
KAYNAKÇA:
[1]: Kubbealtı Lugatı, http://www.kubbealtilugati.com/
[2]: http://www.dilsizkaval.org/
[3]: http://www.dilsizkaval.org/