Uzakta inleyen şu rübap neden?
Böyle gecelerde teselli arar
Ruhuma aşina bu titremeden
Anladım onunda bir hicranı var
Her name bir hayal yaşatıyordu
Şarkın efsaneli köşelerinden
Geçenler durup bu kim diye sordu
Gecenin koynuna füsun serperken
Ruhları uyutan bir şuh sihirbaz
Bu içli kadının nermin elleri
Elinde inleyen o esiri saz
Yasla mı uyuttu şen sahilleri?Nazım Hikmet
Rebap, rebab ya da rübab esasında bin yıllardır İslam coğrafyasının hemen hemen her yerinde yaylı ve mızraplı çalgılara verilmiş genel bir isim. Pakistan’da ve Hindstan’da mızraplı çalgılara, İran, Anadolu ve Arap coğrafyasında ise yaylı çalgılara verilmiş. Orta Asyadaki Iklığ için ve İran’daki Kemança için de geçmişte rebab isminin kullanıldığı düşünülüyor. Ancak bugüne ulaşan ve bizim anlatmaya çalışacağımız iki çeşit rebab mevcut. Biri Rebap ismiyle anılan yaylı bir çalgı, diğeri ise Rabab ismi verilen mızraplı bir çalgıdır.
Rebab, yaylı bir çalgıdır ve 3 türü vardır: [1]
1. Türk Rebabı: Orta Asya Türklerinin çalgısı olan Iklığ’dan form değiştirerek geliştirilmiş bir çalgı türüdür. Gövdesi hindistan cevizinden, ön kısmı deriden ve sapı da çeşitli ağaçlardan yapılmaktadır. Bir rivayete göre bu sazı Farabi icat etmiştir. Telleri eski dönemlerde at kılı ve bağırsak gibi malzemelerden yapılmış olsa da günümüzde çelik tel kullanılmaktadır. Üç tellidir.
2. Mısır Rebabı: Türk rebabına benzer. Gövdesini oluşturan hindistan cevizi daha küçüktür. Telleri at kılıdır ve 2 teli mevcuttur. Görünüm itibariyle Türk rebabına nazaran daha ilkeldir.
3. Mağrib Rebabı: Türk ve Mısır rebabından tamamen farklıdır. Gövde ve sap kısmı bir bütün olarak ağaçtan oyulur. gövdenin ortası daraltılarak yayı hareket ettirmek kolaylaştırılır.
Türk rebabı, Celaleddin-i Rumî’nin yetmişin üzerinde beyitinde rebabtan bahsettiği tespit edilmiştir. [2] Aynı zamanda kendisinin rebap da çaldığı rivayet edilmektedir. Celaleddin-i Rumî’nin oğlu Sultan Veled‘in yazdığı rebabname adlı mesnevide (Bu eserde rebâb Celaleddin-i Rumî’nin Mesnevîsinde neyi kullandığı gibi bir metafor olarak kullanılmıştır.) şöyle bir kısım geçmektedir:
“Ney sadece kamıştan yapıldığı için onda sadece bir çeşit inleme vardır. Oysa rebabın oluşumunda ağaç, deri, kil, demir gibi maddeler vardır. Rebâbin iniltisi bu yüzdendir ki neyden daha fazladır”
Bu sebeple Mevlevilikte rebabın önemi büyüktür ve ney kadar değerlidir.
Rebap, 18.yy’a kadar Osmanlı‘da kullanılan en yaygın yaylı çalgıdır. Ancak 18.yy’da batıdan gelen kemanın Türk müziğinde yer edinmesi ve icrasının yaygınlaşması ile rebaba verilen kıymet azalmış ve arka plana atılmıştır. Din dışı müzikte gözden düşen rebap, mevlevi ayinlerinde konumunu muhafaza etmiş ve günümüze kadar gelmiştir.
Hasan Esen‘in “Rebab” adlı albümü tamamıyla rebap sazı ile icra edilmiş eserlerden meydana gelmektedir. Santur ve erbane gibi sazların eşlik ettiği icralar dinlenesidir. Dinleyeni bulunduğu meskenden alır, başka diyarlara götürür.
Rebap Yapımı:
Türk Rebabı İcrası Örneği: Hasan Esen – Desert Night
Türk Rebabı İcrası Örneği: Rebab Nihavent Taksim
Rabab (Rubab olarak da yazılır), günümüzde İran, Afganistan, Pakistan ve Hindistan’da yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Türk rebaptan tamamen farklıdır. Yaylı değil, mızraplı bir sazdır. Gövdesi dut ağacından oyularak yapılır ve ön kısmı gerilmiş deri ile kapatılır. Gövde ve sap yekpare oyulur. Yapımı hayli zor ve meşakkatlidir. 1 rabab yaklaşık 4 ayda imal edilir. Özellikle Afganistan ve Pakistan‘da icracısı çoktur ancak imalatçısı gün geçtikçe azalmaktadır. Pakistan genelinde 10 civarında rubab imal eden ustanın kaldığı bilinmektedir.
Yumuşak bir ses tonuna sahiptir ve dinleyende dinlendirici bir etkisi olur. Aşağıda iki icra ve TRT Avaz’da yayınlanmış Türkçe bir Rabab yapım videosu paylaşıyorum. Keyifli dinlemeler.
Rabab İcrası Örneği: Rubab Instrumental
Rabab İcrası Örneği: Qais Essar – Ba Mazar
Rabab (Rubab) Yapımı:
KAYNAKÇA
[1]: http://www.diyanetislamansiklopedisi.com/rebap
[2]: http://www.rebab.net