Adı: Abdullah Bin Muhammed Bin Süleyman El Muhaysini
Medeni hali: evli
Doğum yeri: Kasıym -Bureyde
Bureyde de ilk okul 4 sınıfa kadar öğrenim gördü daha sonra Ailesi ile Mekkeye taşındı ve İlk okulu orda bitirdi.
Orta ve lise öğrenimini Mekke Haremi Şerifin enstitüsünde tamamladı.
Liseyi % 96 gibi yüksek bir puan ile bitirdi.
Daha sonra Um el kura Üniversitesinde İslam Şeriati üzerine öğrenim gördü.
Yüksek lisans 4/3.80 gibi yüksek bir derece ve birincilik ile bitirdi.
Master’ı Riyad ta İmam Bin Muhammed Bin Suud İslami Üniversitesinde Hukuk (karşılaştırmalı hukuk)üzerinde öğrenim yaptı ve yine yüksek puan ile bitirdi.
Karşılaştırmalı hukukta doktorasını aldı.
Tezininin konusu “İslamda savaş mültecilerinin ahkam fıkhı” idi.
İLMİ HAYATINDAN
15 yaşında Kur’anı Kerimi hıfz etti.
Daha sonra Şeyh Yahya in Abdulaziz El-Yahyanin eli altında sünneti hıfz etmek için kurslarına katıldı ve Sahihayni,kütübü arbaa’yı,Malik’in Muvatta’sını,Süneni Darimi’yi 7 yılda 8000 hadisi ezberledi.
Şeyhi Yahya Bin Abdulaziziz El Yahya kendisine bu ilmi öğretme icazetini yüksek takdir ile verdi.
İlm ehlinden ders aldığı Alimlerden bazıları:
Allame /Abdullah Bin Cibriyn Rahimahulllah
Allame Abdullah Ğiniyman hafizahullah
Faziletli Şeyh Süleyman Ulvan Hafizahullah ve fekkallahu esruh
Faziletli Şeyh Abdurrahman El-Berrak hafizahullah
Faziletli Şeyh Süleyman El-Macid Hafizahullah
Faziletli Şeyh Yakup El-Ba Huseyn Hafizahullah
Faziletli Şeyh Yusuf El-Şibeyli Hafizahullah
Faziletli Şeyh Sead El-Şesri hafizahullah
Faziletli Şeyh Abdulkeriym Al-Khudayr Hafizahullah ve bunlardan başka bir çok alimden ilim öğrendi Allah hepsini korusun
ALDIĞI KURSLAR
Katıldığı bazı ilmi kurslar:
1-Şeyhul İslam İbn Teymiye Kursu (Riyad’ta)
2-Şeyh Bin Useymin Kursu (İneyz’de)
3-Camiul Ar-Racihi Kursu (Bureyde’de)
4-Cami’ Bin Baz Kursları(Mekke’de)
5-Elfiyye’nin şerhi ve ezberi ve fıkıh usulunu öğrenmek için Moritanya’ya gittti.
Bir çok metin ezberledi bunlardan en önemlileri:
1-Kutubu seb’a Daha evvel belirttiğimiz gibi Şeyh Yahya El-Yahya kurslarında
2-Elfiyetu bin malik
3-Kitabut Tevhid
4-Buluğul Meram
5-Ar-Rahbiyye
DAVET ÇALIŞMALARINDAN BAZILARI
Gerek Arabistanda gerek yurt dışında birçok yerlerde Davet Çalışmalarında ve konferanslarda bulundu ve bunlarda payı oldu.
Bunlardan bazıları şunlardır:
Aziziyyeh ve Awalide 5 Yıl Davet temsilciliği yaptı.
Bu çalışmalardan bazısı:
Mekke ve ciide arasında gezici namazgahlarda bulundu.
Gerek yurt içinde gerek yurt dışında bir çok konferanslar verdi
Akıde usulunde Fıkıhta ve Tefsirde bir çok dersler verdi.
7 yıldan fazla Teravih namazı kıldırdı.
Camiul Sani’de imam ve hatiplik yaptı.
Körfez ülkeleri üniversiteleri arasında yapılan Sünnet hıfzı yarışmalarında Ummul Kura üniversitesini temsil etti ve bu yarışmada ikincilik aldı.
Akademik hayatı bu şekilde olan Dr. Abdullah Muhaysini 2013 yılının Ekim ayında arkasında 3 çocuğunu ve eşini baba Muhaysini’ye emanet ederek Suriye cihadına katıldı. 2013 Ekim ayından günümüze kadar muhalif grupların birleşmesi için uğraşan ve birçok kez yaralanan Muhaysini hakkında son zamanlarda Türkiye’de tekfirci, harici ve Işid’li denilmeye başlandı. Peki Muhaysini’nin Işid ile bağı var mıdır? Gelin bunu kendi ağzından okuyalım:
Suriye’ye gelmesinde ki en büyük gayenin Suriye’de Esed rejimine karşı savaşan muhalif birlikler ile IŞİD yapılanmasının arasında ortaya çıkan sorunlar olduğunu belirtti.
Daha önceleri IŞİD cemaatine karşı sempatisi olduğunu gizlemeyen Muhaysini, Irak günlerinde onlara karşı bir sevgisinin olduğunu söyledi. Irak günlerinde onlara bazı kesimlerin saldırmasına karşılık onların “mazlum olduğunu” savunduğunu söylenen Muhaysini, “ancak gören kimse işiten kimse gibi değildir” dedi.
2013 yılının Ekim ayının başlarında Suriye’ye gelen Muhaysini sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye topraklarına giriş yapar yapmaz ilk talebim Ebubekir el Bağdadi ile görüşmek oldu. Ancak IŞİD bunun mümkün olmadığını söyleyip, Suriye topraklarında karar mercisinin Ebu Ali el Enbari olduğunu söylediler.”
“Süleyman Ulvan ile görüştüm”
Dr. Abdullah Muhaysini, “Ebu Ali el Enbari ile birçok defa görüştüm. Uzun uzun oturumlar düzenledik. Ben, IŞİD ile diğer muhalif grupların arasında meydana gelen ihtilaflardan dolayı bağımsız bir mahkemeye katılmaları için Ebu Ali el Enbari’yi ikna etmek için çok çabaladım.”
Nusret Cephesi ve Ahraru’ş Şam Hareketi’ni IŞİD’in tekfir ettiğine değinen Muhaysini şunları ifade etti: “Benim bu teklifimi el Enbari sert bir şekilde reddetti. O sıralar Devle örgütü Nusret Cephesi’nin ve Ahraru’ş Şam hareketinin kafir olduğuna inanmaktaydı. Şu anda Suud zindanlarında olan Allame Süleyman Ulvan ile görüşmüştüm. O beni hangi tarafın şer’i mahkemeden uzak durduğunu söylemeye zorladı.”
Dr. Abdullah Muhaysini, “O sıralar problem sadece bazı ihtilaflar olduğu için hiçbir kimseye açık bir şekilde mahkemeyi kabul etmeyinin IŞİD olduğunu söylemek istemiyordum. Ancak bu problem kan dökülmesine sebep olunca bunu açık bir şekilde ilan etmek vacip oldu.”
El Enbari’nin teklif ettiğim hiçbir kimsenin mahkemesini kabul etmediğini söyleyen Muhaysini şunları söyledi: “İlk kan aktıktan sonra Ebu Ali el Enbari’nin yanına gittim ve Allame Süleyman Ulvan’nın sizin ile diğer muhalif grupların arasında mahkeme sonucu vereceği kararı kabul eder misiniz diye sordum. Hayır dedi. Yemen’de Ensaru’ş Şeria’nın ve Şeyh İbrahim Rübeyş’in kararını kabul eder misiniz diye sordum. Hayır diye cevap verdi. Cundul Aksa’nın ve İslami Şam’ın vereceği kararı kabul eder misiniz diye sordum. Hayır bunlar küçük gruplar diye cevap verdi.”
“IŞİD kadılık teklif etti”
Dr. Abdullah Muhaysini, “Bu görüşmelerimiz sırasında Ebu Ali el Enbari bana IŞİD içerisinde kadı olmamı ve Islah Komitesi’nde başkanlık yapmamı teklif etti. Ancak ben onun bu teklifini hemen reddettim ve sadece ihtilafların son bulması için şer’i bir mahkeme kurulmasını istediğimi söyledim.”
Dr. Abdullah Muhaysini, “Devle örgütü ile Ceyşul Mucahidin grubu arasında savaş başladığı sıralarda Ebu Ali el Enbari’nin yanına tekrar gittim. Şayet bu kimselerin mürted olduklarına inanıyorsan bana mürted olma sebeplerini anlat ki bende bu mahkeme işinden vazgeçeyim dedim. O da bana Allah’a yemin olsun ki eğer onların riddetini bilseydim bunu açıkça ilan ederdim diye cevap verdi.”
“Şeriat mahkemesini reddettiler”
Dr. Abdullah Muhaysini, İsviçre İslami Meclis Şura’sı ile yaptığı oturumunda IŞİD cemaatini şer’i mahkemeyi reddettiklerinden dolayı “baği bir topluluk” olarak nitelemektedir. Muhaysini IŞİD’in baği bir topluluk olmasını şu ayetle ilişkilendirmektedir: “Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. “
Dr. Abdullah Muhaysini, “Şayet onların bugün bağımsız şer’i bir mahkemeye tekrar davet etsek bunu kabul ederler mi? Kesinlikle kabul etmezler. Çünkü onlar kendilerine muhalefet eden kimselerden çok cüzi bir kısmı müstesna tamamını tekfir etmektedirler. Salahuddin eş Şişani ve başkaları mahkeme yapılması için onların yanına gitti ancak onlar bunu reddettiler.”
“Eğer bir Sahva’ysak ABD neden bizi vuruyor?”
IŞİD’in Suriye’de Esed rejimine karşı savaşan ve İslami bir devlet kurma projesi olan muhalif grupları Sahavat olarak isimlendirmesine anlam veremeyen Dr. Muhaysini, Irak’ta Sahve gruplarını Amerika ortaya çıkardı, Amerika bizi burada bombalarken bizler nasıl sahve grupları oluyoruz dedi.
IŞİD ile diğer muhalif grupların arasında sulh imkanı sorusuna cevap veren Dr. Muhaysini şu ifadeleri kullandı: “Bunun gerçekleşmesi imkansız. Onlar bizleri mürted kafirler olarak görmektedirler. Hatta bizimle savaşı Nusayri Beşşar ile savaşmaktan daha hayırlı görüyorlar. Bunun en büyük delili ise İdlib zaferinden sonra “hiçbir şey değişmedi. Kafirin elinden mürtedlerin eline geçti” demeleridir.”
“Alimler IŞİD’i harici olarak görüyor”
Dr. Abdullah Muhaysini, “Cihad sahasını bilen ve takip eden alimlerin tamamı bu kimseleri baği olarak veya harici olarak görmektedirler. Hatta bazıları haricilerden daha azgın görmektedirler.
IŞİD’in sanki bütün muhacirler onların yanındaymış gibi hareket eden medyasına cevap veren Muhaysini, Şam’da sadece bir grupta 3 bin yabancı uyruklu muhacir, buna ek olarak 5 bin Arap muhacir bulunduğunu belirtti.
“IŞİD yabancı gazeteleri referans alıyor”
IŞİD’in Suriye’de bulunan muhalif grupların Batılı devletlerle ilişkili olduğuna dair yabancı gazeteleri referans almasının ahmakça bir tutum olduğunu belirten Dr. Muhaysini, Şayet size bir fasık haber getirirse onu araştırın ayetini öne sürerek burada fasıktan kasıt Müslümandır, kafir olduğunda acaba durum nasıldır? diye sordu.
Amerika’nın IŞİD’in buradan göndermesine gücü yettiğini fakat İslami gruplar arasındaki savaşın menfaatine olduğunu belirten Dr. Muhaysini şu ifadeleri kullandı:
Bizler IŞİD’in konvoylarının yürüdüğünü görüyoruz ve bayraklarının dalgalandığını. Aynı şekilde Amerikan casus uçaklarının 24 saat semalarda gezdiğini iyi biliyoruz. Bir konvoy çıkar çıkmaz hemen vurmaktadır.
Muhaysini konuşmasının sonlarına doğru IŞİD’e katılan gençlere seslenerek onlara mesaj gönderdi. Ahirette IŞİD’in komutan ve liderlerini desteklediklerinden ve yardım ettiklerinden dolayı cezalandırılacaklarını hatırlatarak onları uyardı ve IŞİD’e katılan gençleri IŞİD cemaatinden ayrılmaya davet etti.
KAYNAK: KÜRESEL ANALİZ