ARAF'TA YEDİNCİ GÜN

EDEBİYAT

Bir kitabın peşi sıra sürüklediği ve sonunda varmaklığımın verdiği haklı bir gururla ve huzurla girdim şehre. Eski binalar, yapılar, evler âdeta yıllara meydan okurcasına ayakta kalmaya ve dokusunu korumaya çalışıyordu. Bunlara, yaşlı bilgeden okuduğum kitaplarda pekçe rastladım, fazla fazla, sayfalarca. Eskimenin vermiş olduğu bir esinlemeyle antika kokusu sinmiş caddelere, sokaklara..

10 Eylül 2019 Frankfurt/Almanya

Hep aynı acıyı haykırıyorken buluyorum dağı, taşı ve şu bitmek bilmeyen, yol gidip iz süren o sese muhtaç insanları. "O dirildi, o dirildi" diye sokaklara döken bir rayihanın rüyalarıma akseden kokusu, bir nidanın yankılanan neşesi..

Hasretle..

Bir kitabın peşi sıra sürüklediği ve sonunda varmaklığımın verdiği haklı bir gururla ve huzurla girdim şehre. Eski binalar, yapılar, evler âdeta yıllara meydan okurcasına ayakta kalmaya ve dokusunu korumaya çalışıyordu. Bunlara, yaşlı bilgeden okuduğum kitaplarda pekçe rastladım, fazla fazla, sayfalarca. Eskimenin vermiş olduğu bir esinlemeyle antika kokusu sinmiş caddelere, sokaklara..

Bir şehre kendimi bu kadar yakıştıracağım hiç aklıma gelmezdi. Tramvayın korna sesiyle irkilmemin bile bozamadığı bir huzuru iliklerime kadar hissettim. Gürültü mü? Hiç şahit olmadım. Bu şehrin insanları da bu şehir kadar nahif ve zarif olsa gerek. Yaşlı bilgenin bu şehirden aldığı çok şey olmalı. Çocukluğunda sokaklarında neşeyle koştururken, gençliğinde vakur adımlarla yürürken, ihtiyarlığında hiçbir şey yapmadan bir bankta oturup düşünürken nehir kenarında. Burası etki etmiş olmalı diyor insan, Faust’un handikap dolu örgüsüne.

Großer Hirschgraben sokağı 18. yüzyılın solmayan hatıralarını fısıldar gibi. Ağır ahşap mobilyalar, özenle işlenmiş duvar süslemeleri ve sayısız kitabın bulunduğu kütüphane, hepsi yaşlı bilgeden izler taşır.

Merdivenlerdeki taş basamakların yüzey kısımları aşınmış. Çatı katına vardığımda şehrin yüzyıllar öncesindeki siluetine açılan pencereler, yaşlı bilgenin dünyaya nasıl baktığını anlamamı istiyor. Bu ev bir bina değil, bir ruhun ve bir çağın aynası olsa gerek. Bu taş duvarlar, ev sahibi sayesinde ayakta kalmanın haklı gururunu yaşıyor.

Güzel ev doğrusu.

Devasa kütüphanede gözüm sadece bir kitabı arıyor: Yahudi Spinoza’dan Etika. Tutuk kalpler gerçekten de bu kitabı buradan almış mıydı? Gözlerini bürüyen perde, bu yaşlı bilgenin kütüphanesini de etkilemiş ve eksiltmiş olmalı ki bulamadım kitabı. Peşi sıra birkaç kitabı daha.

Masanın üstünde dirseklerini koyduğu yer olsa gerek diye düşünüyorum, şu rengi solmuş kısımlar. Dirsek çürütmek deyimi işte şimdi anlam kazandı havsalamda. Kalemler olduğu gibi duruyor, hiç harbe maruz kalmamış gibi. Mürekkep lekeleri adeta yeni kurumuş da iz bırakmış gibi. Halbuki iki büyük savaşın da tam ortasında kalmış ve ikisinden de yenik ve yıkık ayrılmışlar.

Ne çok pencere var. Şaşırmamak elde değil..

Piramitvari basamak motifli süslü çatılar, kırmızı kiremitli yapılar, ahşap damarlı eski evler, her şey -antikacıda bulunan eski eşyaların arasına sıkışmış- soluk bir fotoğrafın renkli hali gibi. Hiç bozulmamış. Savaşı kaybetmek ama tarihi ve kültürü kazanmak.

Modern gökdelenler ile tarihi yapıları aynı cadde üzerinde görmek mümkün. Main’a bakan zarif apartmanlar, taş cephesiyle geçmişin izlerini taşıyan yarı ahşap Fachwerkhaus Alman evleri ve fildişi kuleler. Şehrin dönüşmesi ama ruhundan bir şey kaybetmemesi..

Dar sokakları arşınlarken duvarlardaki ince ahşap işçiliğinin verdiği hayranlıkla âdeta şehri bir masal tadında yaşıyorsunuz. Pencere pervazlarına yerleştirilmiş rengarenk çiçekler, bu tarihi konakların dokusunu süslerken, akşam olmasıyla camlardan süzen loş ışık, biz misafirlere bir davet ulaştırıyor gibiydi sanki. Göçmen mahallelerinde evlerden taşan baharat kokuları ve balkonlardan sarkan çeşit çamaşırlar, çok kültürlü bir yaşamın ritmini taşıyordu sokaklara.

Burada dolaşmak, bir hikayenin, bir masalın, bir romanın sokaklarında gezmekle eşdeğer..

M. Fatih Özmen

M. Fatih ÖZMEN
M. Fatih ÖZMEN

Siyasal Bilimler | Uluslararası İlişkiler | Edebiyat [email protected]

Yorumlar
  • author
    Nimetullah
    02.04.2025 / 09:45

    Bence çok güzel beni içine aldı çok güzel bir yazı Allah Fatih hocamızdan razı olsun

  • author
    Abdullah Said
    02.04.2025 / 09:43

    Okumaya doyamıyorum harika bir eser

  • author
    Üsame Doğan
    01.04.2025 / 23:52

    Fevkalâdenin fevkinde

  • author
    Üsame Doğan
    01.04.2025 / 23:50

    Muazam bir yazı Allah yazandanda okuyandanda razı olsun

  • author
    Muhammed
    01.04.2025 / 23:50

    Fevkalâdenin fevkinde

  • author
    Ozan Dur
    01.04.2025 / 21:51

    Az da olsa daimi bir şekilde hobimiz/alanımız ile uğraşmak bizi belli zaman sonra zirveye umarım taşıyacaktır. Başarının Allah'tan olduğunu bilerek daimi bir şekilde istikrar göstermek gerekiyor. Fatih Hocama disiplin, çaba ve bereket dolu bir ömür dilerim. Sizlerin ve İlimvemedeniyet'in daha iyi yerlere gelebilmesi temennisiyle...

Yorum Yaz