TANZİMAT EDEBİYATI

EDEBİYAT

Tanzimat Edebiyatı, Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra ortaya çıkan değişiklik ve dönüşümlerin edebiyata yansıdığı bir dönemdir. Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının en büyük kırılma noktasıdır.

Giriş

Tanzimat Edebiyatı, Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra ortaya çıkan değişiklik ve dönüşümlerin edebiyata yansıdığı bir dönemdir. Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının en büyük kırılma noktasıdır. Genel özellikleri itibarıyla iki dönemde incelenir. Birinci dönem sosyal, toplumsal, siyasi meselelerin ağırlıklı olduğu bir dönemken; ikinci dönem siyasi baskıların etkisiyle bireysel konuların daha çok öne çıktığı dönemdir. Bu yazımızda dönemsel farklılıkları belirterek madde madde Tanzimat Edebiyatının genel özelliklerini örneklerle aktarmaya çalışacağız.

 

Tanzimat Edebiyatı Genel Özellikleri

  • Tanzimat Dönemi Edebiyatı, Divan Edebiyatına yönelik ağır eleştirilerde bulunmasına rağmen Divanın etkisinden kurtulamamıştır. Bu dönemde öne çıkan Ziya Paşa, Şinasi, Namık Kemal gibi isimler Divan Edebiyatının artık işlevsiz olduğunu, farklı yol ve yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğini söylemişlerdir fakat uygulamada başarıya ulaşamamışlardır.
  • Vatan, millet, hak, hukuk, eşitlik, reis-i cumhur, medeniyet, adalet, kanun, irade, adl-ü hak, özgürlük gibi kavramlar ilk kez edebiyatımızda kullanılmıştır. Namık Kemal'in yazmış olduğu “Hürriyet Kasidesi” ve “Vatan Mersiyesi” adlı şiirlerde de bol bol "vatan, millet, kanun, özgürlük, eşitlik" gibi kavramlar geçer.
  • Tanzimat Edebiyatı birçok yeniliği bünyesinde barındırır. Edebiyatın hemen hemen her alanında batılı anlamda ilk eserler bu dönemde verilmiştir. İlk resmi gazetemiz olan “Takvimi Vekayi” ve ardından çıkan ilk yarı özel ve özel gazeteler olan “Ceride-i Havadis, Tercümanı Ahval, Tasvir-i Efkar, Hürriyet, İkdam, İbret” vb. çalışmalar bu dönemde çıkmıştır. Bunun dışında ilk çeviri eserimiz de bu dönemde verilmiştir. Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon'dan çevirdiği “Telemak” adlı eser başta olmak üzere birçok eser Türkçe'ye çevrilmiştir. Yine bu dönemde Şinasi'nin kaleme aldığı “Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi” ilk makale olmasının yanı sıra noktalama işaretlerinin kullanıldığı ilk eser olma hüviyetini taşır. İlk şiir çevirisi “Tercüme-i Manzume” de Şinasi'ye aittir. Namık Kemal de bu döneme; ilk edebi roman olan “İntibah”ı ve ilk tarihi roman olan “Cezmi”yi kaleme alarak katkıda bulunmuştur.
  • Tanzimat I. dönem sanatçıları, sanatı toplumun bilinçlendirilmesi için bir araç olarak görmüşlerdir. 200'ün üzerinde eser veren Ahmet Mithat Efendi bunun en büyük göstergesidir. Yazmış olduğu eserlerde yer yer akışı durdurup okuyucuya “ey kari” ve “ey karie” diye seslenip nasihat verdiği olmuştur. Mesela “Felatun Bey ile Rakım Efendi” burada örnek verilebilir.
  • Dilin Arapça ve Farsça'nın etkisinden sıyrılarak daha sade, yalın ve anlaşılır olmasını savunmuşlardır fakat başarılı olamamışlardır. Mesela sadeleşmeyi şiddetle savunan Recaizade Mahmut Ekrem “Şevki Yok” şiiriyle Arapça ve Farsça imgelerden sıyrılamamıştır. İlk dönem sanatçılarından Ziya Paşa'nın “Eş'ar-ı Ziya”sı, ilklerin sanatçısı olan Şinasi'nin “Müntehabat-ı Eşarî”si de ağır ve anlaşılması zor bir dille yazılmıştır.
  • Tanzimat Edebiyatında “zengin-fakir ayrımı, sosyal sınıflar, kölelik ve cariyelik, görücü usulü evlenme, çok eşlilik, yanlış batılılaşma, kadın-erkek giyimi, görgü kuralları, yaşayış tarzı” gibi konular üzerinde duruldu. Mesela yazı makinesi Ahmet Mithat Efendi'nin “Esaret” adlı eserinde ilk defa kölelik sorunu işlenmiştir. Samipaşazade Sezai ise cariyelik ile ilgili “Sergüzeşt” eserini kaleme almıştır. Bunun yanı sıra Recaizade Mahmut Ekrem'in “Araba Sevdası” adlı eseri yanlış batılılaşmaya örnek gösterilebilir.
  • Bu dönemin yazar ve şairleri aynı zamanda devlet adamı sıfatına da sahipti. Mesela Ziya Paşa, Şinasi, Namık Kemal, Ahmet Cevdet Paşa, Ahmet Vefik Paşa, Sadullah Paşa, Ethem Pertev Paşa, Münif Paşa aynı zamanda devlet kademelerinde görevli insanlardı.
  • Batı'nın da etkisiyle I. dönemde Klasisizm ve Romantizm ekseninde eserler kaleme alınmıştır. Mesela Şinasi'nin yazmış olduğu “Şair Evlenmesi” adlı eser Klasisizm'e bir örnektir. Yine aynı etkiyle Şemsettin Sami “Taaşşuk-u Talat ve Fitnat” adlı eseri kaleme almıştır. Ahmet Vefik Paşa'nın Moliere'den yapmış olduğu çeviriler de burada örnek olarak verilebilir.
  • II. dönemde, I. dönem edebi anlayışının aksine “aşk, ölüm, doğa, macera” gibi daha bireysel konulara yönelilmiştir. Bu dönemde sanat toplumsal konulardan uzak tutulmuş ve “sanatın sanat için yapıldığı” anlayışı hakim olmuştur. Bu noktada Abdülhak Hamit Tarhan'ın eserleri ön plana çıkmaktadır. Onun “Makber” adlı eseri bunların başında gelir. Muallim Naci'nin “Ateşparesi” Ahmet Mithat Efendi'nin “Hasan Mellah ve Hüseyin Fellah” adlı eserleri de burada örnek verilebilir.
  • Tanzimat Edebiyatının II. döneminde tiyatro I. dönemden farklı olarak okumak için yazılmıştır. Dönemin siyasi yapısından dolayı tiyatro gösterileri yasağı, okunmak için yazılan eserler doğurmuştur. Bu noktada ön plana çıkan sanatçı Abdülhak Hamit Tarhan'dır. Ona ait olan “Nesteren”, “Macerayı Aşk” ve “Duhter-i Hindu” gibi eserler okunmak için yazılan tiyatro eserleridir.
  • II. dönemin baskın edebiyat akımları Realizm ve Natüralizm'dir. Bu dönem sanatçıları bu iki akıma bağlı eserler vermişlerdir. Recaizade Mahmut Ekrem'in kaleme aldığı “Araba Sevdası” adlı eser edebiyatımızın ilk realist romanı olması hasebiyle önemlidir. Nabizade Nazım'ın “Karabibik” adlı eseri naturalist anlamda ilk köy romanımızdır. Ayrıca Ahmet Mithat'ın “Müşahedat” adlı eseri de Naturalist romana örnek verilebilir.
  • II. dönemde hikaye ve romanda daha önce gözlemlenen teknik aksaklıklar giderilmiş ve nitelikli eserler verilmeye başlanmıştır. Realist akımın da etkisiyle betimlemelerde tutarlılık ve gerçekçilik söz konusudur. Olay ve kişiler daha gerçekçi anlatılmış, tesadüfe daha az yer verilmiştir. Nitelik bakımından Recaizade Mahmut Ekrem'in “Afife Anjelik” adlı tiyatrosu önceki dönemin teknik kusurlarından sıyrılmıştır. Yine aynı minvalde Muallim Naci “Füruzan” adlı eseri kalemi almıştır. Nabizade Nazım'ın yazmış olduğu “Zehra” adlı eser de I. dönem edebiyatından farklı olarak kusursuza yakın bir yapıda kaleme alınmıştır.
  • Tanzimat edebiyatının her iki döneminde de eser veren Muallim Naci bir takım yeniliklere karşı çıkarak Divan Edebiyatının tek savunucusu olmuştur. Recaizade Mahmut Ekrem ile girmiş olduğu “Zemzeme-Demleme” tartışmasında eski edebiyatın taraftarı olarak eleştirel yazılar kaleme almıştır. Bunların başında “Demdeme”, “Yazmış Bulundum” ve “Müdafaaname” adlı eserler gelir.

 

M. Fatih Özmen

M. Fatih ÖZMEN
M. Fatih ÖZMEN

Siyasal Bilimler | Uluslararası İlişkiler | Edebiyat [email protected]

Yorum Yaz