İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Enderûn Mektebi, I. Murad zamanında Edirne alındıktan sonra 1363 yılında kurulup, zamanla çeşitli değişikliklere uğramakla beraber Osmanlı Devleti'nin son zamanlarına kadar varlığını sürdüren bir saray okuludur. Hıristiyan ailelerden devşirilen çocukların zeki ve gösterişlileri saraya alınarak özel bir şekilde yetiştirilirlerdi. Fatih Sultan Mehmet döneminde geliştirilmiştir.
Enderun, Farsça "sarayın iç kısmı" demektir. Enderûn mektebine alınan çocuklara, Kur'an-ı Kerim, tefsir, hadis, kelâm gibi dini dersler, edebiyat, inşa (şiir), dil bilgisi, Arapça, Farsça gibi dil ve edebiyat dersleri ve matematik,coğrafya, mantık gibi müspet ilimler dersleri okutulurdu. Bir taraftan da Osmanlı saray geleneği ve görgüsüyle, protokol kaideleri ve bürokratik işler öğretilirdi. Bunların yanında çeşitli sanat kollarında beceriler kazandırıldığı gibi sportif faaliyetlere de yer verilirdi.
İç oğlanı denilen Enderûn talebesi ortak bir kültürü özümseyerek, saray ve padişah hizmetlerinin yürütülmesini sağlarlar, böylece Osmanlı Devleti'nin sarayda, yönetimde, ordu ve bürokraside ihtiyaç duyulan kadrolarının bir kısmı bu şekilde yetiştirilmiş olurdu. Sarayda kademe kademe yükselerek sancakbeyi rütbesiyle taşrada görev alırlardı.
Osmanlı Devleti, kendinden önceki Türk devletlerine göre daha merkeziyetçi bir yapıya sahiptir. Bu sebepten dolayı kendi kurumlarından yetişmeyen kimselere görev vermemiştir. Bu durum, bazı çevreler tarafından Türkleri dışlamak şeklinde yorumlanmıştır.
Osmanlı devrinde Türkçenin devlet dili olarak hakim olmasının bir başka sebebi de Enderûn Mektebi'dir. Enderûn, saray içinde bir okuldur. Sarayda, orduda ve hükumet işlerinde çalışacak memurları ve hizmetlileri yetiştirmek bu okulun görevi idi. Fatih tarafından açıldığı bilinen bu okula, acemi oğlanlar arasından öğrenci seçilirdi.
Enderunda eğitim beş konu üzerinde toplanmıştı:
Topkapı Sarayı'nda Enderun 7 ayrı bölümden oluşmaktadır:
Enderûndan sadrazamlar, kaptan paşalar, yeniçeri ağaları, eyalet valileri, sancak beyleri, daha başka hizmetler için ünlü kişiler, ayrıca şairler, edipler, ressamlar, mimarlar, müzikçiler, tarihçiler, fen ve matematik bilginleri (ve öğretmenleri) ve daha bunlar gibi medresenin yetiştirmediği bilginler de yetişmiştir.
Askerlik, siyaset ve teknik konuların ağırlıklı olarak okutulduğu Enderûn okulunun temel özelliği, saray içinde bulunması ve bütün derslerin Türkçe okutulmasıdır. Fatih Kanunnamesi ve Enderûn mektebinin durumu da gösteriyor ki, Osmanlı devrinde Türkçeye devlet dili olarak önem verilmiştir.
Enderûn mektebinden eğitim ve öğretim sultan II. Mahmud devrine kadar sistemli bir şekilde devam etti. 18. yüzyılın sonlarında devşirme sisteminin bozulmasıyla darbe yiyen okul, 1826'da Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra Asâkîr-i Mansûre-i Muhammediyye ordusu için yetiştirilmesi gereken küçük ve büyük rütbeli subayların büyük bir kısmının Enderûn mektebinden seçilmesi ile sarsıldı.
Daha sonra batı metotları ile harp okullarının açılması ve bunların gitgide çoğalmasıyla mektebin önemi iyice azaldı. Modern eğitimin gittikçe yerleşip yayılması karşısında, Enderûn mektebi de modern eğitimin ilkelerini uygulamaya başladı. Ancak şehirde Türk veecnebi olmak üzere çeşitli genel kültür kurumlarının ve meslek okullarının açılması, özellikle Enderûn mektebinden çıkanların, Tanzimât'tan önceki devirde olduğu gibi, devlet görevlerine tâyinlerdeki üstün durumlarını kaybetmeleri, halk arasında özellikle devlet ileri gelenleri katındaki değerini sarstığından, Enderun 1908 İkinci Meşrutiyetin ilanını takip eden günlerde tamamen kapatıldı.
İlim ve Medeniyet
https://www.ilimvemedeniyet.com/enderun-mektebi.html
efe
14.04.2020 / 20:55işime yaradı 2004
aleyna tilki
03.05.2019 / 21:32TEŞEKKÜRLER