FARSÇADAN TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER 2

YABANCI DİL FARSÇA

Türkçede farkında olmadan kullandığımız Farsça kelimeler vardır ve bu kelimeler günlük hayatın akışında karşımıza çıkabilen kelimelerdir. Bu kelimeler bazen aynı anlamı karşılayabilir bazen de aynı söz ile farklı anlam kastedilebilir. Kelimenin Türkçeye nasıl geçtiği de önemlidir, anlam kayması ile  yahut edilgen halini kullandığımız halleri vardır. Bazen de bir eki alarak bir çok kelime türettiğimiz de olmuştur.

Örneğin; داشتن/ دار ‘daaşten/ dar’

Sahib olmak, var  anlamındadır.

Pehlevice de; دارا‘dara’  malik, sahip, zengin, yüce anlamlarındadır ve Ahameniş imparatorluğunu sağlamlaştıran Büyük Daryüş (داریوش) ismi bu anlama ithafen koyulmuş, ‘Dara’ olarakta kullanılmıştır.

Bu kelime ile Türkçede karşılaştığımız yerler;

‘Deldar’  دلدار

‘Dar’ sahip, malik manasındadır.  دار‘Del’ gönül anlamına gelir Farsçada,  دل

Gönlü kendine bağlamış olan kimse, gönlün tek sahibi olan biricik sevgili, dildar, anlamına gelir.

مندراینجایهمینصورتبی‌جانموبس

دلمآنجاستکهآندلبرعیارآنجاست

Men der iyn cayi hemiyn suret bi canem ve bes

Delem anca est ki an  dilber  anca est

Bu yerde cansızım

Kalbim orada o sevgilinin olduğu yerde

ﺣﺼّﻪﺩﺍﺭ ‘hissedar’

‘Hısse’ حصه ‘pay’ Arapça , دار ‘dar’ ‘sahib olmak, malik olmak’ Farsçadır.

Herhangi bir şeyde hissesi olan, payı bulunan kimse, ortak manasındadır.

 

کینهدار‘kindar’

İki kelimenin kökeni de Farsçadır.

İçinde kin besleyen (kimse), kinci, kinli, kine sahib olan.

ﺗﺤﺼﻴﻠﺪﺍر ‘Tahsildar

‘Tahsil’ elde etme, ele geçirme, toplama Arapçadır.تحصیل

‘Dar’ sahib, malik olmak Farsçadır. دار

Vergi ve alacakları toplamakla görevli kimse.

ﺑﺮﺧﻮﺭﺩﺍر‘Berhudar’

‘Berhur’ faydalanmak, faydalanan anlamına gelir.   برخور

‘Dar’ aynı şekilde sahib ,malik anlamındadır. دار

Berhudar kelimesi  TDK'ya göre; kullanıldığı yere göre iki farklı anlama gelir.

İlk Anlamı: Yaptığı her işin hayrını gören, zararlı çıkmayan, muradına eren

İkinci Anlamı: Amacına ulaşmış, hedeflerini bir bir gerçekleştirmiş olan kimse.

‘Manidar’ﻣﻌﻨﻴﺪار

علاقهدار ‘alakadar’

‘Veznedar’ وزنهدار

Gibi kelimelerin sonuna ‘dar’ ekini getirdiğimizde ilk kelimeye atıf yapılarak anlamlarını değiştirebiliyor yada sahiplik anlamını verebiliyoruz.

 

Zeden -zed’ kelimeleri pehlevice kökenlidirزدن-زد Farsçadan Türkçeye geçen bir diğer ekimiz

vurmak; dövmek, yenmek , avlamak manalarına gelir ve Türkçede bazı kelimelerin sonuna getirerek kullandığımız yerleri inceleyebiliriz

 

‘Kazazede’ قضازده

‘Kaza’ Arapça kelime olmakla beraber Türkçede de sıkça kullanılan bir kelimedir, sonuna قضا

‘Zede’ eklediğimizde “kazaya uğramış, kaza geçirmiş kimse” anlamına gelir. زده

 

‘Afetzede’آفتزده

Yangın, sel, zelzele gibi bir âfete uğramış olan, felâkete uğramış kimse.

 

Bu kelimeler haricinde Farsçadan Türkçeye geçen diğer kelimelere göz atalım;

‘Rehber’ رهبر

‘Ber’ götüren manasındadır;بر‘Rah’ Farsça “yol” anlamına gelir,  راه

Türkçede ‘rehber’ olarak kullandığımız bu kelimemiz  yol gösteren, kılavuz, delil söylemlerine gelmektedir.

 

‘Delber’  دلبر

‘Ber’ kelimesi götürmek anlamının    بر‘Del’ kelimesinin gönül olduğunu söylemiştik , دل

yanında ‘alan’ manasına da gelir.

Dilber gönlü kendine çeken, güzel olarak da Türkçede kullanılır.

 

Cevanmerd’ جوانمرد

Cömert olarak bildiğimiz bu kelime tamamen farsçadır.

جوان ‘cevan’ Genç, delikanlı’ ,مرد ‘merd’ Adam anlamlarını taşır. جوانمرد ‘Cevanmerd’ cömert, genç adam, delikanlı,yiğit, bağışlayıcı demektir.

Sümeyye Yüce

Yorum Yaz