FİLİSTİN LEHÇESİ HAKKINDA BİLGİ | İlim ve Medeniyet

Filistin Lehçesi Şam veya Levant Lehçesi denilen bir gruba aittir. Şam veya Levant Lehçesi Suriye, Ürdün, Filistin ve Lübna’nı kapsamaktadır. Bu lehçe MSA denilen Modern Standart Arabic’e en yakın lehçedir. Bölgenin yakın olması ve ticaret gibi sebeplerden buralarda yaşayan insanlar birbirlerini çok kolay anlayabiliyorlar. Filistin lehçesi ise bu lehçelere oldukça benzer ama onu diğerlerinden ayıran bazı özellikleri de vardır. Mesela Filistin lehçesinin en bariz özelliği Kaf (ق) harfinin okunuşudur. Bu harf kelimelerde okunmaz. Örneğin Kudüs-Kuds kelimesi Uds diye okunur. Bu Filistin Lehçesinin en bariz özelliğidir ve buradan onu diğer lehçelerden ayırırız.

Arapçanın önemini tartışan herhalde yoktur. Müslüman bir ülkede tartışmaya açılacak bir konu da bence değildir. Günde 5 defa namazlarımızda Arapça okuyoruz, ilk doğduğumuzda kulağımıza Arapça okunuyor, öleceğimiz zamanda Arapça kelimeyi şehadet getiriyoruz ve dilimize çok fazla nufüz etmiş bir dildir. Kur’an-ı Kerim’in dilidir, doğarken de ölürken de Arapça hayatımızın içinde ve yeri tartışılamaz.

TDK’ye göre Lehçe’nin tanımı “Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt”

İngilizce literatürde Dialect olan geçen bu terimi inceleyelim. Arapça bir konuşulan bir de yazılan ve iletişim kurulan iki dil gibi. İkisi birbirine benzer ama Lehçeyi anlamak için özel çaba gerekiyor. Bunun literatürdeki adı Diglossia yani iki dillilik. Bu bilingualism’deki iki dillilik demek değil ve ondan farklı. Bu Arapçanın lehçelerinin olmasını kastediyor ve bu durum beraberinde tartışmaları getiriyor. Yani dil yazılandan ve okunulandan farklı. Bu her dilde belli ölçülerde olsa da Arapça gibi bir dilde oldukça yoğun durumdadır. Örneğin ben İran’a gittiğimde orada bana kitaplardaki gibi konuşuyorsun dediler ama halkın ne demek istediğini hemen anladım ve onlar gibi konuşmaya başladım. Bu her dilde bu kadar kolay olmuyor ve konu Arapçanın lehçeleri olunca durum tamamen farklı.

Filistin Lehçesini barındıran Şam lehçesi oldukça güzel bir lehçe ve MSA denilen Standart Arapçaya ise yakın. Bir diğer deyişle Fasih/Fusha Arapçaya ise çok yakın. Nasip olursa ileride daha ayrıntılı bir şekilde farklılıklarından bahsetmek istiyorum. Lehçenin kullanımı ise sınırlı değil ve yaşayan etkileyen ve etkilenen konumda.

Lehçenin kullanım alanları

“Okuma yazma bilmeyen halk,

Çarşı Pazar esnafı,

Çoğu okul dersleri,

Aile arası konuşmalar,

Küfür ve Kaba kullanımlar,

İstihza İfadeleri,

Şarkılar (yüzde 90 oranında),

Yöresel Arap yapımı filmler,”

Yukarıda sayılanlar lehçenin kullanım alanları ve özellikle film-dizi sektörünün lehçelerin yayılmasında büyük önemi var. Mesela Arap dünyasında bir dönem Mısır film ve dizileri çok meşhurdu ve Mısır Ammicesi Arap halkları arasında bilinir olmuştu. Günümüzde ise Türk Filmleri yaygın, bu hem Türkçenin yaygınlaşmasını sağlıyor hem de Türk Filmleri Şam lehçesine çevrildiğinden Şam lehçesi yaygınlaşıyor. Özellikle filmlerin Suriye Ammicesine çevrilmesi söz konusu diye biliyorum.

Lehçeler genellikle kolay başka dillerden kelime alabiliyorlar. Buda lehçelerin hızlı değişmesini ve ortama ayak uydurmalarını sağlıyor. Hiç akıl almayacak bir şey ama mesela Filistin Lehçesinde İbranice kelimeler de olduğu söyleniyor. Bu da çok işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlilerin kullandığı kelimeler. Örneğin buradaki Filistinlileri ifade etmek için onlara beseder Arapları deniliyormuş. Beseder İbranice bir kelime ve anlamı tamam, okey vbdir. Bu kelime ve diğer bazı kelimeler işgal altında yaşayan Filistinlilerin günlük lugatlerine girmiş durumda. Standart Arapça ise kelimeleri bu şekilde almıyor ve daha hassas davranıyor. Bu da bence gerçekten güzel bir durumdur.

Filistin Lehçesi öğrenmek Arapça öğrenmekten sonra olmalı ve Türkiye’nin bu lehçeyi görmezden gelmesi düşünülemez. Batılıların 200 yıldır lehçeler üzerine araştırma yaptığı söylenmektedir. Özellikle emperyal söylemlerle hareket eden Batı Karşısında, kardeş bir ülkenin (Müslümanlar ancak kardeştir) konuştuğu dili öğrenmemek ve oralarla bağ kurmamak düşünülemez. Özellikle Kudüs (Filistin lehçesince söyleyeyim Uds) bizim için çok önemlidir ve Filistin Lehçesine gereken ehemmiyeti vermeliyiz.

Filistin Lehçesi Standart Arapçaya yakın ve bu alanda kendini geliştiren gençler el atılmamış bir alanda kalem oynatabilirler. Vakıf ve derneklerde görev alıp, iş bulabilirler. Kudüs hakkında çalışmalar yapılabilir. Basın, Medya, Turizm ve sağlık alanlarında kolay iş bulabilirler. Her şeyden önemlisi bir şey kendimiz için yapıyorsak, bir şey de ümmet için (veya Türkiye için) yapmak durumundayız. O yüzden sadece kendi çıkarlarımızı değil, umumun çıkarlarını da göz önüne almalı ve hep birlikte yükselmeliyiz inşaAllah.

Lehçe daha kolay: İrab yok, ikilik yok, çoğul daha kolay yapılıyor, Türkçeden geçen kelimeler de var. Mesela Arapçası çokta iyi olmayan arkadaşlar da biz İngilizce hazırlıktayken Ürdün’e dil eğitimi almaya gitmişlerdi. Orada bir arkadaşımız tam öğrendim lehçeyi ve çok güzel konuşuyorum ve her şey güzel gidiyor derken vaktimiz doldu ve geri döndük diyordu. Yani konuşması daha kolay ve Fasih Arapça iletişim dili olarak zaten kullanılmıyor. Batılıların çok önceden el attığı bu alanı, onlara bırakmamalıyız.

Kullanılan kaynaklar:

Musa Alp- Fusha ve Avamca

Adnan Arslan- Türkiye’de Arap Lehçeleri Araştırmaları ve Öğretilmesi Konusunda Olumsuz Yaklaşımın Temelleri

Mohammad Raji Zughoul- Diglossia in Arabic, investigating solutions

Abdullah Hamad- Diglossia in Arabic: The Beginnig and the End

İlginç bilgi:

Abdullah Hamad makalesinde Arapları geri bırakanın Osmanlı yönetimi olduğunu iddia ediyor. O dönemlerde dünyanın neredeyse her yerinde okuma yazma oranları düşük. Benim dedem mesela hala okuma yazma bilmiyor. Böyle bir şeyin doğru olduğunu düşünmüyorum. Bir öğrenci nasıl olur da hocam bana bir şey öğretmedi diyebilir veya Hocam yüzünden öğrenmedim diyebilir. Öğrenmek isteyeni (veya gelişmek isteyeni-geri kalmak istemeyeni) kim durdurabilir.

LEVANT LEHÇESİ İÇİN TAVSİYELER

ARAPÇA BASIN KELİMELERİNE GİRİŞ

Avatar photo

Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul