Dünyayı kasıp kavuran Covid-19 virüsü ile mücadele hız kesmeden devam ediyor. Başta Avrupa ve ABD olmak üzere virüsün yayılma hızı dikkat çekici seviyede artarken, ilk kez Çin’in Wuhan kentinde görülen koronavirüsün Güney Asya’da nasıl bir yayılım göstereceği merak konusuydu. Özellikle Güney Asya’nın siyasi ve ekonomik devi Hindistan’ın virüs ile mücadele stratejisi kritik önem taşırken şuana kadar Covid-19’a karşı  ciddi ve başarılı bir mücadele sergileyen Hindistan yönetimi, uygulamaya koyduğu sağlık politikaları ve yardım diplomasisiyle adından söz ettirmeyi başarmıştır. Bu bağlamda Hindistan’ın pandemi ile mücadelede aldığı önlemleri yakından incelemek ve nasıl bir strateji izlediklerini tespit etmek gerekiyor.

Hindistan'ın Covid-19 senaryosu, halihazırda virüsten etkilenen diğer ülkelere nazaran oldukça iyi durumdadır. Hindistan merkezi hükümeti, salgının ciddiyetini erkenden kavradı, yurtdışına hava yoluyla ülkeye girişi yasaklayan ve ülke çapında topyekün izolasyon emri veren önlemler aldı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin 24 Mart’ta başlattığı karantina emri, ülkede yaşayan  1,3 milyar insanın aynı anda evlerinde kalmaya davetti ki bu dünyada eşi benzeri olmayan bir uygulamaydı. Virüsün hızlı yayılma tehdidine karşı hemen önlem almaya başlayan Hindistan hükümeti, sosyal mesafeyi sıfıra indirmek için 21 günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti ve sonrasında 3 Mayıs’a kadar uzattı. Böylece Hindistan'da tablo değişmeye başladı, özellikle güney eyaletlerinden Kerala’da salgına karşı başarılı bir mücadele ortaya çıktı.

Sokağa çıkma yasağının açıklanmasının ardından vatandaşlar başlangıçta temel malların nasıl temin edileceğini merak ettikleri için panik ve tedirginlik yaşamasına rağmen hükümet kısa sürede temel ihtiyaç malzemelerinin satışının devam edeceğini vurgulamıştır. Bu noktada asayiş ve sosyal mesafeyi korumak için polis ve kolluk kuvvetleri görevlendirilmiştir. Sokağa çıkma yasağının açıklanmasının ardından ortaya çıkan bazı olumsuzluklar adına Başbakan Modi vatandaşlardan bizzat özür dileyerek halkın moralini ve sükunetini koruması için ek önlemlerin alınacağını ifade etmiştir. Başbakan Modi’nin göstermiş olduğu etkileyici sorumluluk bilinci sayesinde kısa sürede izolasyon başarılı sonuçlar vermeye başlamış, virüsün yayılma hızı kontrol altına alınmıştır.

Öte yandan ülke çapında tasarımcılar, kar amacı gütmeyen gruplar ve çeşitli hapishanelerdeki mahkumlar, maskelerin ve diğer kişisel koruyucu ekipmanların eksikliğinin giderilmesine yardımcı olmak için çalışmalara başlamıştır. Dezenfektan üretimi arttırılmış ve olası vaka artışına karşı pek çok hastane koronavirüs ile mücadele için yeniden düzenlenmiştir. Bu minvalde hükümet, hastane sayısını hızla arttırmak adına bazı stadyum ve demiryolu tesislerini geçici karantina merkezlerine dönüştürerek koronavirüs vakalarına karşı başa çıkmak için daha fazla kaynak oluşturmaya devam ediyor.

Hindistan yönetimi virüsle sistematik ve koordineli bir mücadele yürütüyor.

Merkezi hükümetin koronavirüse karşı mücadelesinde eyaletler arası işbirliği önemli yer tutuyor. Ülkede virüsten korunma yollarının vatandaşlara en kolay ve hızlı şekilde aktarılması kamusal bir görev haline geldi. El yıkamanın önemi konusunda halkın bilinçlendirilmesi için ‘‘Kerala Polis Medya Merkezi’’, kısa bir süre önce Malayalam dilinde yayınladığı izlenme rekorları kıran ve dans eden bir grup polisin elleri yıkamanın doğru yolunu gösterdiği bir video hazırladı. Video kısa sürede sosyal medyada viral oldu ve Hindistan'daki diğer eyaletler de bu tarz yayınlar hazırlamaya başladı. Kerala’nın sağlıkla ilgili bilgileri etkin bir şekilde yaymadaki başarısı, büyük ölçüde hem geleneksel hem de sosyal medyayı kapsamlı bir şekilde kullanmasıyla ilişkilendirilebilir. Kerala Covid-19’u yönetim ve önleme stratejilerini sistematik olarak yürütmek için basılı ve dijital medyadan yararlanıyor. Basılı medya, haber kanalları ve göçmenlerin hâkim olduğu bölgelerde farklı dillerde (Bengalce ve Hintçe gibi) olmak üzere doğrudan duyurular yapılırken bilgi yayma hızı için çeşitli popüler dijital platformlar da aktif olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla çok geniş bir alanda Hindistan yönetimi virüsle sistematik ve koordineli bir mücadele yürütüyor.

Öte yandan 15 Mart 2020'de, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Güney Asya'daki koronavirüs salgınıyla mücadele etmek için Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı (SAARC)’nı toplantıya çağırarak Acil Yardım Fonu oluşturulmasını önerdi. Diğer yedi ülkenin üst düzey liderleriyle düzenlenen bir video konferans üzerinden Hindistan virüsle mücadele için 10 milyon dolar fon ayırdı.  Hindistan yönetimi komşu ülkelerine başta Afganistan, Bangladeş, Nepal, Butan, Maldivler ve Sri Lanka'ya çeşitli tıbbi malzemeler, cerrahi maskeler, dezenfektanlar ve test kitleri gönderdi. Diğer yedi SAARC ülkesinden beşi de Hindistan’ın teklif ettiği acil fona yaklaşık 3,5 milyon dolar ekleyerek ortak bir bölgesel çabaya istekli olduklarını gösterdi.

Başbakan Modi’nin girişimci ortaklık vurgusu sayesinde Hindistan, Güney Asya'daki koronavirüs ile mücadelede lider olarak görünmeye başladı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin bölgesel işbirliği ve virüse karşı ortak mücadele hamlesi SAARC üyeleri tarafından övgüyle karşılandı. Başbakan Modi’nin girişimci ortaklık vurgusu sayesinde Hindistan, Güney Asya'daki koronavirüs ile mücadelede lider olarak görünmeye başladı. Hindistan hükümeti, Bangladeş, Myanmar, Sri Lanka ve Nepal gibi komşu ülkelerden vatandaşları bulundukları ülkelerden geri getirerek Covid-19 ile mücadele için bölgesel işbirliği ve yardım konusunda kendisini bir kez daha kanıtladı. Ayrıca, Hindistan yönetimi Wuhan'dan Pakistanlı öğrencileri geri getirmeyi teklif etti ancak İslamabad bu teklifi reddetti. Hindistan’ın ortak bir bölgesel eylem stratejisi, komşularından kısa sürede destek gördü ve tıbbi malzeme ve tıbbi ekiplerin bölgeye yayılması, diğer SAARC üyeleri tarafından şükranla karşılandı.

Hem bölgesel hem de küresel anlamda önleyici diplomatik tedbirler almanın zorunluluğuna vurgu yapan Hindistan, kadim Hint felsefesinin ‘‘Dünya bir ailedir.’’ yaklaşımını esas alıyor.

Hindistan, pandemiden kaynaklanan mevcut iç zorluklara rağmen, ABD, Avrupa, Afrika ve Latin Amerika  ve Orta Doğu ülkelerine mümkün olan yardımları yapmaya karar verdi. Hem bölgesel hem de küresel anlamda önleyici diplomatik tedbirler almanın zorunluluğuna vurgu yapan Hindistan, kadim Hint felsefesinin ‘‘Dünya bir ailedir.’’ yaklaşımını esas alıyor. Böyle bir iyi niyet, aynı zamanda Hindistan dış politikasının gelişen doğasını yansıtmaktadır. Türki cumhuriyetlerden Kazakistan’a yardım gönderen Hindistan, Orta Asya’ya da yardım elini uzatmıştır. Diğer taraftan telefon diplomasisini devreye sokan Hindistan yönetimi Ortadoğu ülkeleriyle kriz sırasında düzenli temaslar kurmaya özen gösteriyor. Kuveyt’e uzman ve ilaç yardımı yapan Yeni Delhi, Bahreyn Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Umman ile de bilgi ve ekipman paylaşıyor. Filistin’i de unutmayan Hindistan hükümeti, yardımlarını bu bölgeye de göndermeyi ihmal etmemiştir. Arap ülkelerinin yanı sıra Hindistan, İsrail'e de tıbbi ve insani yardım sağladı.

Halihazırda 32 farklı ülkeye tıbbi yardımda bulunan Yeni Delhi, salgına karşı küresel bir mücadele hususunda başarılı bir grafik çizerek takdir toplamaktadır.

Küresel ve ölümcül bir tehditle SARSILAN dünyamız daha fazla işbirliği ve yardımlaşmaya muhtaç durumda. Halihazırda 32 farklı ülkeye tıbbi yardımda bulunan Yeni Delhi, salgına karşı küresel bir mücadele hususunda başarılı bir grafik çizerek takdir toplamaktadır. Covid-19’a karşı verilen bu anlamlı mücadele hiçbir zaman unutulmayacaktır. Özellikle Hindistan’ın ortaya koymuş olduğu insani diplomasi ve çok taraflı yardım stratejisi koronavirüs sonrası dünya düzeninde etkisini göstermesi kuvvetle muhtemeldir. Zira milletler zor zamanlarda yanında olanları daima minnetle hatırlamaktadır. Hem ülke genelinde salgını frenleyen hem de komşuları başta olmak üzere bölgesel ve küresel ortaklarına yardımı esirgemeyen Hindistan büyük devlet vasfına sahip olduğunu kanıtlarken, dünyaya da virüsle etkin ve koordineli mücadele noktasında örnek olmaya devam ediyor.

Abdulkadir AKSÖZ