Bir süredir Oryantalizm’e dair okumalar yapıyorum. Aslında bu bana nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda bilgiler de verdi. Yapmaya çalıştığım şeyi temellendiremiyordum. Ama benim yapmaya çalıştığım şeyi Batı çok yanlış bir şekilde Doğu’ya yani bize yapmış. Ben de onların birikimlerini ve metotlarını kullanarak aynı çalışmaları yapma taraftarıyım. Aynı şekilde Batı’yı ve Doğu’yu incelemeliyiz. Bu ilk başlarda dini alanlarda başlayabilir. Bunda hiçbir problem yok. Mesela dini olarak Peygamberlerimizden birisi olan Hz. Musa’nın hayatını araştırırken Tevrat’ı da inceleyebiliriz. Ama onun tahrif olduğunu da bilerek. Batı’da ilk başlarda dini alanlarda bu olmuştu. Ayrıca Batı üstünlüğü yakalamaya çalıştığı zaman Doğu çalışmalarını desteklemeye başladı. Bu onların Doğu’ya üstten bakmalarına ve öteki olarak algılamalarına sebep oldu. Biz ise üstün bir seviyeye çıkmadan Doğu’ya ve Batı’ya yönelik çalışmalara başlamalıyız ve devletimizde bilgi eksenindeki bu çalışmaları desteklemeli. Mesela ben İbranice öğrenelim, Farsça ve İngilizce öğrenelim diye yazılar kaleme aldım. Bunlar belli oranlarda ilgi gördüler. İbraniceyi bir şekilde temellendirememiştim. Ben ilk etapta Sahabemizden yola çıkarak öğrenmek istedim. Ayrıca Filistinlilere de yardım edebilmek istemiştim. İsrail’in tarihini okumak ve yazılar belki de kitaplar yazabilmek istedim. Umarım ileride bu konularda kitaplarım da olur. Biz şuan Yahudilerden daha ileride değiliz. Üstten veya alttan bakacak bir durumda olmadan çalışmalar yapmak lazım. Batı Edward Said’den sonra çok kan kaybetti ve hak ettiler. Said onlara büyük bir darbe vurmuştu. Bizde ise elbette Rabbimizin Yahudilere bir bakışı var bizlerin de bakışları var. Ama akademik olarak Yahudileri, tarihlerini, ekonomilerini, siyasetlerini incelemeliyiz ve bu alanlarda insan yetiştirmeliyiz. Dillerini bu yüzden öğrenmek lazım. Ayrıca Batı’nın el atıp bizim el atmadığımız hiçbir alan kalmamalı. Hemen bir anda mucizevi çalışmalar yapamayabiliriz. 300 yıl sonrasında yapılabilir olsun ama 300 yıl mücadele edelim. Gecemizi gündüzümüze katıp 300 yıl çabalayalım. Yoksa dünyanın gelişmiş ülkeleri ile aramızdaki fark açılacak. Yetişmiş ve elit bir halkımız olması için uğraşmalıyız. Sayıdan ziyade kaliteye önem vermeliyiz. İbranice bu alanda atılan adımların ilki idi. Daha birçok dile, kültüre ve ülkeye dair araştırmalar yapılmalı ve ülkeler mercek altına alınmalıdır. Batı’dan bir farkımız var. Onlar dini reddettiler ama bizim yaşamımızda din daha güçlü. Dinimiz bize adaletten ayrılmamayı söylüyor. Bir şey yazarken ya da yaparken doğruları yazmamız gerekiyor. Dolayısıyla Müslümanların tarih anlayışı bu bağlamda olmalı. İlk etapta Yahudileri incelerken adaletten ayrılmadan incelemeliyiz. Bilgi eksiğimiz var demiyorum ama halkımızın birçoğu Filistinle ilgili hurafelere inanıyor ve İsrail’in de yenilmez olduğunu sanıyor. Eğer araştırmalar yapmaz ve hakikatleri anlatmazsak o zaman hata yapmış oluruz. Benim mücadelem bundan yana. O yüzden dil çalışmaları yapıyorum. Güçlüyüz veya değiliz ama kendimizi geliştirecek birçok imkana sahibiz. İlim talep eden gençlerimizin önünü açmak zorundayız. Vatanın bilgi ihtiyacını karşılamalıyız. Her zaman çalışmalarımız nasıl daha stratejik olabilir diye düşünmeliyiz. O yüzden diyorum en az 5 dil bileceksin. Batıda böyle yapıldı ve bilgiyle güç birleşince emperyal devletler ortaya çıktı ve bizi yönetebildiler ve yönetiyorlar da keza. Rabbim yardımcımız olsun, hepimize başarılar dilerim. Lütfen çok çalışalım ve hep birlikte yükselelim.