II. DÜNYA SAVAŞI’NDA UNUTTURULAN SOVYET KATLİAMI: KATYN

TARİH KÜLTÜR SANAT SİNEMA

Avrupa milletleri arasında en talihsiz ve en çok hırpalanan ulusların başında gelen Polonyalılar, tarihlerinde büyük travmalar yaşamıştır.

Polonya, Doğu Avrupa ülkesi olarak diğer komşularından farklı bir kültüre, mezhebi inanca ve toplum yapısına sahiptir. Batısında Almanlar, doğusunda Ruslar ile çevrelenen Polonyalılar, iki büyük gücün genişleme sahası olagelmiştir. 1700’lü yıllarda Prusya ile Çarlık Rusya arasında paylaşılan Lehistan toprakları, II. Dünya Savaşı’nda da Hitler Almanyası ile Sovyet Rusya arasında ezilmiştir.

II. Dünya Savaşı sırasında, Polonya’da yaşanan Katyn Katliamı’nı konu edinen Katyn filmi, Polonyalı esir askerlerin uğradığı dehşetengiz kıyımı tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Andrzej Wajda’nın yönetmenliğini üstlendiği film, II. Dünya Savaşı’nın unutulmaya yüz tutmuş soykırımını yeniden hatırlatırken savaşın tüm taraflar açısından kapsamlı bir eleştirisinin yapılması gerektiğini haykırıyor. 1940 yılında önce Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Polonya toprakları, Stalin ile Hitler’in gizli anlaşması akabinde Sovyetler tarafından işgal edilmiştir. Doğu Avrupa’nın Slav topluluklarından olmasına rağmen diğer Slav milletlerinden farklı olarak Katolik inancına sahip Polonyalılar, Ortodoks Rusların uzun yıllar radarından kurtulamamıştır. Almanlar ile Ruslar’ın Polonya üzerindeki hakimiyet mücadelesi, II. Dünya Savaşı esnasında Ruslar lehine değişirken faşist Naziler’in elinden kurtulduklarını sanan Polonyalılar, Sovyetler’in baskıcı yönetimine teslim olmak zorunda kalmışlardır.

Sosyalist ideolojiyi ve Sovyet yönetimini benimsemeyen ve buna karşı çıkan akademisyenler başta olmak üzere farklı meslek gruplarından pek çok kişi tutuklanmış ve kendilerinden bir daha haber alınamamıştır. Katyn filminin en dramatik yönü, Polonyalı askerlerin Sovyet toplama kamplarına götürülmesidir. Bu askerler, Polonya’nın yetişmiş insan gücünü teşkil eden öğretmenler, mühendisler hukukçular ve sanatçılardır. Sayıları yaklaşık 22.000 olan Polonyalı askerler, uzun bir yolculuk sonrası Katyn Ormanları’nda konuşlanan Sovyet infaz merkezine getirilirler. Daha sonra Sovyet Gizli Polis Servisi(NKDV) tarafından elleri arkadan bağlanmış bir şekilde kafalarına sıkılan tek kurşunla öldürülürler. Bu bakımdan savaşın en acı, en insanlık dışı katliamlarından biri olarak kayıtlara geçen Katyn, II. Dünya Savaşı’nın hazin öyküsünü yakından incelemeye olanak sağlıyor.

Stalin’in emriyle Rusya’nın Belarus sınırı bölgesinde bulunan Smolensk kentinin Katyn Ormanları’nda 22.000 Polonyalı askerin katledilmesi, savaş tarihinde unutulan ve göz ardı edilen hadiselerden biri olmuştur. Sovyetler’in esir askerlere yönelik işlediği savaş suçu adeta halının altını süpürülmüştür. Üstelik bu savaş suçu, Nazi Almanyası ve Hitler’e yıkılmak istenmiş ve bu yönde uzun süre Sovyet propagandası yapılmıştır. Katyn Katliamı’nda esir askerlerin ellerinin bağlandığı iplerin ve infazda kullanılan tabanca ve mermilerin Alman malı olduğu tezi üzerinden Hitler Almanyası sorumlu tutulmak istenmiştir. Nitekim karşılıklı suçlamalar ve propaganda faaliyetleri sonucunda Katyn Katliamı’nın failleri yargılanamadığı gibi Sovyetler Birliği sorumluluğu kabul etmemiştir.

Uzun yıllar gizlenen ve üstü örtülen Katyn Katliamı’nın sorumluluğunu Sovyetler’in dağılma sendromu yaşadığı 1990 yılında devlet başkanı Gorbaçov kısmen kabul etmiştir. 2010 yılında Rusya Devlet Başkanı Medvedev’in talimatıyla açılan belgelerle Katyn Katliamı’nın Sovyetler Birliği tarafından gerçekleştirildiği netleşmiştir. Stalinist terörün en canlı örneğini teşkil eden Katyn Katliamı, bir savaş ve insanlık suçu olmasının yanında Polonya tarihinin sarsıcı olaylarından birisidir. Nitekim filmde geçen bir replikte “Tarih, bu felaketin günahını yargılayacak.” denilmekte ve günümüze dek uzanan utanca gönderme yapılmaktadır.

Katyn filminin yönetmenliğini üstlenen Andrzej Wajda’nın da babasının katliamın kurbanları arasında yer alıyor olması ilginç ayrıntılardan biridir. Film, II. Dünya Savaşı’nın acı yönlerine vurgu yapan yapımların "Holokost" merkezli temalarının aksine "Sovyet Toplu Katliamı"nı konu edinmesiyle özel bir yeri hak ediyor. Ayrıca tarihi dönem filmi severler için öğretici bir yapısının olduğunu da vurgulamak gerekir. II. Dünya Savaşı’nın klasikleşen Nazi Almanyası ve Hitler merkezli film yapımlarının dışında yer alan Katyn, Sovyetler’in işlediği insanlık suçunu yakından görmek ve Stalin terörünü öğrenmek isteyen filmseverler için ideal bir seçim olabilir.

Abdulkadir AKSÖZ

      

Yorum Yaz