İNGİLİZCE A2 SEVİYE KELİMELERİ

İNGİLİZCE YABANCI DİL

A2 Seviye İngilizce Kelimeleri

Oxford Üniversitesinin hazırlamış olduğu 3 bin kelimelik listenin içinden A2 seviyesi olanları sizlerle paylaşmak istiyorum. Mümkün mertebe kelimeleri bağlamıyla birlikte öğreniniz ve bir cümle ile defterinize kaydediniz. Elinizin altında bulunsun. Kelimeleri de bir İngiliz veya Amerikan aksanıyla birlikte öğrenin. Telaffuz alanını lütfen siz doldurun. İngilizce sözlüklerde ve ilgili yerlerde telaffuz yazılmıyor. Telaffuz en önemli noktalardan birisi ve doğru öğrenmenizi tavsiye ederim. Vurgulara ve tonlamalara dikkat ederek öğrenmek en güzeli olur.

Kısaltmalar

N: noun: İsim

V: Verb: Fiil

Ajd: Adjective: Sıfat

Adv: Adverb: Zarf

Prep: Preposition: Edat

İngilizce Türkçe Telaffuz
ability (n) Yetenek
able (adj) Gücü yeten, yapabilen
abroad (adv) Yurt dışında
accept (v) Kabul etmek
accident (n) Kaza, rastlantı
according to (prep) -e göre
achieve (v) Başarmak
act (v) Yapmak
active (adj) Aktif
actually (adv) Fiilen, aslında, hakikaten, gerçekten
advantage (n) Avantaj
adventure (n) Macera
advertise (v) Reklamını yapmak, tanıtım yapmak
advertisement (n) Reklam
affect (v) Tesir etmek, etkilemek
After conj., (adv) -Sonda
against (prep) -e karşı
airline (n) Hava yolu
alive (adj) Canlı
All (adv) Hepsi
all right (adj./adv., exclam) Elbette ki, okey, tamam
allow (v) İzin vermek
almost (adv) Neredeyse
alone (adj./adv) Yalnız
along (prep., adv) Boyunca
already (adv) Hazır
alternative (n) Alternatif
although (conj) -e rağmen
among (prep) Arasında
amount (n) Miktar, tutar
ancient (adj) Kadim
ankle (n) Ayak bileği
Any (adv) Her, hiçbir
Anybody (pron) Hiçkimse
any more (adv) Artık, başka
anyway (adv) Neyse, her neyse
anywhere (adv., pron) Herhangi bir yer, hiçbir yer
app (n) Uygulama
appear (v) Görünmek, ortaya çıkmak
appearance (n) Görünüş, ortaya çıkış
apply (v) Uygulamak
architect (n) Mimar
architecture (n) Mimarlık, inşaat
argue (v) Tartışmak
argument (n) Argüman
army (n) Ordu
arrange (v) Düzenlemek, ayarlamak
Arrangement Aranjman, düzenleme, ayarlama
As (adv., conj) Çünkü, olarak
asleep (adj) Uyuyan, tembel, uyuşuk
assistant (n., adj.) Asistan
athlete (n) Atlet
attack (n., v) Saldırı, saldırmak
attend (v) Katılmak
attention (n., exclam) Dikkat
attractive (adj.) Çekici
audience (n) Seyirci
author (n) Yazar
available (adj) Müsait, uygun
average adj., (n) Ortalama
avoid (v) Kaçınmak
award (n) Hediye, ödül
awful (adj) Berbat
Back (adj) Geri
background (n) Arka plan
badly (adv) Berbat bir şekilde
baseball (n) Beyzbol
based (adj) Esaslı, yerleşik
basketball (n) Basketbol
bean (n) Fasulye
bear (animal) (n) Ayı
beat (v) Dövmek
beef (n) Sığır eti
Before (conj., adv) Önce
behave (v) Davranmak
behaviour (n) Davranış
belong (v) Ait olmak
belt (n) Kayış, kemer
benefit (n) Fayda
Best (adv., n) En iyisi
Better (adv) Daha iyi
Between (adv) Arasında
billion (number) Milyar
biology (n) Biyoloji
birth (n) Doğum
biscuit (n) Bisküvi
blank (adj., n) Boşluk, boş
blood (n) Kan
blow (v) Esmek
board (n) Tahta
boil (v) Kaynamak
bone (n) Kılçık, kemik
Book (v) Ayırtmak
borrow (v) Ödünç almak
boss (n) Patron
bottom (n., adj) Dip, en alt
bowl (n) Tas
brain (n) Beyin
bridge (n) Köprü
bright (adj) Parlak
brilliant (adj) Harika
broken (adj) Arızalı, kırılmış
brush (v., n) Fırçalamak
burn (v) Yakmak
businessman (n) İş adamı
button (n) Düğme
camp (n., v) Kamp
camping (n) Kamp yapma
can (n) Teneke kutu
care (n., v) İlgi, ilgilenmek
careful (adj) Dikkatli
carefully (adv) Dikkatlice
carpet (n) Halı
cartoon (n) Çizgi film
case (n) Dava
cash (n) Nakit
castle (n) Kale
catch (v) Yakalamak
cause (n., v) Sebep, sebep olmak
celebrate (v) Kutlamak
celebrity (n) Kutlama
certain (adj) Kesin, belirli
certainly (adv) Muhakkak, kesinlikle
chance (n) Şans
character (n) Karakter
charity (n) Bağış, hayırseverlik
chat (v., n) Konuşma, sohbet etmek
Check (n) Kontrol
chef (n) Aşçı
chemistry (n) Kimya
choice (n) Tercih, seçenek
church (n) Kilise
cigarette (n) Sigara
circle (n., v) Halka, daire, muhit
classical (adj) Klasik
clear (adj) Temiz
clearly (adv) Açık bir şekilde
clever (adj) Akıllı, zeki
climate (n) İklim
close (adj) Yakın
closed (adj) Kapalı
clothing (n) Giysi, giyim
cloud (n) Bulut
coach (n) Antrenör
coast (n) Sahil
code (n) Kod
colleague (n) Kolej
collect (v) Toplamak
column (n) Köşe
comedy (n) Komedi
comfortable (adj) Konforlu
comment (n) Yorum
communicate (v) İletişim kurmak
community (n) Toplum
compete (v) Rekabet etmek, yarışmak
competition (n) Yarışma
complain (v) Şikayet etmek
completely (adv) Tamamen
condition (n) Durum, şart
Conference (n) Konferans
connect (v) Bağlamak
connected (adj) Bağlı
consider (v) Düşünmek
contain (v) İçermek
context (n) Bağlam
continent (n) Kıta
continue (v) Devam etmek
control (n., v) Kontrol, kontrol etmek
conversation (n) Konuşma, sohbet
Cook (n) Aşçı
cooker (n) Ocak, fırın
copy (n., v) Kopyalamak
corner (n) Köşe
correctly (adv) Düzgün bir şekilde
count (v) Saymak
couple (n) Çift
cover (v) Kapamak, örtmek
crazy (adj) Çılgın
creative (adj) Yaratıcı
credit (n) Kredi
crime (n) Suç
criminal (n) Suçlu, sabıkalı
cross (v., n) Geçmek
crowd (n) Kalabalık, izdiham
crowded (adj) Kalabalık
cry (v) Ağlamak
cupboard (n) Dolap, büfe
curly (adj) Kıvırcık
cycle (n., v) Devir
daily (adj) Günlük
danger (n) Tehlike
Dark (n) Karanlık
data (n) Data, veri
dead (adj) Ölü
deal (v) Anlaşma
Dear (exclam) Tatlı, sevgili
death (n) Ölüm
decision (n) Karar
deep (adj) Derin
definitely (adv) Kesinlikle
degree (n) Sınıf, puan
dentist (n) Dişçi
department (n) Bölüm
depend (v) Dayanmak
desert (n) Tatlı, çöl
designer (n) Tasarımcı
destroy (v) Yıkmak
detective (n) Dedektif
develop (v) Geliştirmek
device (n) Alet, edevat
diary (n) Günlük
differently (adv) Farklı bir şekilde
digital (adj) Dijital
direct (adj) Doğru, direkt
direction (n) Yön
director (n) Yönetmen
disagree (v) Katılmamak
disappear (v) Ortadan kaybolmak
disaster (n) Felaket
discover (v) Keşfetmek
discovery (n) Keşif
discussion (n) Tartışma
disease (n) Hastalık
distance (n) Mesafe
divorced (adj) Boşanmış
document (n) Belge
double (adj., det., pron., v) Çift
download (v., n) İndirmek
Downstairs (adj) Altkat
drama (n) Drama
drawing (n) Çizme
dream (n., v) Hayal kurma
Drive (n) Dürtü
driving (n) Sürüş
drop (v) Düşürmek
drug (n) Uyuşturucu
dry (adj., v) Kuru, kurulamak
earn (v) Para kazanmak
earth (n) Kara, yeryüzü, dünya
easily (adv) Kolayca
education (n) Eğitim
effect (n) etki
either (det./pron., adv) İki, her iki, herhangi biri, de değil
electronic (adj) Elektronik
employ (v) İşe almak
employee (n) İşçi
employer (n) İşveren
empty (adj) Boş
ending (n) Son
energy (n) Enerji
engine (n) Motor
engineer (n) Mühendis
enormous (adj) Devasa
enter (v) Girmek
environment (n) Çevre
equipment (n) Ekipman
error (n) Hata
especially (adv) Özellikle
essay (n) Makale
everyday (adj) Her gün
everywhere (adv) Her yer
evidence (n) Kanıt
exact (adj) Kesin, tamı tamına
exactly (adv) Kesinlikle
excellent (adj) Harika
except (prep) Dışında
exist (v) Var olmak
expect (v) Ummak
experience (n) Deneyim
experiment (n) Tecrübe
expert (n., adj) Uzman
explanation (n) Açıklama
express (v) İfade etmek
expression (n) İfade
extreme (adj) Aşırı
extremely (adv) Aşırı boyutta
factor (n) Etken, faktör
factory (n) Fabrika
fail (v) Başarısız olmak
fair (adj) Adil
Fall (n) Sonbahar, düşüş
fan (n) Pervane, taraftar
Farm (v) Çiftçilik yapmak, ekip biçmek
farming (n) Tarım
fashion (n) Moda
Fat (n) Yağ
fear (n) Korku
feature (n) Özellik
feed (v) Beslemek
female (adj., n) Kadın
fiction (n) Kurgu
field (n) Alan, saha
fight (v., n) Dövüşmek
figure (n) Figür
Film (v) Film çekmek
Final (n) Son, final
finally (adv) Sonunda
finger (n) Parmak
Finish (n) Nihayet
First (n) Birinci
firstly (adv) Öncelikle
Fish (v) Balık avlamak
fishing (n) Balık tutma
fit (v., adj) Uymak, uygun
fix (v) Düzeltmek
Flat (adj) Apartman
flu (n) Grip
Fly (n) Sinek
flying (n., adj) Uçuş
focus (v., n) Odaklanmak
following (adj) Taraftarlar, izleyen, takip eden
foreign (adj) Yabancı
forest (n) Orman
fork (n) Çatal
formal (adj) Resmi
fortunately (adv) Şükür ki, neyse ki
forward (adv) İleri
Free (adv) Beleş, muaf
fresh (adj) Taze
fridge (n) Buzdolabı
frog (n) Kurbağa
Fun (adj) Eğlenceli
furniture (n) Mobilya
further (adj) Daha ileri
Future (adj) Müstakbel
gallery (n) Galeri
gap (n) Boşluk
gas (n) Gaz
gate (n) Kapı
general (adj) Genel, avam
gift (n) Hediye
goal (n) Hedef, amaç
God (n) Tanrı
gold (n., adj) Altın
golf (n) Golf
Good (n) İyilik, hayır, hasenat
government (n) Hükümet
grass (n) Çimen
greet (v) Selamlaşmak
ground (n) Yer, zemin
guest (n) Misafir
guide (n., v) Yönlendirmek
gun (n) Silah
guy (n) Adam
habit (n) Alışkanlık
Half (adv) Yarı yarıya, hemen hemen
hall (n) Salon
happily (adv) Mutlu bir şekilde
headache (n) Baş ağrısı
Heart (n) Kalp
heat (n., v) Sıcaklık, öfke, ısıtmak
heavy (adj) Ağır
helpful (adj) Yardımsever
hero (n) Kahraman
hide (v) Saklanmak
High (adv) Yüksek
hill (n) Tepe
hit (v., n) Vurmak, vuruş
hockey (n) Hokey
hold (v) Tutmak
hole (n) Delik
Home (adj) Eve ait
Hope (n) Umut
huge (adj) Kocaman
human (adj., n) İnsan
hurt (v., adj) Yaralamak, acıtmak
ideal (adj) İdeal
identify (v) Tanımlamak
ill (adj) Hasta
illness (n) Hastalık
image (n) İmaj
immediately (adv) Hemen
impossible (adj) İmkansız
included (adj) İçeren, içinde
including (prep) Dahil
increase (v., n) Artmak
incredible (adj) Harika
independent (adj) Bağımsız
individual (n., adj) Bireysel
industry (n) Endüstri
informal (adj) Resmi olmayan
injury (n) Zarar, yara
İnsect Böcek
inside (prep., adv., n., adj) İçinde
instead (adv) -yerine
instruction (n) Talimat
instructor (n) Eğitmen
instrument (n) Enstrüman
intelligent (adj) Zeki, akıllı
international (adj) Uluslarası
introduction (n) Giriş
invent (v) İcat etmek
invention (n) İcat
invitation (n) Davet
invite (v) Davet etmek
involve (v) İçermek
item (n) Madde, öğe, kalem
jam (n) Reçel
jazz (n) Caz
jewellery (n) Mücevherat
joke (n., v) Şaka, şaka yapmak
journalist (n) Gazeteci
jump (v., n) Zıplamak
kid (n) Çocuk
kill (v) Öldürmek
king (n) Kral
knee (n) Diz
knife (n) Bıçak
knock (v) Vurmak, çalmak
knowledge (n) Bilgi
lab (n) Laboratuvar
lady (n) Hanımefendi
lake (n) Göl
lamp (n) Ampul, lamba
Land (v) Karaya ayak basmak
laptop (n) Laptop
laughter (n) Kahkaha
law (n) Hukuk
lawyer (n) Hukukçu
lazy (adj) Tembel
leader (n) Lider
learning (n) Öğrenme, öğrenim
lecture (n., v) Ders, Ders anlatmak
lemon (n) Limon
lend (v) Ödünç vermek
level (n) Seviye
lifestyle (n) Yaşam tarzı
lift (v., n) Asansör, kaldırmak
Light (v) Tutuşmak, yanmak
likely (adj) Büyük ihtimalle
link (n., v) Bağ, bağlamak
Listener (n) Dinleyici
Little (adv) Biraz
lock (v., n) Kilit, kilitlemek
Look (n) Görünüş, bakış
lorry (n) Kamyon
lost (adj) Kayıp
loud (adj., adv) Gürültülü, yüksek sesle
loudly (adv) Yüksek sesle
lovely (adj) Sevimli, hoş, güzel
low (adj., adv) Düşük, az, ucuz bir şekilde
luck (n) Şans
lucky (adj) Şanslı
mail (n., v) Posta, postalamak
major (adj) Asıl, büyük
male (adj., n) Erkek
manage (v) İdare etmek, işletmek, yönetmek
manager (n) Menajer
manner (n) Biçim, tutum, tavır
mark (v., n) İşaret, işaretlemek
marry (v) Evlenmek
material (n) Materyal
mathematics (n) Matematik
maths (n) Matematik
matter (n., v) Konu, Önemli olmak
media (n) Medya
medical (adj) Tıbbi
medicine (n) İlaç
memory (n) Hatıra
mention (v) Bahsetmek
metal (n) Metal
method (n) Metot
middle (n., adj) Orta
mind (n., v) Akıl, Önemsemek
mine (belongs to me) (pron) Benim
mirror (n) Ayna
missing (adj) Özlem, eksik
mobile (adj., n) Mobil
monkey (n) Maymun
moon (n) Ay
mostly (adv) Çoğunlukla
motorcycle (n) Motor bisiklet
movement (n) Hareket
musical (adj) Müzikal
Musician (n) Müzisyen
myself (pron) Kendi
narrow (adj) Dar
national (adj) Ulusal
nature (n) Doğa
nearly (adv) Hemen hemen, nerdeyse
necessary (adj) Gerekli, lüzumlu
neck (n) Boyun
Need (n) Gerekmek
neither (det./pron) Hiçbir, ikisinden hiçbiri
nervous (adj) Gergin, sinirli
network (n)
noise (n) Ses, gürültü
noisy (adj) Gürültülü
none (pron) Hiçbiri
normal (adj) Normal
normally (adv) Normalde, normal bir şekilde
notice (v., n) Duyuru, fark etmek
novel (n) Roman
nowhere (adv) Hiçbir yer
Number (v) Numara
nut (n) Kabuklu yemiş

 

ocean (n) Okyanus
offer (v., n) Teklif etmek, teklif
officer (n) Memur
oil (n) Yağ, petrol
opportunity (n) Fırsat
option (n) Seçenek
ordinary (adj) Sıradan
organization (n) Organizasyon
organize (v) Organize etmek
original (adj) Orijinal
Outside  (prep., noun., adj) Dışarı, dıştan
oven (n) Ocak, fırın
Own (v) Sahip olmak
Owner (n) Sahip
pack (v) Ambalajlamak
pain (n) Ağrı, acı
painter (n) Ressam, boyacı
palace (n) Saray
pants (n) Pantolon
parking (n) Park yapma
particular (adj) Özel, belirli
pass (v) Geçmek
passenger (n) Yolcu
patient (n) Hasta
pattern (n) Model, desen
Pay (n) Ödeme, ücret
peace (n) Barış
penny (n) Metelik
per cent (n., adj./adv) Yüzde
perform (v) Yapmak, yerine getirmek
perhaps (adv) Belki
permission (n) İzin
personality (n) Kişilik, şahsiyet
pet (n) Evcil hayvan
petrol (n) Petrol
Photograph (v) Fotoğrafını çekmek
physical (adj) Fiziki
physics (n) Fizik
pick (v) Koparmak, seçmek
pilot (n) Pilot
planet (n) Gezegen
Plant (v) Dikmek, ekmek
plastic (n., adj) Plastik
plate (n) Tabak
platform (n) Platform
Please (v) Memnun etmek
pleased (adj) Memnun
pocket (n) Cep
polite (adj) Kibar
pollution (n) Kirlilik
population (n) Nüfus
position (n) Mevki, pozisyon
possession (n) Sahiplik
possibility (n) Olasılık, imkan
poster (n) Afiş
power (n) Güç
predict (v) Tahmin etmek
Present (v) Sunmak
president (n) Başkan
prevent (v) Önlemek
print (v) Yazdırmak
printer (n) Yazıcı
prison (n) Hapishane
prize (n) Ödül
process (n) Süreç
produce (v) Üretmek
professional (adj) Profesyonel
professor (n) Profesör
profile (n) Profil
program (n) Program
progress (n) Gelişim, ilerleme
promise (v., n) Söz vermek
pronounce (v) Telaffuz etmek
protect (v) Korumak
provide (v) Sağlamak
pub (n) Taverna
public (adj., n) Halk
publish (v) Yayınlamak
pull (v) Çekmek
purpose (n) Amaç
push (v) İtmek
quality (n) Kalite
quantity (n) Nicelik
queen (n) Kraliçe
Question (v) Sorguya çekmek, ifadesini almak
quietly (adv) Sessizce
race (competition) (n., v) Yarış, yarışmak
railway (n) Tren yolu
raise (v) Kaldırmak
rate (n) Oran
rather (adv) Oldukça, epeyce
reach (v) Ulaşmak
react (v) Tepki vermek
realize (v) Gerçekleştirmek
receive (v) Almak, teslim almak
recent (adj) Son, taze, yakında olmuş
recently (adv) Son zamanlarda, yakında
reception (n) Resepsiyon
recipe (n) Yemek tarihi
recognize (v) Tanımak
recommend (v) Tavsiye etmek
record (n., v) Kayıt, kaydetmek
recording (n) Kayıt
recycle (v) Geri dönüştürmek
reduce (v) Azaltmak
refer (v) Anmak, bahsetmek, kastetmek
refuse (v) Reddetmek
region (n) Alan, bölge
regular (adj) Düzenli
relationship (n) İlişki
remove (v) Kaldırmak
repair (v) Tamir etmek
replace (v) Yer değiştirmek, yerine geçmek
reply (v., n) Cevap vermek, yanıtlamak
Report (v) Rapor etmek
reporter (n) Muhabir
request (n) İstek, rica
researcher (n) Araştırmacı
respond (v) Yanıtlamak
response (n) Yanıt
rest (remaining part) (n) Kalan
rest (sleep/relax) (n., v) Dinlenmek
review (n., v) Gözden geçirmek
Ride (n) Gezinti
rise (v) Yükselmek
rock (stone) (n) Kaya
rock (music) (n) Rock
role (n) Rol
roof (n) Çatı
route (n) Rota, güzergah
routine (n) Rutin
rubbish (n) Çöp, enkaz
rude (adj) Kaba
Run (n) Koşu
runner (n) Koşucu
sadly (adv) Üzüntülü bir şekilde
safe (adj) Güvenli
sail (v) Denize açılmak
sailing (n) Deniz yolculuğu
salary (n) Maaş
sale (n) Satıl
sauce (n) Sos
save (v) Kurtarmak
scared (adj) Korkmuş
scary (adj) Korkunç
scene (n) Sahne
schedule (n) Takvim
score (v., n) Skor, puan, skor kaydetmek
screen (n) Ekran
search (n., v) Arama, aramak
season (n) Sezon
seat (n) Koltuk
secret (adj) Gizli
secretary (n) Sekreter
seem (v) Görünmek
sense (n) Duyu, his
separate (adj) Ayrı
series (n) Seri
serious (adj) Ciddi
serve (v) Hizmet etmek
service (n) Servis
several (det./pron) Birkaç
shake (v) Sallamak, sarsmak
shape (n) Şekil
sheet (n) Kağıt, levha, çarşaf
ship (n) Gemi
shoulder (n) Omuz
shout (v., n) Bağırmak
shut (v., adj) Kapamak
side (n) Yan, yön, taraf
sign (n., v) İşaret, belirtmek, işaretlemek
silver (n., adj) Gümüş
simple (adj) Sade, yalın
since (prep., conj) O zamandan beri
single (adj., n) Bekar, tek
sir (n) Efendi, sör
site (n) Site
size (n) Boyut
ski (v., n) Kayak
skiing (n) Kayakçılık
skin (n) Ten, cilt, deri
sky (n) Gökyüzü
Sleep (n) Uyku
slowly (adv) Yavaşça
smartphone (n) Akıllı telefon
smell (v., n) Koklamak, koku
smile (v., n) Gülümseme, gülmek
smoke (n., v) Duman, sigara içmek
smoking (n) Sigara içme
soap (n) Sabun
soccer (n) Futbol
social (adj) Sosyal
society (n) Toplum
sock (n) Çorap
soft (adj) Yumuşak
soldier (n) Asker
solution (n) Çözüm
solve (v) Çözmek
somewhere (adv., pron) Bir yer
sort (n) Çeşit
source (n) Kaynak
speaker (n) Konuşmacı
specific (adj) Spesifik, belirli
speech (n) Konuşma
speed (n) Hız
spider (n) Örümcek
spoon (n) Kaşık
square (adj., n) Meydan
stage (n) Aşama
stair (n) Merdiven basamağı
stamp (n) Pul, kaşe, damga
Start (n) Başlangıç
state (n) Demeç
Stay (n) Kalma
steal (v) Çalmak
step (n) Adım
stomach (n) Karın, mide
stone (n) Taş
store (n) Mağaza, depo
storm (n) Fırtına
straight (adv., adj) Düz
strange (adj) Yabancı
strategy (n) Strateji
stress (n., v) Stres
structure (n) Yapı
stupid (adj) Aptal
succeed (v) Başarmak
successful (adj) Başarılı
such (det./pron) Çok, böyle, öyle
suddenly (adv) Aniden, birden
suggest (v) Tavsiye etmek
suggestion (n) Öneri
suit (n) Takım elbise
support (v., n) Destek, desteklemek
suppose (v) Varsaymak
Sure (adv) Emin bir şekilde
surprise (n., v) Sürpriz, sürpriz yapmak
surprised (adj) Şaşırmış
surprising (adj) Şaşırtıcı
survey (n) Anket
sweet (adj., n) Tatlı
symbol (n) Sembol
system (n) Sistem
tablet (n) Tablet
Talk (n) Konuşma
target (n) Hedef
task (n) Görev, vazife, ödev
taste (n., v) Tat, tatmak
teaching (n) Öğretmenlik, öğretme
technology (n) Teknoloji
teenage (adj) Ergen
temperature (n) Sıcaklık
term (n) Dönem
themselves (pron) Kendileri
thick (adj) Kalın, yoğun
thief (n) Hırsız
thin (adj) İnce
thinking (n) Düşünme
Third (n) Üçüncü
thought (n) Düşünce
throw (v) Atmak
tidy (adj., v) Düzenli, derli toplu
tie (v., n) Bağlamak, bağ
tip (n) Bahşiş
tool (n) Araç gereç
top (n., adj) Baş, üst
touch (v) Dokunmak
tour (n) Tur
tourism (n) Turizm
towards (prep) -e doğru
towel (n) Havlu
tower (n) Kule
toy (n., adj) Oyuncak
track (n) İz
tradition (n) Gelenek
traditional (adj) Geleneksel
Train (v) Eğitmek
trainer (n) Eğitimci
training (n) Eğitim
transport (n) Nakil, taşıma
traveller (n) Gezgin
trouble (n) Sorun, problem
truck (n) Kamyon
twin (n., adj) İkiz
typical (adj) Tipik
underground (adj., adv) Yer altı
understanding (n) Anlayış
Unfortunately (adv) Ne yazık ki
unhappy (adj) Mutsuz
uniform (n) Forma
unit (n) Birlik
united (adj) Birleşmiş
unusual (adj) Sıradışı, alışılmadık
Upstairs (adj) Üstkat
Use (n) Kullanım
user (n) Kullanıcı
usual (adj) Olağan, alelade
valley (n) Vadi
van (n) Karavan
variety (n) Çeşitlilik
vehicle (n) Araç
view (n) Görüş
virus (n) Virüs
voice (n) Ses
Wait (n) Bekleyiş
war (n) Savaş
Wash (n) Yıkama
washing (n) Yıkama
wave (n) Dalga
weak (adj) Güçsüz
web (n)
wedding (n) Düğün
weight (n) Ağırlık
Welcome (n) Sıcak karşılama
wet (adj) Islak
wheel (n) Tekerlek
while (conj) İken
whose (det./pron) Kimin
wide (adj) Geniş, bol
wild (adj) Vahşi
wind (n) Rüzgar
winner (n) Kazanan
wish (v., n) Dilemek, dilek
wood (n) Odun
wooden (adj) Tahta
working (adj) Çalışma
worried (adj) Endişeli
worry (v) Endişelenmek
worse (adj) Daha kötü
worst (adj) En kötü
yet (adv) Henüz


Hazırlayan: Ozan Dur

Faydalı olması temennisiyle…

PDF'si için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

A2 Seviye İngilizce Kelimeleri

Ozan Dur
Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller

Yorumlar
  • author
    Ozan Dur
    09.11.2023 / 16:45

    Nasip olursa gelecek. İnş seviyeleri tamamlamak istiyorum ama vakit sorunum var, umarım ilk fırsatta devamını getiririz.

  • author
    Ozan Dur
    02.01.2024 / 19:52

    Merhaba yakında gelecek inş

  • author
    Ozan Dur
    23.01.2024 / 21:27

    Rica ederim, kolay gelsin. Başarılar...

  • author
    Ozan Dur
    20.09.2023 / 10:16

    Merhaba. Rica ederim öncelikle. Eklemeyi unutmuşum galiba. Şimdi ekliyorum. Kolaylıklar dilerim. Faydalı olması dileğiyle

  • author
    Ayşegül Paşa
    19.09.2023 / 23:56

    Merhaba cok teşekkürler. Pdf indirme kısmını göremedim nerededir?

  • author
    Betül
    19.03.2024 / 21:42

    Merhaba emeğiniz için ellerinize sağlık teşekkürler ancak gördüğüm bi hatayı söylemek isterim. Desert kelimesinin anlamına hem çöl hem tatlı yazılmış. Desert çöl ve dessert kelimesininde tatlı anlamına geldiğini biliyorum sizede açıklamak istedim.iyi çalışmalar

  • author
    Ceylin
    02.01.2024 / 17:34

    Merhaba, keşke b1 b2 seviyelerini de görebilsek cidden çok yararı oluyor bu yazdıklarınızın

  • author
    Ozan Dur
    03.09.2023 / 14:49

    Teşekkür ederim, sağ olun.

  • author
    Ozan Dur
    21.03.2024 / 14:35

    Çok teşekkür ederim. Gözümden kaçmış. Hemen düzeltiverdim. Sağ olun

  • author
    istanbul seo uzmanı
    30.08.2023 / 17:47

    çok güzel anlatmışsınız elinize sağlık

  • author
    Zeynep
    23.01.2024 / 19:33

    Çok faydalı oldu emeğinize saglik teşekkür ederim

  • author
    Ozan Dur
    25.12.2023 / 19:35

    Rica ederim, sağ olun.

  • author
    Miranda
    24.12.2023 / 23:12

    Çok teşekkürler, çok iyi iş çıkarmışsınız.

  • author
    Göktuğ
    08.11.2023 / 21:53

    Çok teşekkür ederiz cidden faydalı olmuş fakat b1-b2 seviyelerde gelecek mi?

  • author
    Ozan Dur
    16.04.2024 / 19:44

    900 civarında diye tahmin ediyorum

  • author
    Berat T.
    16.04.2024 / 14:31

    merhaba, burada toplam kaç kelime var acaba?

Yorum Yaz