İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
İnsani müdahale kavramı uluslararası hukukta genel olarak, “Bir veya birkaç devletin ya da bir uluslararası örgütün, bir başka devletin vatandaşlarını bu devlette yer alan yaygın insan hakları ihlallerine karşı korumak amacıyla kuvvet kullanma tehdidinde bulunması veya kuvvet kullanması” [1] anlamında kullanılmaktadır.
İnsani Müdahale, Sovyetlerin dağılmasıyla karşımıza daha çok çıkan bir kavram olarak uluslararası ilişkilerde ve uluslararası hukukta önemli bir konudur. İnsani müdahale kavramının 1990’lardan sonra uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler gündemine gelmesinin temel sebebi ise Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeni dünya düzeninde uluslararası sistemin yeniden şekillenmesi ve 1990’lardan sonra artan insan hakları vurgusunun uluslararası hukukta ön plana çıkmasıdır.
1992’de ABD’nin liderliğinde BM Barış Gücü’nün Somali’ye gerçekleştirmiş olduğu insani müdahale de bu anlamda önem
İtalya’nın sömürüsünde bulunan Somali 1960 yılında bağımsızlığına kavuşmuştur. 1969’da General Muhammed Siyâd Berrî’nin liderliğinde gerçekleşen askeri darbe ile Somali’de Sovyetler Birliği destekli sosyalist bir rejim uygulamaya konmuştur. 1969 darbesinden 1977 – 1978 yıllarında Ogaden bölgesini ele geçirmek için Etiyopya ile yapılan savaşa kadar Sovyetler Birliği çizgisinde bir politika izlenmiştir. Ancak Sovyetler Birliği’nin bu savaşta Somali’yi desteklememesi ve Somali’ye karşı çıkması sebebiyle Somali yönetimi Sovyetler Birliği ile ilişkilerini koparmış ve 1978’den 1991 yılında patlak veren iç savaşa kadar ABD merkezli bir politika takip etmiştir.
22 yıl iktidarda kalan Muhammed Siyâd Berrî’ye karşı muhalefet 1980’li yıllarda başlamıştı. Özellikle 1989 yılında kurulan Birleşik Somali Kongresi (USC) Başbakan Siyâd Berrî’ye karşı ciddi bir muhalefet ve propaganda yürütmüştür.
1990 yılının sonuna doğru başkent Mogadişu olmak üzere ülkede şiddet olaylarının yayılması ve engellenememesi üzerine olağanüstü hâl ilan edilmiştir. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler’in Somali’deki bürosu kapatılmış ve kıtlık sebebiyle ülkede insani yardımda bulunan Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası örgütlerin çalışan personelleri Mogadişu’dan tahliye edilmiştir.
Ocak 1991 yılında devam eden şiddet olayları önü alınamayacak şekilde artınca Başbakan Siyâd Berrî ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Berrî iktidarı bıraktıktan sonra Birleşik Somali Kongresi(USC) geçici bir hükümetin kurulacağını ilan etmiş ancak USC’nin başka bir koluyla yaşanan güç rekabetinden dolayı kurulan geçici hükümet başarılı olamamıştır. USC’nin kollarından biri olan Ali Mehdi Muhammed başkanlığında geçici bir hükümet ilan edilmiş ve bu hareket liderliğini General Muhammed Farah Aidid’in yaptığı USC’nin başka bir kolu ile çatışmaya başlamıştır.
Yaşanan iç savaşta başkent Mogadişu şiddet ve terörün merkezi olsa da iç savaşın etkisi bütün ülkede kendisini göstermiştir. Özellikle şiddetli çatışmalar sırasında ülkedeki tahıl stokları ve ana çiftlik bölgesindeki tarımsal alanlar büyük zarar görmüştür. 1992 yılında yaşanan ve ciddi boyutlara ulaşan kıtlığın ana nedenlerinden biri de yaşanan bu tahribattır. Yine Somali’ye müdahaleyi gerektiren esas sebep de ülkede büyük bir kesimin hayatını tehdit eden kıtlık olmuştur.
Çatışmalar sırasında iç savaşın yıkıcı etkisi bütün ülkeye yayılmış ve açlık bütün ülkede etkili olmaya başlamıştır. Bir taraftan iç savaşın yıkıcı etkisi diğer bir taraf ise kıtlığın halkı maruz bıraktığı açlık ülkedeki insani krizi ciddi boyutlara getirmiştir. Bu kapsamda Nisan 1992’de devam eden baskılar üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 50 gözlemciyi başkent Mogadişu’daki durumu incelemek için görevlendirilmiştir. Çatışan taraflar (Aidid ve Ali Mehdi) arasında insani yardım operasyonlarının gerçekleştirilmesi için BM gözlemcileri anlaşmış ve 21 Nisan’da Genel Sekreter Güvenlik Konseyi’ne UNOSOM(United Nations Operations in Somalia)’un kurulmasını tavsiye etmiştir. Bu kapsamda UNOSOM’un kurulması kararlaştırılmış ve Somali’ye gönderilen insani yardımların güvenliğini sağlamakla görevlendirilmiştir. Daha sonra oluşturulan bu güce 500 Pakistanlı barış koruma gücü eklenerek yetkileri artırılmıştır.
Diğer taraftan Somali için Güvenlik Konseyi’nin seçtiği özel temsilci Cezayirli diplomat Muhammad Sahoun, 1992 Ağustos ayında 1,5 milyon insanın yiyecekten yoksun olduğunu ve gıda yardımları için silahlı korumaya ihtiyaç duyulduğunu raporlanmıştır.
Somali’ye asıl müdahale 3 Aralık 1992’de BM Güvenlik Konseyi’nin oybirliği ile almış olduğu 794 no’lu karar ile başlatılmıştır. Taraflar arasında ateşkes sağlanamamasından dolayı gıda yardımının daha güvenli bir ortamda yapılması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla Somali’ye ABD liderliğinde Birleşik Görev Gücü (Unified Task Force) gönderilmiştir.
Birleşik Görev Gücü daha sonra yerini BM Barış Gücüne bırakmış ve yetkileri artırılmıştır. Somali müdahalesinin amaçları; ülkenin anayasal kurumlarını yeniden tesis etmek, asayişi temin etmek, ülkede milli mutabakat sağlamak ve demokratik yönetimin temelinde Somali devletini yeniden tesis etmek olarak açıklanmıştır.
1995 Mart’ına kadar Somali’de görev yapan Birleşik Barış Gücü, amaçlarını gerçekleştirmekte yetersiz kalmıştır. ABD liderliğinde gerçekleşen müdahale ve operasyonlar uygulamada teoriden sapmıştır. Somali’de çatışan taraflar arasında, BM güçleri taraf olmayı seçmiş ve bu durum BM Barış Gücünün kendisini belirsiz bir savaşın içinde bulmasına sebep olmuştur. BM Barış Gücü’ne bağlı 21 Pakistanlı askerin öldürülmesinden sonra BM Barış Gücü Farrah Aidid’in başında olduğu hareketi düşman ilan etmiştir.
BM Güvenlik Konseyi’nin 794 no’lu kararı ile yetki verilen müdahalenin amaçlarına ulaşamamasında önemli bir diğer etkin de Somalili halkın BM güçlerine işgalci gözüyle bakması olmuştur. Yine müdahaleyi gerçekleştiren ülkeler arasında görüş ayrılıkları ve müdahaleci güçlerin ulusal çıkarlarını gözetmesi müdahaleyi çıkmaza sokmuştur. Nitekim 3 Mart 1995’ten sonra BM Barış Gücü’nün Somali’den çekilme kararı alınmıştır.
UNOSOM ile Somali’ye başlatılan ‘insani müdahale’ye Türkiye’nin de aralarında bulunduğu toplam 34 ülkeden askeri birlikler katılmıştır. 31 Mayıs 1995 tarihinde BM Barış Gücü Somali’den tamamen çekilmiş ve operasyon sonunda; BM Barış Gücü birliklerinden 149 asker, 3 uluslararası memur, 2 yerel memur olmak üzere 154 kişi hayatını kaybetmiştir. Diğer taraftan BM Barış Gücü askerlerinin yaptığı operasyonlarda 10.000’e yakın Somalilinin hayatını kaybettiği ifade edilmektedir.
BM Barış Gücü Somali’yi terk ettiğinde ülkedeki düzen hala sağlanamamış ve takip eden yıllarda Somali’deki şiddet ortamı ve açlık krizi giderek artmıştır.
Sonuç olarak; BM Barış Gücü’nün Somali’ye müdahalesi amaçlarına ulaşamamış ve BM Barış Gücü Somali’yi terk ettiğinde ülkedeki düzen hala sağlanamamıştır. Nitekim BM Barış Gücü’nün ülkedeki taraflı pratiği şiddet ortamını ve siyasi istikrarsızlığı tırmandırmış ve Somalili halkın çözüme olan inancını da zayıflatmıştır. BM Barış Gücü’nün Somali’ye müdahalesi başta ABD olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin “uluslararası barışı koruma ve sağlama” misyonuna olumsuz olarak yansımıştır.
Müdahale gerçekleştirilecek ülkedeki halkın desteğini alma, askeri güç kullanımının son çare olarak görme, müdahalenin amacının şeffaf olarak uluslararası kamuoyuna açıklama, bölgesel devletlerin desteği alma, çatışma sonrası barışın inşası için strateji ve hedefleri belirleme ve en önemlisi de durumu iyileştirmek için yüksek başarı ihtimalinin olması ‘insani müdahale’nin amacına ulaşmasında ve gerçekten ‘insani’ olmasında etkilidir. Bu kapsamda Somali’ye gerçekleştirilen müdahalede; bir taraftan durumu iyileştirmek için yüksek başarı ihtimalinin göz önünde bulundurulmaması diğer taraftan da hem insani yardımın gerçekleştirilmesinde güvenli bir ortamın sağlanamaması hem de barışın tesisi için strateji ve hedeflerin müşterek olmaması müdahaleyi amaçlarından uzaklaştırmıştır. Bu bağlamda Somali’ye karşı gerçekleştirilen ‘insani müdahale’den çıkartılacak birçok tecrübe bulunmaktadır.
Nasrettin GÜNEŞ
KAYNAK
[1] Merve Aksoy Ercümen, "'İnsani Müdahale'den 'Koruma Sorumluluğu'na", İNSAMER, Eylül 2015
Yorum Yaz