İRAN İSLÂM CUMHURİYETİ 11. DÖNEM İSLAMİ ŞURA MECLİSİ SEÇİMİ’NİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ASYA

Giriş

ABD Başkanı Donald Trump'ın 8 Mayıs 2018'de nükleer anlaşmadan çekilerek İran’a yönelik ekonomik yaptırımları geri getirmesiyle ekonomik açıdan zor günler geçiren İran, 3 Ocak'ta Kasım Süleymani'nin öldürülmesi ve ardından 8 Ocak'ta Ukrayna Hava Yollarına ait uçağın düşürülmesiyle sıkıntılı bir süreçle karşı karşıya kaldı. Bu süreçler içerisinde İran halkı, 21 Şubat 2020’de 11. Dönem Meclis Seçimleri için sandık başına gitti. Ülkede 13 Şubat'ta başlayan propaganda süreci 21 Şubat  08.00'de sona erdi. Yeni meclisi belirlemek üzere 57 milyon 918 bin seçmenin sandık başına gitmesi beklenmekteydi.

İran’ın gerçekleştirmiş olduğu parlamento seçimlerde öne çıkan belli başlı hususlar oldu. Bu hususlardan en önemlisi halihazırda ülkede yaygınlık gösteren korona virüsüdür.  Bir diğer önemli husus seçim sonuçlarının açıklanmasında yaşandı. 21 Şubat 18.00’de sonlanması gereken seçim 4 kez ertelenerek 24.00’de sonlandı. Seçimler gerçekleşirken Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü'nden (FATF) yapılan açıklamada, İran'ın, finans sistemindeki stratejik açıkları gidermek üzere Haziran 2016'da uygulamayı taahhüt ettiği reformları içeren eylem planını yerine getirmediğinden, "Önlem Çağrısı Gerektiren Yüksek Riskli Yetki Sahası" statüsüne alındığı belirtildi.[1] Fakat şüphesiz en önemli gelişme seçimlere katılım noktasındaki hezimet oldu.

İran’da Seçim Süreci Nasıl Gerçekleşti?

İran’da parlamento seçimleri için oy kullanma işlemi 21 Şubat 2020’de 08.00'de başladı. 18.00'de sona ermesi beklenen Seçime, muhafazakarlar "Başı Dik İran" listesiyle girerken; reformistler blok olarak seçimlere girmediği ve büyük kısmı boykot ettiği için, katılan partiler de ortak bir liste oluşturamadı. Bu yüzden 30  reformist partiden sadece 9'u seçimlere katılmış oldu.

Seçimlere katılmak için başvuruda bulunan 16 bin 33 kişiden 7 bin 148’inin adaylığı onaylandı ve 290 sandalyenin bulunduğu Mecliste her bir milletvekilliği için 24 aday yarıştı. Seçmen, oyunu seçim pusulasına adayların isimlerini yazarak kullandı. Başkent Tahran 35 milletvekiliyle Meclis'e en fazla vekil gönderen  eyalet oldu.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Ali Hamanei,  11. Dönem İslami Şura Meclisi Milletvekilliği ve Uzmanlar Meclisi ara dönem seçimleri kapsamında oyunu Tahran'daki İmam Humeyni  Hüseyniyesi’nde kullandı. Burada basın mensuplarına konuşan İslam İnkılabı Rehberi, seçim hakkında şu açıklamalarda bulundu:

“Birincisi; seçim günü ulusal bir gündür. Dolayısıyla ülke çapındaki tüm aziz vatandaşları tebrik ediyoruz. İkincisi; milletin medeni haklarına kavuşacağı gündür. Bugün milletimiz seçimlere katılarak ülkeyi yönetmede iştirak ediyorlar. Üçüncüsü ise yerine getirilmesi gereken dini bir görevdir.”

Hamanei, “Seçim ülkenin ulusal çıkarlarını garanti ediyor. Ülkenin ulusal çıkarlarıyla ilgilenen herkes seçimlere katılacaktır” ifadesini kullandı.[2] Hamanei, seçimleri dini bir vazife olarak ele alırken aynı zamanda ulusal çıkarların gerçekleşmesi için önemli bir süreç olarak ele aldı.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 11. Dönem İslami Şura Meclisi Milletvekilliği ve Uzmanlar Meclisi ara dönem seçimleri kapsamında oyunu İran Seçim Merkezi’nde kullandı. Oy kullanması ardından bir açıklama yapan Ruhani, İran halkının bugün yeni bir iftihara imza atarak düşmanları öncelerinden daha fazla hayal kırıklığına uğrattığını kaydederken;  Yargı Erki başkanı  İbrahim Reisi ise seçimlerin düşmanların komploları ve fitnelerini etkisizleştirdiğini belirtti.

Kum kentinde oyunu kullanan İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani ise yaptığı açıklamada, İran halkının seçimlerin ilk saatlerinden itibaren sandık başlarına akın etmesinin düşmanların İran karşıtı siyasetlerine ezici bir cevap olduğunu vurguladı.

İran İstihbarat Bakanı, “umarım son saatlerde halkın katılımıyla oran kabul edilebilir bir norma ulaşır.” dedi. Bakanın “Kabul edilebilir vurgusu[3] seçim sonuçlarıyla ilgili zihinlerde soru işareti bıraktı.

Seçimlere Korona Virüsü Gölgesi

Resmî rakamlara göre İran’da şu ana kadar 47 Korona virüsü vakası teşhis edildi ve 12 kişi virüs etkisinden dolayı hayatını kaybetti.[4] Korona virüsünün İran’da hızla yayılması ve gündemin ilk sırasına oturması seçimlerle ilgili tartışmaları ötelemiş durumdadır.

Korona virüsü seçim sonuçlarını etkilemesinin yanında seçim sürecinde de etkili olmuştur. Bulaşıcı hastalıkların olası yayılmasını önlemek üzere belirlenmiş olan sağlık protokolünde değişiklik yapılmış; seçimlerde parmak izi kaydının oylama işlemi sırasında zorunlu tutulmayacağı belirtilmiştir.

İran, Korona virüsü salgını nedeniyle Kum şehrini askerlerle kuşatıp karantinaya almıştır. İranlı yetkililer virüsün ülkenin tamamına yayılmış olabileceğini deklare etmiştir. Ülkede karantina altına alınan iki kişi daha Korona virüsü teşhisi sonrasında yaşamını yitirmiştir.[5] İran devlet televizyonu Tahran'da 13. bölgenin belediye başkanlığını yapan Murtaza Rahmanzade'ye koronavirüs teşhisi konulduğunu duyurmuştur. Durumun vahametini İranlı milletvekili Sadıgi şu sözlerle ifade etmiştir: “İnsanlar endişeli. Lütfen bu konuyu ciddiye alın. Bu salgınla mücadele her şeyden önce ulusal güven ve işbirliğini gerektirmektedir.” Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Sağlık, Tedavi ve Tıp Eğitimi Bakanı'na hitaben verdiği talimatla Korona Virüsü Yönetimi Milli Komitesi'nin oluşturulmasını istemiştir.[6]

Hızla yayılmaya devam eden Korona virüsü, ülkede birinci gündemi oluşturmaya devam etmektedir. Gerçekleşen parlamento seçimlerine katılımın beklenenden oldukça düşük olarak sonuçlanması muhtemeldir ki virüsün yayılma tehlikesiyle ilişkilendirilecektir.

FATF’dan Kara Liste Açıklaması

FATF, 1989 yılında G-7 ülkeleri (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) tarafından kara para aklamanın uluslararası alanda önlenmesi amacıyla OECD bünyesinde kurulmuştur. FAFT, sözleşmelere taraf ülkelerin yetkili makamlarına yaptığı çağrıda, İran merkezli finans kurumlarının ülkelerindeki şubeleri ve iştiraklerine yönelik denetimlerin arttırılmasını, bu kuruluşlar aracılığıyla yapılan finansal aktarımların etkin şekilde raporlanması için mekanizmaların geliştirmesi ile raporlama faaliyetinin yoğunlaştırılmasını ve İran'da şubeleri ve iştirakleri bulunan finansal kuruluşlara yönelik dış denetim zorunluluklarının arttırılmasını istemişti.[7]

Kara para ile mücadelede uzmanlaşmış uluslararası denetleme kuruluşu  Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Tahran yönetiminin terörizme finansman sağlama konusunda uluslararası kuralları hafife almasından dolayı cuma günü itibariyle İran’ı kara listeye dahil etti.[8]Reformist milletvekilleri FATF ile uyum yasasını Meclis'ten geçirmişler ancak Anayasa Koruyucular  Konseyi yasayı veto etmişti. ABD yaptırımları ve Süleymani suikasti sonrası zaten FATF yasasının yaşama şansı kalmamıştı. Bütün bunlarla birlikte İran Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti, ülkesinin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından kara listeye alınmasının dış ticareti ve döviz kurunu etkilemeyeceğini savunmuştur.[9]

Seçim Nasıl Sonuçlandı?

İran’da seçimler başladıktan sonra saatler 18:00’i gösterdiğinde, haber  ajanslarına seçimlere katılımın 24 milyon kişi civarında gerçekleştiği haberleri düşmeye başlamıştır. 58 milyon seçmeni olan İran için bu katılım oranının çok düşük olduğu gözlemlenmiştir

Hem İran içinden hem İran dışından pek çok grup seçimlerin boykot edilmesini istemişti. Sonuçlar değerlendirildiğinde, bu çağrının yerini bulmuş olduğunu söylenebilir.  Koruyucular Konseyi’nin adaylardan %50’sini(7900 kişi) reddetmiş olması ve çoğunlukla radikal isimlere katılım izni vermiş olması bunun nedenlerinden birini teşkil etmektedir.

İran Parlamento seçimlerinin 18.00’de tamamlanması beklenmekteydi. Buna rağmen seçim dört kez ertelenmiştir. Bu gelişme İran’da seçime katılım oranının beklenenin çok daha altında olabileceğine dair endişeleri  seçim devam ederken dahi arttırmıştır.

Sonuç

11. Dönem Meclis Seçimleri’ne katılım %42 oranında gerçekleşmiştir. Sandığa gidilmesi için "Oy kullanmayan Müslüman değildir." fetvası gibi birçok propaganda yapılmasına rağmen öngörüldüğü gibi katılım çok düşük seviyede kalmıştır. Öyle ki 21 Şubat 2020 parlamento seçimleri en düşük katılımın gerçekleştiği (%42) parlamento seçimi olarak tarihteki yerini almıştır. Böylece halkın yönetime olan  güvensizliğinin tekrar gün yüzüne çıktığı ifade edilebilir.

Seçim sonucunda gerçekleşen dağılıma bakıldığında, toplam 290 meclis sandalyesinin 221 sandalyesini (%76,3) Muhafazakârlar alırken,  Reformistler 16 sandalye ile (%5.5) sandalye kazanabilmiştir.  Geriye kalan 53 sandalyeyi de (18.3) bağımsız veya dini-etnik gruplar almıştır.

Tahran Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Merkezi Başkanı Ahmed Nadiri başkent Tahran’da düzenlemiş oldukları ankette halkın yüzde 93’ünün devlet yönetiminden memnun olmadığını ve yüzde 76’sının oy kullanmayı düşünmediğini söylemişti.[10] Son yapılan seçimle birlikte, halkın seçim sonuçlarından fazla bir beklentisi olmadığı yolunda tespitlerin haklı çıkmış olduğu ifade edilebilir.

Başkent Tahran'a yakın Kum kentinde yeni tip korona virüsün (Kovid-19) bulaştığı 2 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından sağlık yetkilileri halka dışarı çıkmamaları, dikkat etmeleri ve maske takmaları çağrısında bulunmuştu. Ülkede baş gösteren virüs vakasının da seçimlere katılımın düşmesinde önemli bir faktör olduğu söylenebilir.

Özellikle reformist seçmenin seçimle bir şeylerin değişeceğine dair beklentisinin azalması nedeniyle  parlamento  seçimine katılımın düşük olacağı halihazırda beklenmekteydi. İran halkı arasında  sandığa ilgisizliğin nedenleri arasında siyasi aktörlere güvensizlik de önemli bir sırada yer almaktadır. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin halka vaat ettiği açılım politikalarını hayata geçirememesi ve Avrupa’yla yapılan nükleer güvenlik anlaşmasından vazgeçilmesi gibi gerekçelerle İran’ın geleceğine ilişkin kaygılarda artış olduğu ifade edilmektedir.

İran’ın mevcut durum içerisinde gerçekleştirdiği seçimde ve uzun vadede,  ülkede istikrarın sağlanıp sorunların giderilmesi adına gözetmesi gereken belli başlı hususlar bulunmaktadır. Bunlardan ilki İran ekonomisinin içinde bulunduğu yapısal krize ve yaptırımlara demokratik ilkeler çerçevesinde cevap üretebilme kabiliyetini geliştirmesidir. Diğer yandan İran’ın FATF’nin kara listesine alınması ve yaptırımların sürmesi ülkenin ekonomik durumunu daha da kötü hale getirecektir. Meclisin İran’ın ekonomik durumunu iyileştirme adına atacağı adımlar ile birlikte İran’ın ülkesi dışında gerçekleştirdiği askeri ve politik eylemlere  göstereceği iradenin nasıl  gerçekleşeceği yeni meclisle birlikte şekillenecektir.

Daha demokratik bir İran için parlamentonun mevcut anayasada yer alan kurumsal ve siyasi zafiyetleri mutlaka giderilmelidir. Anayasada milletvekili seçilmek için belirlenmiş olan kıstaslardaki belirsizlikler giderilmeli ve netlik kazandırılmalıdır. Bu açıdan seçimlere girecek vekillerin müesses nizama uygunluğu ile İranlılık üzerinden gerçekleşen vatan bilinci ve bu perspektifte ülke çıkarları arasındaki dengenin sağlanması elzemdir. Şayet ülke içindeki farklı seslerin parlamenter düzeyde temsil edilememe sorunu derinleşmeye devam ederse; muhalif kanadın siyasi düzlemden kopması kaçınılmazdır. Sürecin bu yönde gelişmesi,  bir seçimde olmazsa olmaz sayılan temsilde adalete ve dolayısıyla buradan kaynaklanan sorunlarla birlikte yönetimde istikrar ve huzura büyük zarar verecektir.

Parlamenter sisteme geçiş tartışmaları, seçim sistemindeki zafiyetleri giderme açısından bir alternatif  olarak ele alınabilir. Devrim Rehberi Ali Hamenei 2011 yılında Kirmanşah Eyaleti’nde yaptığı bir konuşmada  gelecekte parlamenter sisteme geçilebileceğini ve mevcut mekanizmanın değiştirilmesinin hiçbir sakıncası olmadığını ifade etmiştir.[11] Bu açıklamaların ardından harekete geçen bazı muhafazakâr milletvekilleri söz konusu değişikliğin yapılması için bir yasa tasarısı hazırlayacaklarını söylemişlerse de bu girişim sonuçsuz kalmıştır. Yeni dönemle birlikte yapısal sorunların çözülmesi adına parlamenter sisteme geçiş çalışmaları tekrar ele alınabilir.

"Devrim, İslami yönetim ve İran'ı seven herkes seçimlere katılsın" diyen Hamenei, ABD'nin İran'da rejimle halkın arasını açmayı hedeflediğini belirterek, "Seçim, kapsamlı bir cihattır. Ülkenin güç mayası ve rejimin yüz akıdır." diye açıklamalarda bulunmuştur.[12] Dini Lider ve Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan açıklamaların, seçimlere katılım adına teşvik ediciliği oldukça zayıf olmuştur. Nihayetinde yeni parlamento ve akabinde gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile İran, yaşanan askeri, sosyal, siyasi ve toplumsal kırılmalara nasıl cevap vereceğini göstermiş olacaktır.

Aysun AYAZ

[1] OECD bünyesindeki FATF İran'ı kara listeye aldı, Finans Gündem, 21 Şubat 2020

[2] İran'da seçim heyecanı, Pars Today,  21 Şubat 2020

[3] وزیر اطلاعات: امیدوارم تا پایان ساعت رای گیری آمار شرکت کنندگان به نرم قابل قبولی برسد, İSNA, Şubat 2020

[4] İran'dan flaş koronavirüs açıklaması: Ölü sayısı arttı, Mehr News Agency, 24 Şubat 2020

[5] İsrail'de ilk koronavirüs vakası | Salgın hastalıkta son durum ne?,  Euro News, 21 Şubat 2020

 

[6] Cumhurbaşkanı Ruhani, Korona Virüsü Yönetimi Milli Komitesi'nin oluşturulması talimatını verdi,  IRNA, 23 Şubat 2020

[7] OECD bünyesindeki FATF İran'ı kara listeye aldı, Finans Gündem, 21 Şubat 2020

[8] FATF, İran'ı kara listeye aldı, Şarkul Awsat, 22 Şubat 2020

[9] Mali Eylem Görev Gücü, İran'ı 'kara liste'ye aldı, Anadolu Ajansı,  21 Şubat 2020

 

[10] İran Halkı Seçimlerden Ne Bekliyor?, VOA, 20 Şubat 2020

[11] بیانات در دیدار دانشجویان کرمانشاه. Khamenei.Ir, 15 Eylül  2011

[12] İran lideri Hamaney: İran'ı seven herkes seçimlere katılsın, Anadolu Ajansı, 18 Şubat .2020

Yorum Yaz