İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) nedir? İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyeleri kimlerdir, başkanı kim? İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısı nasıl düzenleniyor? İslam İşbirliği Teşkilatı yapısal organizasyonu nasıldır? İslam İşbirliği Teşkilatı ne zaman kuruldu, kuruluş amacı, hedefi, gerçekleştirmiş olduğu toplantı ve faaliyetler nelerdir? Bilmeniz gerekenler...
“Tek kişilik bir hücredeyim şimdi,
Nedenini mi soruyorsunuz bayım?
Çünkü ben,
Ruhunu satmayı reddetmiş,
Özgürlüğü uğruna savaşmış bir Arab’ım...
Çünkü ben halkının ezilmesine direnen,
Barışı yiğit bir dost gibi seven,
Her yanda pusu kurmuş ölümden korkmayan,
İnsanların kardeşçe yaşamasını isteyen bir Arab’ım…
İşte bayım, bu nedenle
Bu tek kişilik hücredeyim şimdi...” (Mahmud DERVİŞ[1] (1941-2008))
GİRİŞ
Şu günlerde coğrafyamızda Suriye iç savaşı, Yemen krizi, İran-Suudi Arabistan gerginliği, mezhepsel tehlikeler, Kudüs’ün işgal[2] altındaki süreci, Fetö ile mücadele vb. devam ederken uluslararası ilişkilerde İslam dünyasının etkili olmasının ehemmiyeti gözler önüne serilmiş durumdadır.
İmparatorlukların dağılmasının akabinde gelişen ulus devlet modeli ve özellikle 2. Dünya savaşından sonra Birleşmiş Milletlerin (BM) kurulması (1945) ile beraber, uluslararası ilişkileri belirleyen temel aktörlerin devletler olduğu konusunda bir uzlaşılmışlık vardı. Bu dönem göz önüne alınırsa sadece devletlerin, uluslararası ilişkileri etkileyebilecek kaynaklara sahip olduğu görülecektir. Ancak, BM ile başlayan uluslararası örgütlenmenin önemi günümüze yaklaştıkça uluslararası ilişkileri ve dünya ekonomisini zaman zaman devletlerden çok daha fazla etkileyen yeni aktörlerin olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Başta Uluslararası örgütler olmak üzere çokuluslu şirketler, hükümetdışı örgütler (non-govermental organizations), medya kartelleri, araştırma ve düşünce (think-tank) kuruluşları, hatta bazı devletlerin yıllık GSMH’sından daha fazla şahsi serveti bulunan bireyler ve yatırımcı konsorsiyumlar uluslararası sistemin yeni aktörleri olarak ön plana çıkmışlardır.
Yukarıda bahsettiğimiz bilgiler ışığında İslam dünyasında da özellikle Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra ortaya çıkan ulus devletler ve akabinde 20.y.y. ikinci yarısı itibariyle Avrupa ve Amerika merkezli uluslararası örgütlerin sayısında yaşanan artışlar İslam dünyasında da gelişimlerin yolunu açmıştır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT), Afrika Birliği (AfB)[3], Arap Devletleri Ligi (AL), Gelişen Sekiz Ülke (D-8), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK), Mağrip Arap Birliği (MAB), Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Örgütü (OAPEC) gibi örneklerini artırabileceğimiz bu yeni uluslararası örgütler İslam dünyasında ortaya çıkan sorunların uluslararası gündeme taşınması ve çözümü hususunda önemli bir misyon üstlenmiştir.
İslam dünyasında yaşanan krizlerin çözümü ve uluslararası arenaya taşınması konusunda en aktif olması beklenen uluslararası örgütlerin başında hiç şüphesiz İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gelmektedir. 50 yıllık geçmişi bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı, kuruluşundan bu yana üye sayısı ve kapsadığı coğrafi alan bakımından BM’den sonra dünyanın en büyük uluslararası kuruluşudur. 4 kıtadan[4] 56 aktif[5] üyeden oluşan İİT’nin temel amacı, uluslararası barışı ve uyumu korumak ve bu çerçeve içerisinde üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların ve çatışmaların çözümüne katkı sağlamak, işbirliği ve dayanışmayı geliştirmek ve İslam Dünya’sının menfaatlerini korumaktır.
Bu çalışmada ilk adı İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın organizasyonel yapısının anlatılması hedeflenmiş olup disiplinler arası (interdisciplinary) bir çalışma metodu kullanılmıştır. İlk olarak örgüt ve üyeleri hakkında bilgi verilip kısaca tarihi serüveni açıklandıktan sonra örgütün kurumsal yapısı (organizasyon/teşkilatlanma) detaylandırılacak ve çalışma sonuç kısmı ile beraber nihayete erdirilecektir.
1) TARİHİ SÜREÇ ve GÜNCEL DURUM
Hilafetin kaldırılmasının ardından (1924) Müslümanlar, daima bir birlik arayışı içerisinde olmuşlardır. Uluslararası örgütlerin kuruluş amaçlarına bakıldığında, tepkisel nedenler ve atlatılan tehlikelerle bir daha karşılaşmamak üzere kurulmuş oldukları söylenebilir. 1967 yılında gerçekleşen Arap-İsrail savaşı sonrasında Doğu Kudüs’ün işgal edilmesi ve 1969 yılında Müslümanların kutsal mekânlarından olan Mescid-i Aksa’nın kundaklanması İİT’nin kurulması için ana etken olmuştur. Fas ve Suudi Arabistan’ın ortak çağrısıyla ilk kez Fas’ta toplanan İslam Zirvesi’nin sonrasındaki süreçte İslam Konferansı Örgütü kurulmuştur. Sadece İslam dünyasının dışarıdan kaynaklanan sorunlarının değil, Arap ülkeleri arasında yaşanan anlaşmazlıkların da bu oluşumda etkisi olduğu görülmektedir. Örgütün kuruluşunda Suudi Arabistan Kralı Faysal’ın Filistin meselesi ile birlikte Arap milliyetçiliğinin yükselişi gibi sorunları da tehlike olarak gördüğü söylenebilir.[6] Burada Mısır öncülüğünde kurulan Arap Birliği’nin dengelenmesi huşu göz ardı edilmemelidir.
1970 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde düzenlenen ilk Dışişleri Bakanları Konseyi’nde alınan kararlar sonucunda öncelikle kuruluşun sekretaryasının Cidde’ye taşınması ve daimi bir statüye sahip olması kararlaştırılmıştır. 1972 yılında düzenlenen bir başka Dışişleri Bakanları Konseyi’nde ise İKÖ’nün kuruluş yasası (Charter) kabul edilmiş ve istenen hukuki statüye ulaşılmıştır. 2004 yılında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun genel sekreter seçilmesi sonrasında örgüt yapısal anlamda önemli reformlar geçirmiştir. Örgüt dünya sisteminde yaşanan gelişmelere entegre edilmeye çalışılmış ve yeni bir dinamizm akımı başlatılmıştır. 2008 Senegal ve 2011 Astana Zirveleri sonrasında örgüt yapısal reformlar başlığında isim değişikliğine giderek İslam Konferansı Örgütü olan ismini İslam İşbirliği olarak değiştirmiştir. Bu yeni reform döneminde örgütün organlar bazında da önemli değişiklikler gösterdiğini gözlemlerimizden aktarabiliriz.
Teşkilat 56[7] üye ve 5[8] gözlemci üye ile dünya nüfusunun yaklaşık %23’ünü[9] temsil etmektedir.[10] Dünya petrol rezervlerinin %55’ine sahiptirler. Üye ülkeler de %53 genç nüfus ortalaması, dünya ortalamasının(%43)üzerindedir. Ancak İİT bünyesindeki çoğu ülkelerin yoksulluk oranları yüksektir. Dünyada gıda açığı olan 77 ülkeden 35’i ve yine az gelişmiş 48 ülkeden 22’si İİT bünyesinde yer almaktadır.[11]
[caption id="attachment_12095" align="aligncenter" width="750"] Şekil 1: İslam İşbirliği Teşkilatı Logosu ve Üye Ülkeler Haritası[/caption]
2) İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI'NIN YAPISAL ORGANİZASYONU
13-14 Mart 2008 tarihinde Senegal’de yapılan 11. Zirve toplantısında yeni örgüt şeması kabul edilmiştir. Örgütün yapısında değişikliğe gidilerek yeni şart kabul edilmiştir.[12] Bu şema oluşturulurken BM’nin yapısından örnek alınmıştır. Öngörülen yeni yapıya göre İİT organları 11 ayrı başlık altında toplanmıştır.
İslam İşbirliği Teşkilatı organları;
İslam İşbirliği Teşkilatının 2011 yılında Kazakistan’ın başkaenti Astana’da yapılan Dışişleri Bakanları Konseyi’nin 38. Oturumunda ise Senegal’de kabul edilen şart yürülüğe girmiş ve yeni şartın 5. Maddesi gereği olarak 11 ayrı organ faaliyete geçirilmiştir.[13] Ayrıca örgütün isminin değiştirilmesi ve teşkilatın yeni logosunun kabul edilmesine karar verilmiştir. İslam Konferansı Teşkilatı ismi değiştirilerek İslam İşbirliği Teşkilatı olmuştur. Logoda, beyaz zemin üzerinde yeşil bir hilalin kuşattığı meridyen ve paralel çizgileriyle ‘küre’ ve kürenin merkezinde mukaddes Kâbe figürü yer almaktadır. Burada, İslam Dünyası’nın odak noktası olan Kâbe, birliği temsil etmektedir. Meridyen çizgili küre, farklılıklar içerisindeki uyumu ve küreyi kuşatan hilal ise İslam Dünyası’nı sembolize etmektedir.
İİT’nin temel organları İslam Zirvesi, Dışişleri Bakanları Konseyi ve Genel Sekreterliktir.
Eski ismi Krallar, Devlet ve Hükümet başkanları Konferansı olan kurumun yeni şartlar kabul edildikten sonra ismi İslam Zirvesi Konferansı olarak değiştirilmiştir. Bu kurumun en önemli görevi İslam dünyasında baş gösteren önemli konuların incelenerek örgütün politikasını açıklamaktır.
Kurum tüm üye devletlerin temsil edildiği hükümet temsilciliklerinden ibaret bir organdır. Bu temsilciler Devlet ya da Hükümet Başkanı bazen de Kral olabilmektedir. Zirveye dışişleri bakanları ya da diplomatik temsilci düzeyinde temsilciler katılmaktadır. Bu katılımcı Zirvede kendi devletini temsil etmektedir. Zirve üç yılda bir, bir üye devletin himayesinde gerçekleşir. İslam Zirvesinin son kararı nihai bildirimle kabul edilir alınan kararların yayınlanmasıyla sona erer. [14]
Bugüne kadar yapılan zirveler şu şekildedir;
Bu kurum üye devletlerin öncülüğünde toplanmaktadır. Kurumun 2008'de kurucu anlaşmanın yenilenmesine kadar ismi Dışişleri Bakanları İslam Konferansı (DBİK) olmuş yenilemeden sonra Dışişleri Bakanlar Konseyi (DBK) olarak değiştirilmişti. DBK İslam dünyasının işlevini artırmak için önemli görevler üslenmektedir. Kurum yılda bir kere üye ülkelerde sıra ile yapılmaktadır.1980 yılındaki BM genel kurulundan beri düzenli olarak oturum gerçekleşmektedir. New York'ta başlayan oturumlarda DBK, kendi prosedür kurallarını belirler. BM genel kurul oturumları için Müslüman ülkelerin politikalarını tanzim eder daha sonra İslam Zirvesi'nin kurallarını tavsiye eder. Daimi Komiteler ise kendi prosedür kurallarını belirler.[17]
Dışişleri Bakanlar Konseyi’nin kurucu şartlardan onuncu maddenin dördünce bendine(mad 10/4) göre görevleri ve toplanma sebepleri aşağıdadır:[18]
Daimi Komitelere kral, devlet ya da hükümet başkanları başkanlık eder. Bu komite İslam Zirvesi kararıyla ya da DBK önerileriyle oluşturulur. Bu kurum İİT ve üye devletler açısından çok büyük öneme sahiptir. Daimi Komite dört komiteden oluşmaktadır:
15 Temmuz 1975 tarihlerinde Suudi Arabistan Cidde'de düzenlenen 6. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı tarafından kabul edilen 1/6-P kararına uygun olarak kurulmuştur. Kudüs sorunu ile çatışma arasındaki temel bağlantı göz önünde bulundurularak Arap-İsrail çatışması konusundaki tüm kararları uygulamak. Fas Kralı tarafından yürütülmektedir.[19]
9-13 Aralık 1995 tarihlerinde Gine Cumhuriyeti'nin Conakry kentinde düzenlenen 23. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı'na kurulmasına karar verilmiştir. Kudüs kentini kurtarmak için Filistin halkına ve Filistin kurumlarına yardım sağlamak ve kentin kültürel, dini, kültürel ve mimari mirasının yanı sıra El Aksa Camii'ni ve kentteki diğer kutsal yerleri korumak ve restore etmek amacıyla kurulmuştur. Komiteye üye devletlerin maliye bakanlarının katıldığı zirveler düzenler.[20]
Toplantıları bakanlar düzeyinde gerçekleştirilen COMIAC’ın başkanlığını Senegal Devlet Başkanı yürütmekte ve toplantılar Senegal’in başkenti Dakar’da düzenlenmektedir.
İSEDAK, İİT’nin dört daimi komite-sinden biridir. 1981 yılında düzenlenen 3. İslam Zirvesi Konferansı’nda kurulması kararlaştırılan İSEDAK, 1984 yılında Kazablanka’da yapılan 4. İslam Zirvesi’nde faaliyetleri-ne başlamıştır. İSEDAK, İİT’nin ekonomik ve ticari iş birliği alanındaki uygulamalarını izlemek, üye ülkeler arasında iş birliğini güçlendirmek, kapasitelerini artırmaya yönelik programlar hazırlamak ve öneriler sunmaktan sorumludur. İSEDAK’ın etki alanı, geniş bir coğrafyaya uzanmaktadır. Daimi başkanlığını Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın yaptığı İSEDAK’ta Türki-ye önemli bir rol oynamaktadır. İSEDAK, her sene ekim veya kasım aylarında, bakanlar düzeyinde İstanbul’da toplanmakta ve söz konusu toplantıların çalışma oturumlarına Türkiye’den bir bakan başkanlık etmektedir[21]
Toplantıları her iki yılda bir bakanlar düzeyinde gerçekleştirilen COMSTECH’in başkanlığını Pakistan Devlet Başkanı yürütmekte ve toplantılar Pakistan’ın başkenti İslama-bad’da gerçekleştirilmektedir. Komitenin görevi, İİT’ye üye ülkelerin karşılıklı iş birliği ve ortak çalışma neticesinde, bilim ve teknoloji alanlarındaki gerek bireysel gerekse toplu kapasitelerini güçlendirmektir. Bu bağlamda COMSTECH, İİT’ye üye ülkelerin bilim ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmalarını kolaylaştırarak hızlı bir şekilde sanayileşmelerine ve sosyoekonomik olarak kalkınmalarına yardımcı olmaktadır[22]
2008 yılına kadar komite, örgütün içerisinde herhangi bir etkiye sahip olmayan kurum ve kuruluşlardan ibaretti. 2008 yılında değişen kurucu antlaşmadan sonra kurum örgüt içerisinde İcra Komitesi ismi altında bir kuruluşa çevrildi.
Bu komite 2008 yılında değişen kurucu antlaşmayla yeniden düzenlenmiş ve DBK (Dışişleri Bakanlar Konseyi ) tarafından belirlenecektir.
Bu organ İİT yargısal organıdır. İİT'nin 1981 yılında yapılan üçüncü zirvesindekurulmasına karar verilmiş beşinci zirvede onaylanmıştı. Kurumun İslam şeriatı ile bağımsız olarak idare olunacağına ve İİT kurucu antlaşmasına uygun çalışmasına karar verilmişti. Oylamada yeterli oy toplanamamasından dolayı divan henüz faaliyete başlamamıştır.
Kurum insan hakları için önemli olan sosyal, ekonomik, siyasi ve sivil hakların geliştirilmesi için oluşturulmuş ve 2008'de kurucu antlaşmanın değiştirilmesi neticesinde faaliyete başlamıştır.
Genel sekreterliğin merkezi Kudüs'ün bağımsızlığına dek Cidde şehridir. Genel Sekreterlik; İslam Zirvesi ve İslam Dışişleri Bakanları toplantılarında alınan kararların uygulanması ve icra organı olarak teşkilatın yasa ve yönetmeliklerine uygun şekilde faaliyetlerin yürütülmesi ile görevlendirilmiştir. 1970 yılında yapılan 1. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı’nda kurulmuş olan Genel Sekreterliğe, görevlerini yürütürken teşkilatın bağlı ve ilgili kuruluşları yardım eder. Hâlihazırda 11. İİT Genel Sekreterliği görevini Ahmed El-Useymin yürütmektedir. Genel sekreterlik seçim usulü 2005 yılında değiştirilmiş ve seçimler demokratik oylama yöntemiyle yapılmaya başlanmıştır. 2005 yılında demokratik yollarla seçilen ilk genel sekreter Ekmeleddin İhsanoğlu’dur. Genel sekretere yine seçimle gelen dört genel sekreter yardımcısı eşlik etmektedir.
Genel Sekreterler
Yardımcı veya Alt organlar, örgüt çatısı altında İslam zirvesi ve DBK tarafından oluşturulmuş, bütçesi DBK tarafından belirlenen bir kurumdur. Kurumlar:
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 8. Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde 1977 yılının Mayıs ayında Trablus’ta İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) bağlı bir kuruluş olarak kurulmasına karar verilen İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC), 1 Haziran 1978 tarihinde Ankara’da faaliyetlerine başlamıştır.
SESRIC’in sorumluluk alanına giren başlıca üç konu:
*Üye ülkelerle ilgili sosyo-ekonomik istatistiklerin yine üye ülkelerin kullanımı için toplanması, derlenmesi, düzenlenmesi ve yayınlanması,
*Üye ülkeler arasındaki işbirliklerinin geliştirmesine yardımcı olmak amacıyla üye ülkelerdeki sosyal ve ekonomik gelişmelerin araştırılıp, değerlendirilmesi ve raporlanması,
*Üye ülkelerin ihtiyaçları ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın genel amaçları doğrultusunda seçili alanlarda eğitim programları organize edilmesi.
Bu sorumluluk alanlarının aynı sıra, SESRIC, İİT ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları arasında teknik işbirliği aktivite ve projeleri ile ilgili koordinasyon sağlamaktadır. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ana araştırma kolu olan SESRIC, İİT bünyesinde düzenlenen çok sayıda ekonomik, sosyal ve teknik işbirliği toplantı ve konferansları için temel sosyo-ekonomik raporların yanı sıra, alt yapı dokümanları hazırlama görevini de yürütmektedir.
SESRIC, Ekonomik ve Sosyal Araştırma, Eğitim ve Teknik İşbirliği, İstatistik ve Enformasyon, Yayın ve Bilgi İşlem ve İdari ve Mali İşler olmak üzere 5 departmandan müteşekkildir.[24]
İİT’nin ilk kültürel alt organı olan IRCICA, faaliyetlerine 1980 yılında başlamıştır. 1976’da İstanbul’da gerçekleştirilen İİT 7. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında Türkiye Cumhuriyeti tarafından merkezin kuruluşu teklif edilmiş ve teklif 3/7 ECS kararıyla kabul edilmiştir. Araştırma, neşriyat, belge ve bilgi yönetimi sahalarında aktif bir kuruluş olan IRCICA, Müslüman milletlerin tarihi, İslam bilim tarihi ve sanatı ile İslam kültür ve medeniyetiyle alakalı diğer alanlarda faaliyet yürütmektedir. Bu çalışmalarla IRCICA, İslam kültür ve medeniyetinin tüm dünyada daha iyi anlaşılması ve diğer milletler ve dünya kültürleriyle karşılıklı diyaloğun geliştirilmesi amacına hizmet etmektedir.[25]
İslam İşbirliği Teşkilatı (OIC) tarafından yönetilen ve finanse edilen Bangladeş'teki bir eğitim ve araştırma kuruluşu. IUT'nin esas amacı, özellikle mühendislik, teknoloji ve teknik eğitim alanlarında OIC'ye üye ülkelerin insan kaynaklarının geliştirilmesine katkı sağlamaktır. IUT, OIC'ye üye ülkelerden doğrudan bağış alır ve öğrencilerine öğrenim ücretini, konaklamayı ve sağlık sigortasını kapsayan burslar sunar. [26]Hoş bir mimariye sahip olan kampüs, MIT mezunu Türk mimar M. Doruk Pamir tarafından tasarlanmıştır.[27]
İslami Ticaret Geliştirme Merkezi (ICDT), İİT Üyesi devletler arasında ticaret teşviki ve yatırımı ile görevlendirilmiş olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın yardımcı organıdır.
Ana hedefleri aşağıdaki gibidir:
25-28 Ocak 1981’de Suudi Arabistan’da toplanan III. İslâm Ülkeleri Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde alınan kararla kurulmuştur; merkezi Cidde’dedir. Amacı İslâm hukuku alanındaki çalışmalara yardımcı olmak ve modern hayatın ortaya çıkardığı problemlere İslâm hukukuna uygun çözümler üretmektir.[29]
2005 yılında düzenlenen 3. Olağanüstü İslam Zirvesinin ilgili kararı uyarınca İKB’nin içinde özel bir fon olarak Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu (ISFD)’nun oluşturulması kararlaştırılmıştır. Fon, üye devletlerde yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunmak amacıyla 2007’de resmen oluşturulmuştur. Fon, beşeri kalkınma, tarım ve kırsal kalkınma, temel altyapı ve mikro işletmeler üzerine odaklanmaktadır. Fonun hedeflenen bütçesi 10 milyar ABD dolarıdır. Kasım 2016 itibarıyla toplam alınan katkı miktarı 2,48 milyar ABD dolarıdır.[30]
Uzmanlık Kuruluşları veya Özelleşmiş Kurumlar örgütün çatısı altında İslam Zirvesi ve DBK tarafından oluşturulmuş bir kurumdur. Bütçesi bağımsızdır ve kendi yasa organı tarafından onaylanır. Beş kurumdan ibarettir.
İKT'nin uzmanlaşmış bir kurumu olan İslami Kalkınma Bankası (IDB) uluslararası bir finansman kuruluşudur. Üye Devletlerin ve Müslüman Toplulukların ekonomik gelişimini ve sosyal ilerlemesini bireysel ve aynı zamanda toplu olarak Şeriat ilkelerine uygun olarak teşvik etmek amacıyla kuruldu.
Bankanın işlevleri, özkaynak katılımı sağlamak ve üretken projeler ve işletmeler için kredi sağlamaktır. Ayrıca, üye devletlere ekonomik ve sosyal gelişimleri ve üye ülkeler arasındaki dış ticareti teşvik etmeleri için diğer şekillerde mali yardımda bulanabilir. Üyeliğin temel şartı, potansiyel üye ülkenin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi olmasıdır. Banka'nın genel merkezi Suudi Arabistan Krallığı Cidde'dedir.
ISESCO, İslam İşbirliği Teşkilatı güdümünde, Eğitim, Bilim, Kültür ve İletişim alanlarında faaliyet gösteren uzman bir uluslararası kuruluştur. Üye devletler arasındaki eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanlarında işbirliğini güçlendirmek, teşvik etmek için kurulmuştur.[31]
1975 Temmuz ayında Cidde’de düzenlenen Dışişleri Bakanları Altıncı İslam Konferansı tarafından alınan karar uyarınca kurulmuştur. Amaçları arasında İslam ilkelerini yaymak ve Arapça dilini öğretmek, Müslüman halkların birbirlerini tanımalarını sağlamak, Müslüman halklar arasında kardeşlik ruhunu güçlendirmek, İslami teknik organizmalar ve üye devletlerin kurumları arasında yayın alanındaki işbirliğini geliştirmek ve organizasyonun amaçlarını tanıtmak için radyo ve televizyon programları üretmek sayılabilir.[32]
1972 Mart'ında Cidde'de düzenlenen 3. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı tarafından kabul edilen 6 / 3- No'lu Karar Kararı uyarınca 1970 yılında Karaçi'de (Pakistan İslam Cumhuriyeti) kurulmuştur. Bilgi alanındaki üye devletler arasında yakın ve daha iyi ilişkiler geliştirmek, üye devletlerin haber ajansları arasında temasları ve teknik işbirliğini teşvik etmek, İslam halklarını ve onların politik, ekonomik ve sosyal sorunlarını daha iyi anlamak için çalışmalar yürütmek hedefleri arasındadır. [33]
Uluslararası Kızılay İslami Kurulu, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) uzmanlaşmış bir kuruluştur. Doğal afet ve savaşın yol açtığı acıları hafifletmeye yardımcı olmak amacıyla 1977 Mayıs'ında Trablus'ta (Libya) düzenlenen Sekizinci İslam Dışişleri Bakanları Konferansı ile kurulmuştur. Komitenin merkezi Bingazi'dedir. (Libya)[34]
Bilim, Teknoloji ve Yenilik Kurumu (STIO), İslam Zirvesi Konferansı, COMSTECH Genel Kurulu ve Dışişleri Bakanları Konseyi'nin bilim, teknoloji ve inovasyonla ilgili karar ve kararlarını uygulama yetkisine sahip uzmanlaşmış bir kuruluştur. COMSTECH’e bağlı olarak çalışır. Üye Devletleri, bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında, kalkınma stratejilerinin oluşturulmasında ve uygulanmasında birleşmeye teşvik etmek amacını güder. Genel Merkezi Pakistan İslam Cumhuriyeti'nin başkenti İslamabad'da bulunuyor.[35]
İlgili kuruluşlar ayrı ve bağımsız DTK tarafından oluşturulmuş bir kurumdur.
Aşağıdaki organlardan ibarettir:
SONUÇ
İslam İşbirliği Teşkilatı kuruluşu üstünden 50 yıllık bir süre geçmesi ve BM’den sonra uluslararası arenanın en büyük örgütü olmasına rağmen maalesef uluslararası arenada ses getirebilecek çok az sayıda adım atabilmiştir. Oyun kurucu misyonunu yüklenemediği gibi herhangi bir oyuna müdahale etmede veya karar almada etkili olabilmiş değildir. İslam Dünyasında yaşanan çoğu dram çözümsüz kalmış, çözüm noktasında atılan adımlarda belirleyici olması gereken en büyük aktör konumunda olan teşkilat maalesef dışa bağımlılığını giderememiştir. Kuruluş amacı bakımından “sui generis” bir yapı olarak karşımıza çıkan teşkilat, maalesef bu kuruluş amacının karşılıklarını karşılayabilmiş değildir.
Organizasyonel yapı olarak BM örneğinden esinlenerek birçok organ kurulmuş olsa bile organlar kendilerine yüklenen misyonları tam olarak yerine getirememektedir. Bu işlevselliğini yitirme durumu başta zirve üyeleri arasında ki –başat aktörler- ihtilaflar, akabinde de coğrafya sınırları içerisinde yaşanan keskin kopukluklardan kaynaklansa da organizasyonel anlamda etkili karar mercilerinin bulunmaması, yaptırımı olan kararların alınamaması, maddi olarak yaşanan yoksunluk vb. birçok sebep de bu durumun yaşanmasının tetikleyicileri olmuştur.
Özellikle Ortadoğu coğrafyasında yaşanan sorunlar konusunda teşkilatın sorunun kaynağına inmeden diğer uluslararası aktörlerin gölgesine sığınması –bazı aktörler için- teşkilatı verimsiz kılmaktadır. Yine benzer şekilde, teşkilatın yaşanan sorunlar karşısında çözüm üretememesi ve kronik problemlerinde boğularak tepkisiz kalması İslam dünyası nezdinde teşkilatın imajını zedeleyerek, insanalrın teşkilata olan güvenini olumsuz yöne çekmektedir. Bu durum yapılan çalışmaların kamuoyu nezdinde itibar görmemesine dolayısıyla da kamuoyunun muhatabı olan devletlerin gerekli ehemmiyeti vermemesine yol açmaktadır.
2025 yılı için hazırlanan stratejik planlarda bu sorunların farkında olduğu imajını çizmek isteyen teşkilat ne kadar bu yönde çaba gösterse de Ortadoğu başta olmak üzere diğer İslam beldelerinde baş gösteren olumsuzluklar umutları tükenme noktasına vardırmaktadır.
Organizasyonel anlamda BM örnek modelliği ne kdar stratejik bir adım olarak kabul edilse de başarılı bir model olmayacağının anlaşılması gerekmektedir. Zira İbn-i Haldun’un “Coğrafya Kaderdir.” izahından yola çıkarsak birebir alınan modeller kendi coğrafyasında ne kadar iyi görünsede yeni coğrafyada aynı tepkimeyi vermeyecektir. – Daha önce ki tecrübelerimiz, Birleşik Krallık yönetim modelini örnek alan Hindistan’ın ne kadar başarılı olduğunu veya Hindistan’ın sadece model alarak İngiltere’ye dönüşemeyeceğini bize göstermemiş miydi? – Buradan hareketle yukarıda da bahsini ettiğimiz gibi nevi şahsına münhasır olan teşkilatın hiç şüphesiz kendine özgü yeni bir yönetim modeli geliştirmesinin gerekliliği aşikar olmuştur.
Son olarak İİT’nin bazı organlarının faaliyetlerinin başarılı işler ortaya koyduğunun belirtilmesi akademik etik yönüyle, mecburiyettir. Özellikle sosyal ve kültürel bazda yapılan bazı çalışmalar hep işbirliğini güçlendirmekte hem de ortak bir ilim havzası oluşturmaktadır. Ayrıca sosyal, siyasi ve ekonomik kalkınma ve hamleleri ile diğer üye devletlere örneklik teşkil eden Türkiye’nin dönem başkanlığı olması itibariyle daha büyük ve kalıcı görevlerin ifası zaruret olarak kamuoyu nezdinde kendisine yer edinmektedir.
Oktay KAYMAK
KAYNAKÇA
İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI 13. İSLAM ZİRVESİ (KATILIMCI 56 ÜYE)
https://youtu.be/C159DxZopk4
İSLAM KALKINMA BANKASI KISACA TARİHİ - İslam Kalkınma Bankası | İlim ve Medeniyet
26.06.2019 / 23:00[…] İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI’NIN YAPISAL ORGANİZASYONU […]