İSRAİL'İN KURULUŞUNDA THEODOR HERZL VE SİYASİ SİYONİZMİN ROLÜ

GENEL BATI ASYA TARİH OSMANLI TARİHİ

İsrail’in kuruluşunda Theodor Herzl ve Siyasi Siyonizmin Rolü

İsrail’in kuruluşuna giden süreci anlamak için Siyonizm’in ortaya çıkmasına bakmak gerekir. Siyonizm kelimesinin ilk olarak Natan Birmbaum tarafından bugünkü manasıyla kullanıldığı söylenilmektedir. Herzl’dan önce Siyonizm şekillenmeye ve filizlenmeye başlamıştı. Siyon ahd-i atik’te de geçen bir kelimeyi ifade ediyordu bu kelime Kral Davud’un kurduğu Kudüs şehrini ifade ediyordu. Doğu Avrupa’nın pogromlarından (kıyımlarından) kaçan Yahudiler, teşkilatlanmaya başlamışlardı. Hovevei Siyon (Siyon aşıkları) olarak isimlendirilenler bu gruplardan birisiydi.[1] Bunlar Herzl’den önce çalışmalara başlamışlardı. Herzl bu çalışmalara siyasi bir yön verecek ve uluslararası alana taşıyacaktı.

Siyonizm ayrıca Doğu Avrupa menşeli idi. Yahudiler 19. Yüzyılın sonlarında çoğunlukla Doğu Avrupa’da (Rusya, Polonya) yaşıyorlardı. Avrupa’nın bugün Yahudileri kabul etmesi ve onları desteklemesi gibi bir şey bundan önceki yüzyıllarda mümkün değildi. Hristiyan bir yapıya sahip olan ve bugün Avrupa diye isimlendirdiğimiz bu dünya, Yahudilere karşı bir tavırda idiler. Onların Hz. İsa’nın katilleri olarak görüyorlardı ve sürekli Yahudilere karşı tedhiş eylemleri oluyordu. Yahudiler de Avrupa’da nerede daha çok özgürlük ve maddi imkanlar varsa oraya göç ediyorlardı. Avrupa büyük değişimlerden geçecek ve Yahudilere olan bakış açıları da değişime uğrayacaktı. Avrupa’nın bu süreçlerinde onların ötekisi Yahudiler idi. Fransa’da Dreyfus ve Almanya’da Yahudi soykırımı yaşanacak ve bu olayların zirve noktaları olacaklardı.

1899-1939 yılları arasında Avrupa’da Yahudi karşıtlığının en üst seviyelere çıktığı söylenmektedir. Ülkelerin Yahudi karşıtlığı, devletin özelliği, modernite ve kültür ile açıklanmaya çalışıldı ama bunlarında yine tam olarak Yahudi karşıtlığını açıkladığı söylenemez denilmektedir. Buna rağmen 19. Ve 20. Yüzyıllar Yahudi karşıtlığının ve düşmanlığının en yoğun yaşandığı yıllar olduğu söylenmektedir. Bu dönem Modernite ve kapitalizm ile Yahudi büyük para sahiplerinin güç kaybettiği ve paralarına daha az ihtiyaç duyulduğu bir döneme geldiği de ifade edilmektedir.[2]

Yahudi karşıtlığı tam olarak anlaşılmadan Siyonizm de anlaşılamayacağından bu konuda yazmak ve meseleyi anlatmak gerekiyor. Siyonizm Yahudi karşıtlığına bir tepki olarak ortaya çıkmış ve Yahudilerde var olan Kudüs’e dönme isteğini kullanarak kitlelere hitap edebilmiştir. 40-50 yıllık mücadelelerinin başarıya ulaşması ise İsrail’in 1948’de işgal devletini kurmasıyla olmuştur. Dönemin şartlarında Yahudilerin önemli bir kısmı Amerika’ya gitmeyi hedeflemiştir. Ancak Amerika’ya gidemeyenler Filistin’e kitleler halinde gelmeye başlamışlardır. 1899-1939 dönemlerinde Modern Yahudi karşıtlığının tavan yaptığı evre olarak bahsedilmektedir.[3] Bu tarihten itibaren Siyonizm hareketi güç kazanacak ve takipçi toplayacaktır. Herzl’da böyle bir ortamda tarih sahnesine çıkmış ve Yahudi Devleti kitabını kaleme almıştır.

Tevrat’ta Kudüs kelimesi 600 kereden fazla geçmekte ve Yahudiler dualarında Kudüs’ü unutmayı onursuzluk olarak görmektedirler. Bu gibi nedenlerle Kudüs Yahudiler için önemini korumuştur. M.S 70 yılında Yahudiler bu topraklardan sürgün edilecek ve buraya dönüş yasaklanacaktır. Çünkü Tanrı’da artık sürgündedir ve Mesih gelmeden Kudüs’e dönülmeyecektir. Tanrı terk edilemeyeceğine göre toplu dönüşlere izin verilmemiştir. Yahudiler arasında uzun yıllar bu düşünce hakim olmuştur ta ki Siyonizm’e kadar. [4]

Avrupa’da ortaya çıkan seküler ve milliyetçi akımlar, Siyonizm’in dini kisvesinden arınmasına ve milli, seküler bir hal almasına sebep olur. Avrupada’ki Aydınlanma hareketi ve özgürlük gibi kavramlar, bu toplumların ötekisi olan Yahudiler için geçerli olmayacaktır. Herzl’in bizzat izleyeceği bir olay gerçekleşecektir: Dreyfus davası. Herzl için 1894 yılındaki dreyfus davası dönüm noktası olur. Fransız ordusunda görev yapan bir asker, düşman Almanlara karşı bilgi sızdırmakla suçlanılır ve rütbeleri alınır. Bu olaydan sonra Herzl “Antisemitizm’in” Avrupa’da çok güçlü olduğuna inanır ve Yahudilerin ne yaparlarsa yapsınlar bir vatandaş olamayacakları kanaati yerleşir. Yahudilerin kurtulması için bir devlete ihtiyacı olacaktır. [5] Herzl bunun karşısında 1896’da Yahudi Devleti kitabını yazacaktır ve 1897’de de Basel’de Siyonist kongreyi toplayacaktır.

Herzl 1860 yılında Macaristan’da Budapeşte’de doğdu. Herzl orta sınıf bir aileye mensuptu. İlk olarak gittiği okulun antisemitik bir “havası” bulunduğundan 1875 yılında Yahudilerin çoğunlukta olduğu bir okula geçiş yaptı. 1878 yılında hukuk okumak için Viyena Üniversitesi’ne girdi[6] ve gazetecilik ve oyun yazarlığı mesleklerinde bulundu. Bu iki meslekte de başarılı olamayacaktı ve Dreyfus davasından sonra kendisini Siyonizm “davasına” adayacaktı. [7] Buna rağmen Yahudilerin kaderinde söz sahibi olmayı başaracak ve “Siyonizmin babası” olarak anılacaktı.

Herzl Siyonizm taraftarı olduktan sonra zenginlerle ve aydınlarla görüşmelere başladı. Zenginler onun bu projesine sıcak bakmadılar ama özellikle fakir kesim olan Doğu Avrupa Yahudileri arasında çok sayıda taraftar bulmaya başladı. Bunlar ile daha sonra Basel’de İlk Siyonist kongreyi toplayacak ve önemli kararların alınmasını sağlayacaktı.[8] Basel kongresinde İsrail’i kurduğunu iddia eden Herzl’in bunun belki de 50 yıl sonra gerçekleşeceğini öngörüyordu ve 51 yıl sonra bu gerçekleşecekti.[9] 1904’te Herzl ölecek ve ardılları ise Siyonizm’e sahip çıkacaklardı.

Herzl büyük bir ustalıkla Siyonizm davasını sahiplenecek süper güç arıyordu. Bunun için Almanya, Osmanlı ve İngilizler ile görüşecekti. Sultan 2. Abdülhamit ile birden fazla görüşecek ama Abdülhamit “…ben canlı bir beden üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade edemem” diyecektir.[10] Herzl’dan bu konuda bir adım daha atmamasını rica edecektir. Herzl Büyük bir ustalıkla her görüştüğü kimseye “cazip” teklifler sunacaktır. Osmanlı’ya borçlarının ödenmesini teklif edecek, Britanya’ya kolonileri olacaklarını belirtecektir. Bu şekilde yerel halkla anlaşmak yerine süper güçlerden birisini ikna etmeye çalışacak ve bu “davayı” bu şekilde çözmeye çalışacaktır. [11]

Herzl ve diğer Siyonistler çıkan karar gereği Filistin’e bir heyet gönderecekler. Bu heyet ise şu sonuca ulaşacaktır “gelin (yani Filistin) çok güzel ama başkasıyla evli”. Filistin’e gelen heyet bu sonuca ulaşacak ve Herzl da Filistin’e geldiğinde burasını çok beğenmediği belirtilecektir. [12]  Rusya’nın pogromları sonucu başlayan ve Yahudilerin pasifliklerinden kurtularak, kendi kaderlerini tayin etmeleri düşüncesi Herzl’dan önce işlenmeye başlamıştı. Herzl ise bunu somut adımlarla gerçekleştirmeye ve siyasi arenaya taşıyordu. Bunun sonucunda ise bölgeye gönderilen Yahudi heyeti bu evliliğin olamayacağını söylüyordu ama Siyonistler bu rüyalarından vazgeçmediler.

Herzl Abdülhamit ile birkaç defa görüşüyor. Bu görüşme anlatıldığı kadar önemli bir olay olarak Osmanlı’da telakki edilmese gerektir. Lakin Herzl’in bu çabaları Abdülhamit’ten karşılık bulacak ama Filistin’e yerleşmemek şartıyla. Abdülhamit ile 1901’de görüşen Herzl, Osmanlıya Yahudilerin gelmesi konusunda izin aldı ama Filistin’e gelmeleri hususunda değil. [13]Bunun için farklı girişimlerde de bulunsa, Siyonist kongreyi toplamak hariç somut ve büyük çapta isteğinin gerçekleştiğini göremedi ve 1904 yılında Avusturya’da öldü ve Kudüs’te Siyonist İsrail kurulunca kalıntıları Herzl tepesi adı verilen müze ve anıtların olduğu yere taşındı. Herzl ve Jabotinsky’nin mezarları aynı yerde ve aynı ziyaret alanı içerisindedir. İkisi de İsrail’in fikri temellerini atmış ve Siyonizmin farklı dallarının kurucuları olmuştu.

Sonuç

Herzl ve babası olduğu Siyonizm İslam dünyasının ve özellikle Arap coğrafyasının tam ortasında ve sanki onların birleşmesine engel olacak bir şekilde kuruldu. Arap birliği özellikle Nasır dönemi Mısır’ında kendisine geniş yer bulmuştu ve bu İsrail karşıtlığıyla somutlaşıyordu. Siyonizm hareketi literatürde kolonyal bir hareket olarak görülmüştür. Herzl Siyonizm’in babası, Ben Gurion İsrail’in babası ve Eliezer Ben Yehuda ise İbranicenin babası olarak görülmektedir. Özellikle bu üç isminde yakinen bilinmesi ve anlaşılması bizim için dersleri beraberinde getirecektir.

Siyonizm’e ve İsrail tarihine en büyük eleştiri yeni tarihçilerden geldi. Normalde Filistinli yazarlar akademik makaleler ve görüşler belirtmelerine rağmen dünya tarafından ilgi görmüyorlardı. Onların bugün ve yakın geçmişte makaleleri keşfediliyor ve olaylara tarafsız bakmaya çalışan akademik akademisyenler tarafından hakikatler, çarpıtılmadan yazılıyor. Bunun için Türkçeye de çevrilen, Ilan Pappe, Avi Shlaim gibi yazarlar okunmalı ve meseleler anlaşılmalıdır. Onların kitaplarının kullanılmaması ve kaynakçada yer almamaları doğru olmayacaktır.

Bu yazı Özgür Kudüs ve Filistin'e ithaf edilmiştir. Çalışmalarım çoğunluklu Kudüs için ve İsrail'in tanınması/anlaşılması için de birer adımlar olur bu yazılar inşaAllah.

 

Dipnotlar

[1]M. LUTFULLAH KARAMAN, “SİYONİZM”, TDV İslam Ansiklopedisi, https://İSlamansiklopedisi.org.tr/siyonizm (12.11.2023)

[2] William I. BrusteinRyan D. King, “Anti-Semitism İn Europe before the Holocoust,International Political Science Review / Revue internationale de science politique, 25 (2004), s. 35

[3] Willian I. Brustein, Ryan D. King. “Anti-semitism” s. 39.

[4] Orhan Karaoğlu ve Nail Elhan, s. 35

[5] Ortadoğu Günlüğü, “Geçmişten Günümüze Filistin, https://ortadogugunlugu.blogspot.com/2018/11/ztkor-gecmisten-gunumuze-filistin.html (erişim12.11.2023).

[6] Ben-Gurion, D. (2023, October 17). Theodor Herzl. Encyclopedia Britannica. https://www.britannica.com/biography/Theodor-Herzl

[7] Ilan Pappe, Modern Filistin Tarihi, Çev: Nuri Plümer, Ankara: Phoneix, 2007, s. 34.

[8] Ilan Pappe, Modern Filistin Tarihi, s. 35.

[9] M. LUTFULLAH KARAMAN, “SİYONİZM”, TDV İslam Ansiklopedisi, https://İSlamansiklopedisi.org.tr/siyonizm (12.11.2023)

[10] Mezkit, M. (2013). 2. Abdülhamit Han ve Siyonizm. Yeni Fikir Dergisi, 5 (11) https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1721288 (online erişim 12.11.2023)

[11] Avi Shlaim, Demir Duvar, Çev. Tuba Demirci, İstanbul: Küre yayınları, 2022.

[12] Ateş, A. G. (2021). Ilan Pappé. (2018). İsrail Hakkında On Mit. (Çev.) S. Erdem Türközü. Ankara: Nika Yayınevi. Roger Garaudy. (2019). İsrail Mitler Ve Terör İsrail Siyasetinin Dayandığı Efsaneler. (Çev). Cemal Aydın.İstanbul: Timaş Yayınları. . Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 10 (1) , 176-180

[13] TimeTürk Gazetesi, “Theodor Herzl Kimdir, https://www.timeturk.com/theodor-herzl-kimdir/biyografi-805216 (erişim: 12.11.2023)

Ozan Dur
Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller

Yorum Yaz