Hindistan‘ın, Cammu Keşmir‘e özel statü tanıyan anayasa maddesini 5 Ağustos’ta iptal etmesi üzerine Keşmir’de yoğun güvenlik önlemleri alındı ve kısıtlamalar başladı.
Pakistan ile Hindistan’ı bir çok kez karşı karşıya getiren ve nice katliamlara ve ölümlere sebep olan Keşmir Sorunu nedir? Sorun ne zaman başladı?
KEŞMİR SORUNUNUN DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
Keşmir Sorunu 1947 yılında yaşanan Hindistan-Pakistan bölünmesinin tamamlanmamış olmasından meydana geldi ve Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmaların merkezi haline geldi.
Ağustos 1947’de İngiliz sömürgesinden kurtulan Hint Yarımadasındaki bu iki ülke ayrı ayrı bağımsızlıklarını ilan etti. Bağımsızlıklarını yeni ilan bu iki ülkenin sınırlarını ise İngilizler çizdi. Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bölgeler Pakistan’a, Hinduların yoğun yaşadığı yerler ise Hindistan’a bırakıldı. Ancak nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir’in Hindistan’a mı yoksa Pakistan’a mı katılacağına Keşmir halkı tarafından karar verilmesi istendi. Keşmir halkı, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Keşmir Prensi Maharaja Hari Singh’in bu kararına tepki gösteren Keşmirliler, prense karşı isyan başlattı. Pakistan’dan Keşmir’e gelen mücahitler de isyana destek verdi.
Artan protestolar nedeniyle kontrolü kaybeden Maharaja, isyanı bastırmak için Hindistan’dan yardım istedi. Keşmir prensinin yardım talebine olumlu cevap veren Yeni Delhi yönetimi isyanı bastırmak için askerleriyle bölgeyi işgal etti.
Pakistan ordusu ise hem bölge halkını korumak hem de Pakistanlı mücahitlere destek vermek amacıyla Keşmir’e asker gönderdi.
Böylece iki ülke arasındaki ilk savaş, bağımsızlıklarından kısa bir süre sonra 22 Ekim 1947’de Keşmir yüzünden başladı. Savaş, Birleşmiş Milletler’in (BM) ara buluculuğunda 1 Ocak 1949’da imzalanan ateşkes anlaşmasıyla sona erdi.
Ateşkes anlaşmasına göre, iki ülke bölgedeki askerlerini geri çekecek ve Keşmir’in geleceği BM gözetimindeki halkoyuyla belirlenecekti. Hindistan, ateşkes anlaşmasına uymayı reddederek Keşmir’den askerlerini geri çekmedi ve işgal ettiği bölgeleri “Cammu Keşmir” eyaleti adı altında kendine bağladı. Cammu Keşmir, şu anda Hindistan’da Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu tek eyalet durumunda.
Pakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir’e “Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)” ve “Gilgit Baltistan” olarak iki özerk bölge statüsü verdi.
Şu anda Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan, yüzde 35’i de Pakistan’ın kontrolünde bulunuyor. Bölgenin yüzde 20’sinde ise Çin hakimiyeti mevcut.
Keşmir, Pakistan ile Hindistan arasında 1965 ve 1999 yıllarında iki savaşa daha yol açtı.
Hindistan’ın BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) Keşmir’de bağımsız bir referandum yapılması kararına karşı çıkması Keşmir sorununu çözümsüzlüğe iten en önemli neden olarak gösteriliyor. Yeni Delhi yönetimi, 70 yıldır bölgedeki askeri gücü ile “Cammu Keşmir” halkının Hindistan’dan ayrılma isteğini bastırmaya çalışıyor.
Hint güvenlik güçlerinin Keşmir’deki sivil halka ve direnişçilere karşı uyguladığı şiddet zaman zaman uluslararası camianın gündemine geliyor. Bölgedeki olaylar her geçen gün artarak devam ediyor.
Keşmir‘de uzun yıllardır devam eden protestolar, direnişçi Burhan Vani’nin 8 Haziran 2016’da Hint askerleri tarafından öldürülmesinden sonra arttı. Hindistan yönetimi, eyalet genelindeki protestoları bastırmak için şiddete başvurdu.
Keşmir’deki olaylarla ilgili haberler yapan Keşmir Medya Servisinin verilerine göre, Haziran 2016’dan bu yana yaşanan gösterilerde Hint güvenlik güçlerinin protestoculara karşı uyguladığı aşırı güç kullanımı ve ateş açması nedeniyle 174 Keşmirli sivil hayatını kaybetti, 20 binden fazla kişi yaralandı.
Protestoları dağıtmak için Hint polisi tarafından kullanılan plastik mermiler nedeniyle 73 gösterici kör olurken, 207 gösterici de tek gözünü kaybetti. Gösterilerde 18 bin 990 kişi gözaltına alındı ve bunlardan 818’i tutuklandı.
Keşmir’de son 30 yılda yaşanan olaylarda ise 94 bin 888 kişi hayatını kaybetti.
Keşmir bölgesi nerede bulunuyor?
Güney Asya bölgesinde yer alan Keşmir, Pakistan, Hindistan ve Çin’in arasında yer alıyor. Toplam 222 bin 200 kilometrekare toplam alana sahiptir.
Keşmir’de son durum nedir?
Başbakan Modi liderliğindeki BJP (Hindistan Halk Partisi) Mayıs ayında genel seçimleri kazandı. Hükümetin seçim sonrasındaki ilk önemli icraatı, Hindistan Anayasasında Keşmir bölgesinin statüsünü belirleyen ve ayrıcalıklar tanıyan “Article 370” maddesinin kaldırılmasını meclise sunmak oldu. 5 Ağustos’ta yeni hükümetin İçişleri Bakanı Amit Shah tarafından sunulan tasarı kabul edildi, 7 Ağustos’ta ise, Genel Meclis’te oylamaya sunuldu. Yasa değişikliği 351 Evet-71 Hayır oylarıyla onaylandı. Böylece, Hindistan – Pakistan arasındaki krizi tekrar alevlendirecek ve uluslararası bir soruna dönebilecek kritik bir yasa onaylanmış oldu.
“Article 370” maddesi nedir?
“370’inci madde”, Hindistan hükümeti tarafından 1954 yılında, Cammu Keşmir’in demografik yapısını ve kimliğini korumak amacıyla eklendi Anayasanın 370’inci maddesi gereği Keşmir’in özerk statüsünü anayasa ile garanti altına alınmaktaydı ve Cammu Keşmir bölgesi tamamıyla otonom bir yapıya sahipti. Eyalet Meclisi, iletişim, savunma, finans ve dış ilişkiler alanları dışında kendi yasalarını düzenlemekte serbestti. Yerel otorite tarafından tanımlanan tüm sakinlere, istihdam, burs ve diğer imtiyazlar ile ilgili özel avantajlardan yararlanma hakkı sağlayan kalıcı bir oturma sertifikası verilmekteydi. Ancak Hindistan, 5 Ağustos’ta yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan bu maddeleri iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırdı.
Keşmir Sorunu’nun Geleceği Nedir?
Cammu Keşmir’in bundan böyle diğer Hint vatandaşlarına uygulanan yasalarla yönetilmesi bekleniyor. Bölgenin kendi anayasasına sahip olmak, savunma, iletişim ve dış ilişkiler dışındaki tüm meselelerde karar almak gibi birçok ayrıcalığı sona erdi.
Pakistan, Keşmir sorununun çözümünün BMGK’nin 1948’de aldığı referandum kararından geçtiğini düşünüyor. Yeni Delhi yönetimi ise nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman bölgede olası bir referandumda halkın Hindistan’dan ayrılma yönünde oy kullanacağından endişe duyduğu için bu fikre sıcak bakmıyor.
Nükleer silaha sahip Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir gerginliği bölgenin istikrarını tehdit ediyor. İslamabad ile Yeni Delhi arasındaki olası bir savaşın nükleer çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor. Eski ABD Başkanı Bill Clinton, Keşmir’in nükleer savaşın yaşanabileceği bir yer haline geldiğini söylemişti.