KÖY ENSTİTÜLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME | İlim ve Medeniyet

Karaömerlioğlu, A. (2006) Orada Bir Köy Var Uzakta: Erken Cumhuriyet Döneminde Köycü Söylem. İstanbul: İletişim Yayınları, s. 87-116.

Erken Cumhuriyet döneminin tartışmalı konularından bir olan köy enstitüleri, usulü ve varlığıyla toplumda kutuplaşmalara neden olmuştur. Resmi olarak 1940 yılında faaliyetlerine başlayan Köy Enstitüleri, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un 1946 yılında görevden alınmasına kadar varlığını sürdürmüştür. Özellikle 1950 ve 1960 yılları arasında siyasi tartışmalara neden olan Enstitüler; sol Kemalizm tarafından Kemalizm değerlerinin iyi düzeyde temsil edildiği kurum, muhafazakar kesim tarafından ise komünizm değerlerinin yayıldığı ortamlar olarak değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme yazımızda, M. Asım Karaömerlioğlu’nun ‘’Orada Bir Köy Var Uzakta’’ adlı eserinden yola çıkarak Köy Enstitülerinin Cumhuriyet’in  farklı kitleleri tarafından nasıl yorumlandığını değerlendirmeye çalışacağız.

Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde CHP hükümeti; ekonomik yatırımlarını, refah teminini, ideolojisini şehirler üzerinde yoğunlaştırmıştı. Köylere yeterli düzeyde eğitim, planlı sosyal yaşam zemini, üretim ve Cumhuriyetin değerlerinden biri olan halkçılık ilkesinin benimsenmesinin sağlanamamasından ötürü hükümet, sosyal devlet anlayışı gereği köylerin durumunu incelemeye almıştır.  Yetersiz durumun giderilmesi için dahili ve harici alanda çözüm aranmıştır.  Yurt dışından birçok uzman köylerde eğitim hususunda ihtiyaçlarının sağlanması amacıyla Türkiye’ye davet edilmiştir. Ancak, yapılan incelemelerde Türkiye’nin sosyo-ekonomik koşullarının dikkate alınmaması etkili sonuç alamamaya neden olmuştur.

Artan üretim ihtiyacı doğrultusunda köylerden verim sağlama hedefinde olan hükümet, çözümün yine köylü ile gerçekleşeceğine inanmıştır. Köy Enstitüleri bünyesinde köylüleri, şehirli eğitimcinin köyün gerçeklerine yabancı kalmasından ötürü, yetişen köylü öğretmenlerle eğitme gayesi gözetilmiştir. İşlevselliği sağlamak amacıyla ‘’yaparak öğrenme’’ ilkesini benimsemiş bu kurumlar, ‘’el emeği’’ kavramını köyün gerekliliği olarak vurgulamışlardır. İşaret edilen eğitim formatı, Köy Enstitüleri’ni ‘’anti-entelektüel’’ olmak iddiasıyla karşı karşıya getirmiştir. Köy enstitülerinde amaç yalnızca pedagojik olmamıştır. Ayrıca yönetim, köycü ve halkçı ideolojisini yaymayı hedeflemiştir. Enstitülere, dolayısıyla tek parti hükümetine getirilen bir başka eleştiri ise Protestan iş etiği’ni özümsenmesi ve köy halkı üzerinde uygulanmasıdır. ‘’Türk Stakhanonvizmi’’ bölümünde ele alınan bu yapay motivasyon, zorunlu çalıştırma, üretimin sürekliliğini sağlama istemi, üstü örtülü bir söylemle desteklenerek ‘’milli bir iş kampanyası’’ olarak gerekçelendirilmiştir. [1] Ancak, bu politikalar karşısında bazı reaksiyoner tavırlar da zuhur etmiştir. Zor koşullar altında çalışması öngörülen öğrencilerin tipolojisi, tek parti normlarına karşı gelişme göstererek, karşılaştığı her türlü adaletsizliklere karşı başkaldırma meylinde olmuştur. Bahsedilen kolektif bir zihniyet gelişimi, hükümet karşısında bir tehdit unsuruna dönüşmüştür.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin politikaları, şehir ile köy arasında bazı kopukluklara ve eşitsizliklere neden olmuştur. Şehirler, Cumhuriyet projesinde ulus-devlet inşasının merkezi olmuş; hükümetin kültürel, sosyal ve altyapısal yatırımları buralarda yoğunlaşmıştır. Modernleşme, şekli ve içeriğiyle şehirli vatandaş üzerinde tecüssüm etmiş, devlet imkanları şehirlinin faydasına sunulmuştur. Şehirlerde benzeri hizmetler devlet tarafından gerçekleştirilirken, köylerde icrai sorumluluğun köylüye ait olması, köylünün işgücü kaynağı olarak kullanılması durumu eleştirilere neden olmuştur.

Bu geçerli eleştirilerin yanında bazı karşı konumlanmış tarafların gerçeklikten uzak iddialarına değinen yazar; enstitülerin, büyük toprak sahiplerinin toplumsal ve siyasal güçlerini tehdit ettiği yönündeki iddiayı örnek göstermiştir. Yazarın iddia ettiğine göre köy enstitüleri, yetiştireceği iş gücü potansiyelinden ötürü genellikle bu toprak sahipleri ile uzlaşma halinde oluyorlardı. Devletin, köy enstitüleri, halkevleri vb. kanalları ile ırkçı bir politika izlediği yönündeki eleştiriler karşısında Karaömerlioğlu; devletin milliyetçi ideolojisini halk tabanında yaymak istediğini doğrulamış, ancak bahsedilen kurumlarla ‘’ırkçı’’ bir amaç güdülmediğinin altını çizmiştir.

Yazarın belirttiği hususlardan birine karşı şu eleştiriyi getirebiliriz: Modern devletin temel unsurlarından biri olan merkeziyetçiliği benimseyen devlet, Köy Enstitüleri ile merkezin uzağında olan, merkeziyetçi uygulamadan uzak düşme potansiyeline sahip olan köyün gözetimini sağlamak istemektedir. Farklı çevresel etkilere (dil, din, kültür, sosyal yaşantı vb.) açık olan köy ve onu yönlendiren toprak sahiplerinin zaman zaman devletle karşı karşıya gelmesi, çıkar uyuşmazlıklarının yaşanması muhtemeldir. Devletin ideolojisini aktaran öğretmenler, enstitü idealinin yerel eşraf tarafından tepkilere maruz kalmasını olası olarak değerlendirmekteyiz. Ayrıca enstitülerin inşası esnasında devletin köylüden karşılıksız toprak temini ve işgücü talebi, gerilimi artıracak diğer bir maddi unsur olarak görebiliriz.

Kitap bölümünün sonuna doğru yerel söylemler, uluslar arası alanda yaşanan gelişmeler, yayılan ideolojiler ve bunların kamuoyunun Enstitüler üzerinde oluşan tavırlara etkisi tartışılmıştır. Ayrıca Köy Enstitülerinin neden varlıklarını sürdüremediğini sorgulayan yazar, iktidarın belirsiz ve kararsız politikalarını Enstitülerin sonunu getiren temel neden olarak görmüştür. Örneğin, İnönü’nün ‘’anti-komünist’’ kampanyası, dolaylı olarak etiketlenmiş Köy Enstitüleri’ni tesir altında bırakmıştır. Bununla beraber, aynı bölümde Enstitülerin tek parti dönemine olan hususiyeti sorgulanmıştır. Makalede alıntılanmış olan İsmet İnönü’nün köy enstitülerinin varlığının  yalnızca tek parti döneminde mümkün olabileceğini ifade etmesi, köy enstitüleriyle tek parti uygulamalarının özdeşliğini gözler önüne sermektedir.[2]

Furkan EMİROĞLU

[1] Karaömerlioğlu, A. (2006) Orada Bir Köy Var Uzakta: Erken Cumhuriyet Döneminde Köycü Söylem. İstanbul: İletişim Yayınları, s. 98.

[2] Karaömerlioğlu, A. (2006) Orada Bir Köy Var Uzakta: Erken Cumhuriyet Döneminde Köycü Söylem. İstanbul: İletişim Yayınları, s. 111.

Avatar photo

Furkan EMİROĞLU

Research Assistant in Political Science


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul