İlim ve Medeniyet

MESELEYİ DAĞITMAK ÜZERİNE

Bu yazımda bendenizin ilginç bulduğu ve Batı’nın felsefî zihin dünyasından çeşitli kesitler sunan ve bahse konu olan kitabını da mevcut fikirlerden yola çıkarak bu denemelerle oluşturan Giovanni Papini’nin GOG adlı eserinin bir bölümününden çeşitli pasajları sizlere sunmak istiyorum. İnanıyorum ki hafızalardaki birçok sorunun ve çelişkinin cevabı bir nebze olsun aşağıdaki satırlardan karşılanacaktır.

-Gazetelere şu ilanı verdim:

‘Birkaç dil bilir, filozof, bekâr, sabırlı ve gezgin kâtip arıyorum. 20 Temmuz tarihine kadar akşamları saat onda, Mon Repos Oteli’ne müracaat.’

Bir müddettir uykusuzluk çektiğim için, taliplerin sınavı geceyi geçirmeme yardım eder diye düşünüyordum. Altmış üç kişi geldi. Altmış üçten kırk yedisi Yahudi idi. Aralarında en zeki olanı seçtim.

Doktor Ben Rubi’de, aradığım bütün meziyetlerden başka aklıma gelmemiş olanlar da vardı.

-Kendisiyle görüşürken, laf arasında, Yahudilerin, umumiyetle bu kadar zeki oldukları halde neden bu derece korkak olduklarını sordum:

-Korkak mı dedi, herhalde vücut cesaretinden, maddi, hayvanî cesaretten bahsediyorsunuz. Fikir cesaretine gelince, Yahudiler sadece cesur olmakla kalmazlar, pervasızdırlar. Yahudiler hiçbir vakit, zannedersem Davud zamanında bile barbarların anladığı manada kahraman olmuş değillerdir; fakat bütün milletler arasında ilk defa, insanın hakikikıymetinin, benzerlerini öldürmekten ziyade zekâsını kullanmakta olduğunu anlamışlardır.

‘Sonra, dünyaya dağılışlarından beri, Yahudiler daima devletsiz, hükümetsiz, ordusuz’ olarak kendilerinden nefret eden bir kalabalık arasında yaşamışlardır. Nasıl olur da onlara Haçlıların ve Condottieri’nin kahramanlıklarının görünmesini istersiniz?

En sonuncusuna kadar imha edilmemek için, onlar da savunma araçları icada mecbur kaldılar. İki tane buldular: Para ve zekâ

Yahudiler parayı sevmezler. Edebiyatlarının dörtte üçü, peygamberlerden beri, fakirlerin tebciline tahsis edilmiştir. Fakat insanlara karşı korunmak için onları ya demirle imha etmek yahut para ile satın almak lazımdır. Yahudiler, madde olan altın ile kendilerini müdafaa ediyorlar, floringler onların mızrakları, dukalar kılıçları, sterlingler tüfekleri, dolarlar mitralyözleri oldu. Bu silahlar her zaman tam tesirli değillerdi. Ama asırdan asra, medeniyetin aldığı kıvrıma göre, gittikçe kudretlerini artırdılar. Nefsinin meşru müdafaası için kapitalist olan Yahudi, Avrupa’nın manevi ve mistik tükenişi neticesi, dehasına ve iradesine rağmen dünyanın hakimlerinden biri oldu. Onu evvela zengin olmaya mecbur ettiler, sonra servetin her şeyden üstün olduğunu ilan ettiler; öyle ki düşmanlarının isteği yüzünden, mukaddes kitabın fakiri, gettolar münzevisi, fakirler ve zenginler üzerinde hüküm sürer oldu çıktı.

Yahudilerin önceleri kendilerini korumak için kullandıkları vasıtalar, zamanla intikam silahları haline gelmişti, bilhassa zekâyla ki bence altından daha kuvvetlidir.

Ayaklar altında çiğnenen, suratına tükürülen Yahudi düşmanlarından intikam almak için ne yapabilirdi? Goyimlerin ideallerini alçaltmak, kıymetten düşürmek, içyüzünü meydana vurmak ve Hristiyanlığın ayakta durabilmek iddiasıyla dayandığı kıymetleri mahvetmek! Hakikaten, iyi dikkat ederseniz, Yahudi zekâsı, bir asırdan beri, düşünce binanızın dayandığı sütunları, en aziz inançlarınızı baltalamak ve kirletmekten başka bir şey yapmamıştır.

Yahudiler serbestçe yazmak imkânı elde ettikleri andan itibaren sizin fikir yapınız yıkılmak tehlikesindedir…

… Asırlardan beri imbikten sürdüğümüz bu zehirlilerin yıprandırıcı, parçalayıcı tesirleri, Grek, Latin ve Hristiyan âleminden Yahudilerin büyük intikamıdır.

Grekler bizi gülünç bir hale soktular, Romalılar parçalayıp dağıttılar, Hıristiyanlar bize işkence edip yağma ettiler; fakat biz kuvvetle intikam alabilmek için çok zayıf olduğumuzdan, Eflatun’un Atina’sı, imparatorların ve papazların Roma’sından doğan medeniyetin dayandığı temelleri çürütecek bir saldırıya geçtik. Şimdi intikamımız tam kıvamındadır. Kapitalist olarak ekonomik hadisenin her şey veya hemen hemen her şey olduğu bir zamanda piyasalara hâkimiz. Düşünür olarak, düşünce piyasasına hakimiz, mukaddes veya değil, eski itikatları, peygamberlerin getirdikleri dinleri ve laik imkanları kemiriyoruz. Yahudi kendi nefsinde en korkunç iki ucu birleştiriyor: Madde sahasında despot, fikir sahasında anarşisttir. Ekonomik cihetten hizmetçimiz, fikir cihetinden kurbanımızsınız. Bir tanrıyı kurban etmekle suçlandırılan millet, düşünce ve duygu putlarını da kurban etmek istemiş, en kudretli, yegâne ayakta duran putun, Para’nın önünde sizleri diz çökmeye mecbur etmiştir.

Babil esaretinden Bi’rassebi mağlubiyetine ve oradan Fransız ihtilaline kadar gettelorda devam eden eziyetleri nihayet adamakıllı ödettik ve milletler arasındaki parya, çifte bir zafer şarkısı söyleyebilir!’

Hazırlayan: Mücahit Bayram IŞIK

Exit mobile version