İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Son birkaç gündür İsrail'in Gazze‘de gerçekleştirdiği vahşi eylemleri büyük bir endişe ve öfkeyle takip etmekteyiz. İsrail, sivil yerleşimlere yönelik hedef gözetmeksizin gerçekleştirdiği saldırıları ve özellikle geçmişte birçok kez tekrarladığı gibi masum sivilleri hedef almasıyla insanlık dışı tutumunu yeniden tüm dünya kamuoyunun gözleri önünde sergilemiştir.
Hastaneleri ve sağlık tesislerini hedef almak, sivil ve masum insanları cephanelerle donatılmış askeri birimler gibi hedeflemek, insani değerlere ve vicdana aykırılığın bir tezahürüdür. Bu vahşi saldırılar, sadece insani bir felakete yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda uluslararası hukukun ve insan haklarının temel ilkelerinin çifte standartlarını da gözler önüne sermektedir. Gazze’deki insanlık dramı her geçen gün büyürken uluslararası örgütlerin bu duruma karşı kayıtsızlığı meşhur Lübnanlı düşünür Halil Cibran’ın şu sözlerini hatırlatmaktadır: "Siz kurallar koymayı çok seversiniz. Ama kuralları bozmayı daha çok seversiniz. Tıpkı okyanus kıyısında sabırla kumdan kuleler yapan, sonra da kahkahalarla onları deviren çocuklar gibi."
Sözde İsrail Başbakanı Netanyahu ve ABD Başkanı Biden’ın dünya kamuoyunun aklıyla adeta alay edercesine, gerçekdışı açıklamaları suyu daha fazla bulandırarak dezenformasyonun artmasına sebep olmaktadır. Bir taraftan barış ve adaletten bahsedip, diğer taraftan masum insanların hedef alındığı terörist faaliyetleri meşrulaştırma çabası, küresel müstekbirlerin ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. İsrail'in insanlık dışı terör faaliyetlerine son verilmeden, bölgede kalıcı huzur ve istikrar sağlanması imkansızdır. Gazze'deki vahşet bir an önce sona ermeli ve başta İslam alemi olmak üzere uluslararası toplum, İsrail'den hesap sormalıdır. İnsanlığın vicdanı, bu vahşete son verilene kadar rahatlayamaz. Bu noktada şahit olduğumuz tüm olaylar bize bir kez daha, dünya Müslümanları olarak ihtilaflarımızı bir kenara bırakarak; ortak değerimiz olan Filistin için, Gazze’deki mustazaflar için birlikte hareket etmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır.
“Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Enfal Suresi, 46. Ayet)
Tüm dostlarımızı, bu trajediye son verme çabalarına katkıda bulunmak ve acıları hafifletmek adına sorumluluk alarak ellerinden geleni yapmaya çağırıyoruz. Bu insanlık dışı eylemlere karşı sesimizi yükseltmeli, Gazze'deki acıları hafifletmek için dayanışma içinde olmalıyız. Bir araya gelerek, sadece Gazze'de değil, tüm dünyada huzur ve adaleti sağlayabileceğimize inanıyoruz.
Yaşasın Nehirden Denize Özgür Filistin!
Yorum Yaz