OLAY ANALİZİ: 26 AĞUSTOS 2016 CİZRE SALDIRISI | İlim ve Medeniyet

2016 Cizre saldırısı, 26 Ağustos 2016 tarihinde yerel saatte 06.45’te Şırnak ilinin Cizre ilçesindeki İlçe Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Grup Amirliği polis kontrol noktasına bomba yüklü araç ile düzenlenen saldırıdır.

 PKK’nın Cizre Stratejisi

12 Ağustos 2015 tarihinde ‘öz yönetim’in ilan edildiği ilk yerlerden biri olması sebebiyle Cizre’nin terör örgütü PKK için stratejik bir önemi vardır. Cizre ilçesi Türkiye – Suriye sınırının en doğusunda ve sınıra çok yakın bir konumda yer almaktadır. Cizre’nin güneyinde Suriye topraklarında PYD’nin kontrolünde bulunan Cezire kantonu bulunmaktadır. Bu bağlamda, Cizre ile Cezire arasındaki sınırın kaldırılması, bu bölgenin geçiş noktası yapılması ve nihayetinde PKK ile PYD’yi buluşturma amacı güden terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması YDG-H ve güvenlik güçleri arasında Cizre’de uzun süren şehir çatışmaları yaşanmıştır. Terör örgütünün nihai amacı ise, Cizre’den sonra kontrol ettikleri alanı batıya doğru genişletmek ve Hatay’a kadar uzanan bir koridor oluşturmaktır.

2016 yılının ilk aylarında Cizre’de terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlar nedeniyle 2 aydan uzun süre sokağa çıkma yasağı uygulanmış, ilçenin büyük kısmında PKK’lılar ve güvenlik güçleri arasında yoğun çatışmalar yaşanmıştır. Çatışmaların sonunda çok sayıda terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilerek, PKK’nin şehir yapılanması YDG-H çökertilmiştir. Bu süreçten itibaren terör örgütüne yönelik kırsal alanda da operasyonlar artırılarak, PKK’ya büyük çapta zayiatlar verilmiş ve terör örgütü mensupları kıskaca alınmıştır. Bu operasyonların ardından 26 Ağustos’ta güvenlik güçlerine yönelik olarak Cizre saldırısı gerçekleştirilmiştir.

Saldırı Nasıl Gerçekleşti?

Saldırı, Cizre’nin Konak mahallesinde bulunan Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binalarının bulunduğu sokakta meydana gelmiştir. 10 ton patlayıcı yüklü hafriyat kamyonu ile yaklaşan saldırganlara polis kontrol noktasında müdahale edilmiş ve çatışma çıkmıştır. Saldırganlar, emniyet binalarına yaklaşık 50 metre uzaklıktaki polis kontrol noktasını aşamayınca bomba yüklü aracı burada infilak ettirmiştir.

Saldırı terör örgütü PKK’nın askeri kolu Halk Savunma Güçleri (HPG) tarafından üstlenilmiş ve saldırganın ‘Fırat Pirsus’ kod adlı olan Mustafa Aslan olduğu açıklanmıştır. HPG tarafından yapılan açıklamada, Cizre saldırısının çatışmalar sırasında öldürülen insanlar nedeniyle yapıldığı ifade edilmiştir.

Saldırının Etkileri

İntihar saldırısı olarak gerçekleşen patlamada 11 polis şehit olmuş ve 78 kişi yaralanmıştır. Patlamanın şiddeti ile ilçe emniyet müdürlüğü binası yıkılmış ve çok sayıda ev ve iş yerinde hasar meydana gelmiştir.

Saldırı sonrası, olay yerine takviye polis ekipleri, TOMA’lar ve itfaiye araçları sevk edilerek, Şırnak Valiliği tarafından Cizre ilçesine giriş ve çıkışlar yasaklanmıştır. Yine Cizre-Şırnak karayolu da ulaşıma kapatılmıştır.

Saldırıdan sonra yapılan soruşturma kapsamında, kullanılan damperli hafriyat kamyonunun Şırnak Belediyesi’ne ait olduğu ve Cizre Belediyesi tarafından kiralanıp kullanıldığı iddia edilmiştir. Bu durum, günümüzde ‘öz yönetim’in ilan edildiği birçok şehirde belediyelere kayyum atanmasının gerekçesi olarak gösterilmektedir.

Yurt içerisinde siyasi parti başkanlarının yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu tarafından saldırı kınanmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan saldırısıyla ilgili, “Türkiye, taşeronların kirli emellerine asla geçit vermeyecektir” ifadelerini kullanmıştır.

Söz konusu saldırı uluslararası bağlamda da ses getirmiştir. Amerika Birleşik Devletleri Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Ned Price tarafından yapılan yazılı açıklamada “Amerika terör saldırısını en sert dille kınıyor” ifadesi kullanılmıştır. Saldırıyı PKK’nın üstlendiğini hatırlatan Price, teyit edilmesi durumunda bunun, PKK’nın derin kaygı uyandıracak şekilde Türkiye’de şiddet dozunu arttırma eğiliminin en son örneği olacağını belirtmiştir. Yine Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Cizre saldırısını kınayarak yaptığı yazılı açıklamada, “Biz ölenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Avrupa Birliği terörle mücadelede Türkiye ile birlikte çalışmaya devam edecek.” ifadelerini kullanmıştır.

Saldırı sonrası, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Cizre saldırısıyla ilgili olarak geçici yayın yasağı getirmiştir.