ÖLÜM VAR!

GEZİ - ANI

Bir teravih vakti sonrası Yukarı Mardin dediğimiz eski taş evlerin bulunduğu mahallede bir dostumla birlikte, memleketimin meşhur çerezi “ Dendıke Şebeş” (karpuz çekirdeği) almak üzere küçük bir markete girdik. Market ancak birkaç adamın sığabileceği bir büyüklükte idi. Bu markete girdiğimde dikkatimi çeken ilk şey tezgâhın üzerindeki minyatür bir mezar oldu. Önce ufak bir şaşkınlık yaşadım sonra dikkatli bakınca bu küçük mezarın taşında bir ismin yazdığını fark ettim. Mezar taşındaki yazıyı okuduğumda ise şok olmuştum:

“……… Ruhsuz adamın ruhuna iki el-Fatiha…”

Asıl şaşkınlığımı ise mezar taşındaki ismin market sahibinin ismini öğrenmemle oldu.

Kendimi toparlayarak markete sahibine döndüm ve:

- “Neden böyle bir şey yaptınız?” diye sordum.

- Ölümü hatırlamak için…

- “Neden bir kere değil iki kere Fatiha?”

- Bu günahkar adama bir Fatiha yetmez!,

 

Kelimeler durdu, zaman durdu, kâinat durdu sanki...

Peygamber Efendimiz’in “Dünyevi hazları gözden düşüren ölümü sık sık hatırlayınız.” Hadisi şerifini hayat düsturu edinen bu adam ölümü sadece kendisine hatırlatmakla kalmıyor aynı zamanda şairin:

“ Şu geçeni durdursam çekip eteğinden;

Soruversem; haberin var mı öleceğinden?”

Diye bahsettiği biz aciz ve günahkar kullara da ölümü hatırlatıyor, bizlerin de bunu kağıda dökerek başkalarına hatırlatmasına vesile oluyor.

Yine Peygamber Efendimizin “ Kıyamet gününde, şehidler ile birlikte mahşere gelenlerin ölümü günle gecede yirmi kere hatırlayanlar” olduğunun bilincinde olan bu güzel insanın, ölümü kendisine de bize de hatırlatması ayrı bir fazilet…

Çünkü bu üstün fazilet, oyalama yurdu olan dünyanın fani lezzetlerine olan aşırı muhabbeti soğutmaya vesile oluyor ve ahiret için hazırlık yapmaya yol açıyor. Ölümü hatırdan çıkarmak ise dünya hazlarına dalmaya sürüklüyor.

Daima ölümü hatırlayan ve hatırlatanlardan olmanız ümidiyle.

Ölümle kalın…

Ubeydullah GÜNEŞ

Ubeydullah GÜNEŞ
Ubeydullah GÜNEŞ

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sosyoloji [email protected]

Yorum Yaz