İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Osmanlı Devleti'nde toprak sistemi tımar rejimine dayanmakta olup, Selçuklulardaki ileti sisteminin devamı niteliğindedir.
Tımar sisteminin esası, devlet mülkiyeti (rakabe) altındaki toprakların yine birer devlet memuru olan sipahilerin gözetiminde kullanım (intifa) hakkına sahip köylüler tarafından işletilmesidir.
Bu sürecin denetlenmesi kadı tarafından yapılmakta idi. Bu yolla asker ve memurların geçimleri ve masraflarına ait masraflar karşılanıyordu. Muayyen bölgelerden bu asker ve memurlara kendi nam ve hesaplarına tahsil yetkisi ile birlikte tahsis edilmiş olan vergi kaynaklarına verilmiş isimdi.
160.000 akçeden fazla gelirli bölgelere has denirken, 20.000 -100.000 akçe arasında gelire sahip bölgelere zeamet denmekteydi. Yine senelik hasılatı 20.000 akçeye kadar olan topraklar, dar anlamıyla tımar ünvanını korumaktaydı. Bu tımarlar genellikle sipahi denilen eyalet askerlerine tahsis edilirdi.
1527-1528 yılının bütçesine göre devlet gelirlerinin %37'si tımar kesiminde oluşurken vakıfların payı %2 , merkezi hazinenin payı ise %51 idi. Zamanla tımar topraklarından sağlanan gelir merkezi hazine ve vakıfların aleyhinde azalmıştır.
17.200.000 kişiye ulaşan sipahi ordusu, zamanla önemini yitirmiştir. Tanzimat ve Arazi Kanunnamesiyle toprakta özel mülkiyete gidilmiş ve tımar sisteminin kalıntıları ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.
TIMAR SİSTEMİNİN FAYDALARI NELERDİR?
https://www.ilimvemedeniyet.com/selcuklu-ve-osmanli-devletinde-nufus-ve-iskan-politikasi.html
https://www.ilimvemedeniyet.com/osmanli-devletinde-vakif-sistemi.html
Şeyda Esen
31.03.2020 / 19:44Çok açıklayıcı bir metin, teşekkür ederiz.
serra
08.03.2019 / 17:20teşekkürler