İSLAMABAD
İslamabad Pakistan’ın başkenti. Pakistan bağımsızlığını ilan edince Karaçi başkent ilan ediliyor. Ancak güvenlik problemleri göz önüne alınarak 1960’lı yıllarda İslamabad başkent yapılmak için sıfırdan inşa edilmeye başlandı.1966 yılında başkent ilan edilen İslamabad, şehir yapısı itibariyle Pakistan’ın diğer şehirlerinden oldukça farklı. Yaklaşık 1,1 milyonluk nüfusuyla Pakistan’ın başkenti konumunda bulunan İslamabad, ormanlık bir alana kurulmuş. Etrafı dağlarla çevrili bir yere kurulmuş olmasını da dönemin güvenlik anlayışına bağlıyoruz.
Lahor’dan İslamabad’a kara yoluyla gittik. Yaklaşık beş saat süren yolculuktan sonra kendimizi yemyeşil bir şehirde bulduk. Şehir yapısı itibariyle oldukça düzenli olan başkent, diğer şehirlerden gürültü ve hava kirliliği bakımından çok daha temiz. İslamabad sokaklarında gezmeye başladığımızda ilk fark ettiğimiz şey burada rikşaların olmamasıydı. Sonradan öğrendik ki başkente rikşa girişi yasak. Motosikletlerin de Lahor’a nazaran çok az olması(bunda nüfusun doğrudan etkisi var) trafikte hava ve gürültü kirliliğinin de az olmasına yarıyor. Şehir zaten ormanlık olduğu için havası oldukça temiz. Bu yüzden rikşaların alınmaması isabet olmuş diye düşünüyorum. Rikşalar Rawelpindi denen bölgeye kadar gelebiliyor ama başkentin girişinde yapılan kontroller dolayısıyla şehre alınmıyor.
Urduca dil kursumuzun Lahor’da olması nedeniyle İslamabad’a hafta sonu gittik. Hedefimiz iki günde ne kadar gezilebiliniyorsa o kadar gezmekti. Hiç zaman kaybetmeden doğrudan gezmek için yola koyulduk.
İlk durağımız Faysal Camii oldu. 1986’da yapımı tamamlanan Faysal Camii, Suudi Arabistan kralı Faysal Bin Abdül Aziz tarafından yaptırılmıştır. Yapısı itibariyle dünyanın en büyük camileri arasındadır.
Faysal Camii Pakistan’ın en çok turist çeken eserlerinden biridir. Halkın sürekli ziyaret ettiği caminin kapıları namaz saatleri dışında kapalı tutuluyor. Tabi Pakistan’da diğer camilerde olduğu gibi buranında avlusuna ayakkabı ile girmek yasak. (Pakistan’daki cami avlularının çok büyük olduğunu belirtmekte de fayda var.) Avlusunun mermerden olması sıcak günlerde yere basmayı çok zorlaştırıyor ama biz yağmurlu bir günde gittiğimiz için bu sefer bu sorunu yaşamadık. Bu arada camiyi gezerken yanımıza bir grup genç gelip nereli olduğumuzu sordular. Türkiye’den geldik cevabını verince bizimle fotoğraf çektirmek istediler.
Faysal Camiinde ikindi namazını kıldıktan sonra İslamabad’ı tepeden gören restoranların olduğu yere yemek yemek için gittik. Gittiğimiz yerin adı Monal. Başkentte oldukça tercih edilen bir yer olması, konumundan dolayıdır. Akşamüstü başkentin manzarası eşliğinde yemek yemeyi de ihmal etmedik tabi.
Başkentin en tercih edilen yerlerinden biri de National Park denilen yerin içerisinde 3-4 müze, gezi –piknik yerleri ve Pakistan anıtını (aynı zamanda İslamabad’ın simgesi) içinde barındıran bölgedir. Bölge dememin sebebi ise başkent ilçe ya da semt yerine bölgelere ayrılmış. Sektör denilen bu bölgelerden birinde olan National Parkta gidilip görülmesi gereken birçok yer var. İlk olarak Pakistan Anıtı’ndan başladık gezmeye.
Pakistan Anıtı üzerindeki resim ve işlemeler Pakistan’ın geçmişini anımsatıyor. Resimde görüldüğü gibi dört büyük, üç küçük yaprak şeklinde yapılmış. Dört büyük yaprak Pakistan’ın dört büyük eyaletini temsil ederken, küçük yapraklar ise özel bölgeleri yani Keşmir, aşiretler bölgesi ve Gilgit’i temsil ediyor. 2007’de yapımı tamamlanan bu anıt Pakistan şehitlerine ithaf edilmiş.
Büyük yapraklarda Pakistan’ın Kaid-i Azamı Muhammed Ali Cinnah’ın yanında Pakistan’ın bağımsızlığını ilk dile getiren İkbal’in resmi de dikkat çekiyor.
National parkın içinde bulunan müzelerde pek bir şey olmadığından dolayı detaylıca bahsetmeye gerek duymuyorum ancak müzeler dışında gidip görülmesi gereken bir doğa var orada.temiz havası ve güzellikleriyle yerli yabancı herkesin uğrak noktası haline gelmiş.
National park dışında başkentte bir de göl var. Her ne kadar akşam yemeğini göl kenarında yemeyi planladıksa da beklediğimiz gibi bir yer olmamasından dolayı biraz zaman geçirdikten sonra yemek için ayrıldık gölden. Ama gölün olduğu alanın gece oldukça canlı olduğunu söylemekte de fayda var.
İslamabad iki günde gezilecek bir yer değil ama kurstan dolayı iki güne sığdırmaya çalıştık. Zamanınız varsa İslamabad’ı baştan başa gezmek çok hoş olacaktır. Düşünsenize ormanlık bir alana kurulmuş bir şehirde yürümek bile farklı bir haz uyandırıyor insanda. Temiz havası ve şehir düzeniyle modern bir şehir olan İslamabad, ilerde tekrar gidip zaman geçirmeyi istediğim şehirlerin başında geliyor.
Aydın GÜVEN